Tarih aslında bize bir rehber, doğru takip edilen bir tarih toplumlarda geleceğe ışık tutmaktadır. 1980’li yıllar ağır bedellerin ödendiği bir dönemdi.
Ülkede aşırı bir sağ ve sol çatışması oluşmuştu. Üniversiteler eğitim yuvası değil öğrenci çatışmalarının olduğu savunduğu düşünceleri sokak hareketleriyle besleyen bir gençlik sürekli çatışıyordu. Ekonomi kötüye gidiyor asayiş her geçen gün sağlanamıyordu. Sürekli insanlar göz altına alınıyor akıl almaz işkenceler görüyorlardı.
Yıl 1978 3. kez kurulan Ecevit hükümeti her şey belirsiz. O dönemin 10-12 yaşlarındaki çocuklar çok korkuyor çünkü okula gitmek bile güvenli değil. Hep bir çatışma ve kavga dönemi yaşanıyor. Sürekli sağı ve solu savunan bir kesim var birbirlerine adeta kan davası güdüyor. İnsanların bu hale gelmesinin sebeplerinin altında körü körüne inandıkları bir ideoloji var sorgulamıyorlar düşünmüyorlar. Sert bir ideolojinin kaynağı nereden geliyor. Gençlik isyan ediyor işçiler yürüyor. Çoğu şey karaborsa dönemde suikastlar oluyor. Birçok gazeteci ve aydın öldürülüyor.
Olaylar devam ediyor değişen hükümetler çözüm olamıyor. 12 Eylül darbesi öncesi 43. hükümet kurulmuş başbakan Süleyman Demirel’dir. O dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e Ordudan bir uyarı mektubu geliyor. Mektubu gönderen dönemin Kara Kuvvetleri Başkanı Kenan Evren’dir. Evren, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ülkenin sorunlarının siyasi partiler tarafından çözülmesi gerektiğini ekonomik anarşi ve terör olaylarına Atatürk ilkelerine bağlı kalınarak anayasal düzende önem alınması gerektiğini vurguluyor. Bu uyarı mektubu aslında darbe sinyallerini veriyor. Hükümet ekonomik düzenlemelere gidiyor. Kamu harcamaları azaltılıyor. Turgut Özal başbakan müsteşarı oluyor ve IMF görüşmelerine katılıyor.
12 Eylül 1980 gecesi saat 03:00 tüm radyolardan darbe yapıldığı ve sıkı yönetim ilan edildiği bildirilmiş, tüm milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılmış ve ordu yönetime el koymuştur. Tüm siyasi partiler kapatıldı. Birçok şüpheli olarak gösterilen kişiler göz altına alındı. Parti liderleri Ankara’dan uzaklaştırıldı. 48 kişi idam edildi. 300 kişi cezaevlerinde öldü. Yeni bir Anayasa hazırlandı. 7 Kasım 1982 tarihinde %91,37 halk oyu ile kabul edildi. Kenan Evren dönemin cumhurbaşkanı oldu. Çok partili hayata geçiş 1983 yılında gerçekleşti. Türkiye bir dönemin siyasi belirsizliğini darbe ile ödedi.
40 yıl önce yaşanılan tarihsel süreci bir paragrafta özetledik. Unutmayınız toplumu toplum yapan ortak tarihi ve kültürüdür. Farklı düşünceleri savunabilirsiniz bu düşünceler toplum düzenini bozmamalı bir milletin kaderi darbe kontrolüne bırakılmamalıdır. Bu vatan hepimizin gelecek nesiller dediğimiz bugünün gençliği okuyan bilime önem veren düşünen ve sorgulayan bir nesil olmak zorunda..