Üç noktadan sonra düşünmeye başlayın… Bazı şeylerden uzak durun, bazı şeylere yaklaşmayın, bazı şeyleri yapmayın ve bazı şeylerden hem uzak durun, hem kaçın, hem de içten içe yapmayın.
Çünkü bazı şeyler yaklaştıkça içine çeker, yaklaşmayıp hayal dahi etseniz hayallerinizde ki gerçeği gerçekleştirememenin kederini hissettirir…
Selamlar. En son yazımımın üstünden bir hayli zaman geçti ve o yazı da yazmaya niyetli olmadığım politik ve ekonomik konulara değindim, şimdi ise o yazımda söylediklerimin doğruluğunun kederini ve gururunu yaşayarak bunu yazıyorum.
Evet aynı ayda keder ve gururu yaşayarak yazıyorum, bu hayli mümkün bir şeydir ki hayatımızın bir çok yerinde bunu yaşıyoruz. Örneğin bir serseri, birini dövdüğünde güçlü olmanın gururunu yaşamakla birlikte birine zarar verme mecburiyetinde olmanın üzüntüsünü çekebilir; ya da bir asker savaşı kazanmamın gururunu yaşarken, insan öldürmenin acısını çekiyor olabilir… yani Efendiler insan aynı anda zıtlıkları yaşayabilir. Dediğim gibi bütün duygular insanın benliğinden ve benciliğinden ibarettir, lakin bu duyguların en bencil olanı “gurur” duymaktır.
Gurur her yerde, her durumda ve her zamanda varlığını gösterebilir; bu gurur öyle illetli bir şeydir ki yaptığımız her şey gururumuzun, yani egomuzun tatmini için yapılır ve bizim yapmamız gereken en önemli şey önce gururumuzu terbiye etmektir, ona varlığının sebebinin faydalı olmak olduğunu öğretmek, faydalı olması için kandırmaktır…
Yazının sonuna üç nokta koyarak bitireceğim eksik var sanacaklar, buraya nokta koyacağım siz üç noktadan düşünmeye başlayın.