Hepimizin başına gelmiştir. Önyargılarımızın esiri diğer her şeye gözümüzün kör kulağımızın sağır olduğu sanki her şey sadece göründüğü gibiymiş gibi.
Gurur denen garip duygu ne yapmak istesek engel olmuş ne bir adım geri ne de ileri gitmemize izin vermemiştir. Tıpkı bir esir gibi olduğumuz yerde gerçekleri görmemek için dönüp durmuşuzdur.
Ne yazık ki gerçeklerin her zaman ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Aslında gözümüzün önünde olsa bile görememek önyargılarımızın eseridir. Bu da önyargılarımızın esiri olmamızdan kaynaklanır. Her ne olduysa olsun önce etrafa göz atmaya, detayları incelemeye özen göstermeliyiz. Görmediğimiz için kendimizi suçlamak istemiyorsak önce kendimize sonra karşıdakine güvenmeliyiz. Gururun önüne geçmeli, önyargıları yıkmalıyız.
Filleri yavruyken bir ağaca bağlarlarmış. Küçük fil ne kadar uğraşsa da ağaçtan ayrılamazmış. Büyüdüğünde artık ağaca değil de bir tahta parçasına bağlı olmasına rağmen fazla uzaklaşamazlarmış. Kendi ağacımızı kendimiz yıkmalıyız. Esaretimizden bir şekilde kurtulmalıyız.
Görünmez duvarlar her zaman vardır onları aşmak bizim elimizdedir. Ne çok gurur ne de büyük önyargılar bize yarar sağlamaz. Ama onlardan kurtulmak bizi daha özgür, daha olgun hale getirir. Yapabilirsin, yapabiliriz. Başarabiliriz. Her şey bizim kontrolümüzde yıkıntılar bizi güçlendirebilir, tekrar daha güçlü ayağa kalkmamıza sebep olabilir.