İlkokul yıllarında böyle bir konu vardı ,belki hatırlayanlar vardır içınizde. O dönemler garip gelsede, zaman içinde bunun nasıl birşey olduğunu anladık. Görmek ve bakmak arasında büyuk bir fark olduğunu keşfettik.
Bazen önünden hergün geçtıgimiz yerlerin, aslında gizli şifreleri olduğunu görmeyiz bile işte tamda bu konuya çok guzel bir tecrübe yaşadım geçenlerde. Isparta şehrine gidenler olmuştur. Bu yaz içinde defalarca gitmeme ve şehri tabiri caizse karış karış gezmeme rağmen gözümden kaçan bir ayrıntıyı paylaşmak isterim .
Benim gibi görmeyen var mı bilmiyorum ama Kaymaklı Meydanı diye bilinen ve herkesin illaki günde birkaç kez önünden geçtiği bu yerde şehrin simgesi olmuş heykeller bulunuyor. Burada; Isparta’nın gururu Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık yapmış olan Süleyman Demirel heykeli, Isparta’nın sembolü pembe güller heykeli ve kocaman yine Isparta için önemli olan üzüm heykeli dikmişler .
Buraya kadar herşey normal, çünkü her şehrin sembolleri meydanlara ve kavşaklara, güzel bir görüntü olsun diye dikiliyor. İşte Isparta’daki üzüm heykelinin her bir tanesinin üzerine Allah’ın doksandokuz ismini tek tek yazmışlar. Bunu ilk gördüğümde kendime nasıl şaşırdım! Hergün geçip gittiğim yerdeki bu ayrıntıyı görememek garip geldi.
Belki bunda ne var şaşıracak diyenler olabilir ama sorun o değil ki! eki nedir öyleyse? Sorun şu ki hayatın hengamesinde neleri böyle kaçırıyoruz? Neleri görmeden geçiyoruz? Sadece önümüze odaklanırken yanımızdan geçip giden hayatın hangi güzelliklerini kaçırıyoruz,yada gördük dediğimiz neleri görmeden geçip gidiyoruz.
Sözün kısası ben kendi adıma artık yürürken çevreme daha dikkatli bakıyorum, görmediğimi görmeye çalışıyoru. Bence hepimiz bunu yapmalıyız..
Saygılarımla…