İnsanların hamuru duygudur. Duygularımız olmaz ise boş amaçlar için tüketilmiş bir hayat süreriz. Asla mutlu olmayız . Özel insanlar vardır. Duygu kapıları açılmış gönül gözleri ile dünyaya bakan insanlar belki anlayamayız onlar kadar derinlere dalamayız ama onları tanımak hayatlarını bilmek bize de çok şey kazandıracaktır.
Sezai Karakoç hayatta duygu dünyasına hayran duyduğum ender insanlardandır. Genç yaşından itibaren çok bilge çok olgun bir kişiliğe sahip olan Sezai Karakoç ortta halli bir tüccarın oğlu idi. Dedesi zamanında Plevne Savaşına katılmış bir askerdi. Gazi torunu olan Karakoç liseyi kazandığı yatılı devlet lisesi Gaziantep şehrinde bitirdi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler üniversitesini kazandı. 1971 yılına kada bir çok devlet kademesinde memur ya da yönetici olarak çalıştı. Siyasi olaylara bakış açısı ile bulunduğu görevler derin bir kişiliğe ve bilgeliğe sahipti.
Sezai Karakoç isminin önüne bir çok ünvan ve sıfat ekleyebilirsiniz. Değerli bir düşünür siyasetçi ya da yazar. Ben onun seven yüreğine hayran kaldım. Hangi adam böyle anlamlı ve duygulu sevebilir. Sevdiği kadına mısralarında aşkını dile getirirken kendi kurduğu sevgi denizin de çoktan gemisinin demirini almış ve yolculuğuna çıkmıştı.
….Ki ben Mona Rosa bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında.
Hayatla doldurur bu boş yelkeni.
O masum bakışların su kenarında.
Ki ben Mona Rosa bulurum seni.
Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa.
Henüz dinlemedin benden türküler.
Benim aşkım uymaz öyle her saza.
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler.
Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa.
19 yaşında iken okuduğu üniversitede kız arkadaşına aşık olan Karakoç sevdiğe kıza açılır. Kız onu red eder. Sevdiği kız Muazzez Hanım okul tatil olunca Geyvede ki yazlığına tatile gider. Karakoç onun tam karşısındaki evde bahçıvan olarak çalışmaya başlar ve her gün onu izler. Sessizce karşılığı olmayan sevgisi için hüzünlenir. Okul bitiminde Mona Rosa şiirini okur . Şiiri duyan Muazzez Hanım etkilenir. Sezai Karakoç’un yanına giderek duyguların devam ediyormu diye sorar. Karakoç senin aşkın benimkine artık yetişemez der. Muazzes Hanımdan uzaklaşır . Hayatında hiç evlenmemiştir. Anlatılanların bazı kaynaklarda rivayet olduğu söylense de gerçek olan tek şey bir adamın karşılıksız sevgisinin içinde koca bir okyanusa dönüşmüş olması ve karşısındaki kadına duyduğu hisleri çoktan aşmıştır.
Her kadın Mona Rosa olmak ister. Onu sessizce gözetleyen her hareketini her davranışını çözen onu kendinden bile daha iyi tanıyan biri haline gelmektir sevmek . Sezai Karakoç farkedilmemiştir. Çok beklemiştir sessizce sevgisin de bazen bir yağmur olmuş toprağa yağmış bazen bir güneş olmuş ısıtmıştır. Bazen gözyaşı olmuştur. Gölge olmuştur çoğu zaman görülmemiştir tüm bu duygular Mona Rosa ‘yı dünyaya getirmiştir. Mona Rosa doğduğunda aslında sevdiği kız Muazzez bile yoktur. Öyle yoğun bir sevgi yaşamış içinde beslemiştir ki olmayan bir kadını da doğurmuş olabilir. Biz bunu bilemeyiz bildiğimiz tek şey duygu yüklü zeki çevresi tarafında sevilen ve sayılan bir düşünür olmuştur.
16 Kasım 2021 Tarihinde kendisini kalp krizi sebebiyle kaybettik. Değerli usta metafizik şiiri olarak bilinen şiirde ciidiyet ve yoğun duygu birikimini yansıtan ender şairlerden biriydi. Mekanın cennet olsun umarım gittiğin yerde aradığın Mona Rosa’yı bulmuşsundur. Seni özleyeceğiz.