Başarılı oyuncu Ceylan Yılmaz’la keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Yılmaz, oyunculuk kariyeri ve yeni projeleri hakkında sorularımızı yanıtladı.
Kariyerinizin başlangıç noktası nasıl oldu? Çocukluk hayali miydi oyunculuk ?
Oyunculuk hayalim çocukken başladı diyebilirim. Annem her hafta sonu beni mutlaka bir tiyatro oyununa götürürdü. Bir gün izlediğim bir çocuk oyununda, oynayan karakterlerden birine hayranlık duydum ve kendimi orda hayal ettim. Bunu o kadar içten istemiştim ki, oynadığım tiyatro oyunundaki ilk rolüm, o oyunda hayranlık duyduğum roldü.
İlk projeniz hangi yapımdı?
Rol aldığım ilk proje, BKM yapımın Burak Aksak imzalı “Karabela” adlı sinema filmiydi.
Size bir rol teklifi geldiğinde kıstaslarınız nelerdir?
Her şeyden önce beni heyecanlandıran bir senaryo ve rol olmasını isterim. Aksi halde, çok keyifle çalışacağın bir iş olmuyor. İşimi yapıp gitsem diye düşündüğünde, ortaya iyi bir oyunculuk performansı çıkmıyor. Bizim meslekteki en acı şeylerden biri de bu bence. Dramatik alt yapısı güçlü bir senaryo, benim hayal gücümle birleşince, ortaya izlemeye değer bir karakter çıkacağından eminim.
Yakın zamanda anne oldunuz. Bir oyuncu için forma girme dönemi nasıl gelişiyor? Formunuzu korumuş görünüyorsunuz.
2 ay önce doğum yaptım. Aslında lohusa döneminden yeni yeni çıkıyorum. Hamileyken ve sonraki süreçte formumu korumak için yediklerime dikkat ettim. Hala da ediyorum. Sağlıklı beslenip biraz hareket etsen bile doğumdan sonra zayıflıyorsun. Ayrıca çok dert ettiğim bir durum olmadı bu. Önemli olan benim ve bebeğimin sağlığı.
Geçen seneden bir tiyatro oyununuz var. O ne zaman sahnelere dönecek?
Geçen yıl, hem yazıp hem oynadığım, ”Marilyn Monroe” adlı oyunu, hamile olduğum için çok fazla oynayamadım. Bu sezon, kasım ayında sahnelere dönecek. Şimdiden hazırlıklarımızı yapmaya başladık. Seyirciyle buluşmak için sabırsızlanıyorum.
Tiyatro dışında projeleriniz olacak mı?
Tiyatro dışında herhangi bir projede şuan yer almıyorum. Fakat bu olmayacağı anlamına gelmiyor. Birkaç görüşme yaptık, her an her şey olabilir diyelim.
Eşiniz çok iyi bir oyuncu ve oyun yazarı. Sizin için yazmak kariyerinizde nasıl bir yer tutuyor?
Eşim gerçekten çok iyi bir yazar. Ben konservatuvar oyunculuk mezunuyum, yazarlık eğitimi almadım. Ama o BKM’de, çok değerli isimlerden bu eğitimi aldı. Ben de var olan yazma yeteneğine, o da bir dokunuş yaptı diyebilirim. Dünyanın en güzel şeylerinden biri yazmak.. bambaşka bir dünyada, sen ve boş bir sayfa var, isteğini yapabilirsin, özgürsün.
Size bu güzel röportaj için teşekkür ediyoruz. Bundan sonraki kariyerinizde başarılar…