Kalbimin içine içine işleyen gökyüzü… Camdan parçalarının ruhuma batışını izledim. Ne kadar acıttığını bilemezsin.
Maviliğine kanmıştım oysaki. Öyle kör olmuşum ki… Her şeyi mavi görüyordum. Olmazsan yapamam zannediyordum. Aslına baktığımda umuduna her zaman ihtiyacım var. Bazen güneşine bazen karanlığındaki yıldızına ve ayına ihtiyacım var.
Ama mutlak sonsuzluk olmayacağı gibi, mutlak umutta olmayacaktır. Vazgeçmem gerekiyor maviliğinden…
Zamanı tutamadığımdan bu serzenişlerim… Çünkü savruluyorum rüzgarında. Nereye savrulduğumu bilmeden.
Yeni bir yelken’e ve başka bir maviliğe ihtiyacım var. Kuzey rüzgarı üşütürken yeni umutları taze ve diri hissettirmeli. Kalbim yeniden atmalı. Karşıma buzdan kayalar çıkmalı ve yıldızları unutmalıyım.
Taa ki, gökyüzümü yansıtan kayıp ada ve senin rengini alan değişimin şekil değiştirmiş hali olan ben… Denize evrilmiştim. Artık, seni yansıtıyor ama benliğime alamayacak kadar uzaklaşmıştım. Belki de böylesi daha iyidir.