Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Sınar, yapay zeka teknolojilerinin hukuk ve etik boyutuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sınar, yapay zeka uygulamalarının mahremiyet ve ulusal güvenlik çekincelerini gündeme getireceğini vurguladı.
Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Sınar, yapay zeka stratejisinde meseleye bütünlüklü yaklaşılması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin geçtiğimiz günlerde yayınlanan ‘Yapay Zeka Stratejileri Raporu’nu değerlendiren Sınar, yapay zekanın, çok boyutlu ve çok katmanlı bir teknolojik gelişim süreci olduğuna işaret etti.
Türkiye, yapay zeka algoritmaları geliştirme çalışmalarına yönelik etik ve veri mahremiyetini de içeren hukuki bir altyapı oluşturulması amacıyla Avrupa Konseyi bünyesinde kurulan komiteye aktif katkıda bulunuyor.
“TÜRK GİBİ BAŞLADIK, İNGİLİZ GİBİ BİTİRELİM”
Değer ve ilkelerin ortaya konulması, gelişim trendlerinin tartışılması, hedeflerin belirlenmesi, odaklanılacak hususların belirtilmesini de olumlu bulduğunu vurgulayan Hasan Sınar “Önemli tespitler içeren, somut hedefler ve vaatler ortaya koyan bu stratejinin gereğinin yerine getirilmesini yakından takip etmeliyiz. Biz her işe coşkulu başlar ancak devamını getirmekte zorlanırız. Burada dileğim, bu strateji ile ortaya koyan ilkeler, değerler, vizyon ve hedeflerin tümünün hayata geçirildiğini görebilmek. Yani Türk gibi başlayıp İngiliz gibi bitirmek” diye konuştu.
YAPAY ZEKA ETİK SORUNLARI DA GETİRECEK
Yapay zeka uygulamalarının pek çok alanda mahremiyet ve ulusal güvenlik çekincelerini de gündeme getirebileceğine dikkati çeken Doç. Dr. Hasan Sınar şöyle konuştu:
“Yapay zeka destekli otonom veya yarı otonom karar alma mekanizmalarının yaygınlaşması insan haklarının korunması ve ayrımcılığın önlenmesi gibi hususlarda etik sorunları da beraberinde getiriyor. Bu nedenle, etkin bir yapay zeka ekosisteminin oluşturulması, yapay zekanın teknolojik doğasını dikkate alan uygun bir etik ve hukuki çerçevenin teşkil edilmesi gerekiyor.”
UZMANLAŞMIŞ HUKUKÇU İHTİYACI
Hasan Sınar, yapay zeka uygulamalarının yaygınlaşmasıyla bireysel hak ve özgürlükleri doğrudan ilgilendiren hukuki düzenlemelerin, evrensel hukuk sistemine de örnek olacak şekilde yapılması gerektiğinin altını çizdi. Sınar, yapay zeka uygulama alanlarında yaşanabilecek sorunların çözümü için nitelikli, uzmanlaşmış hukukçulara ihtiyaç duyulacağını da ifade etti.
ANKARA, AVRUPA İLE EŞGÜDÜMLÜ HAREKET EDİYOR
Türkiye’nin, Avrupa Konseyi Yapay Zekâ Geçici Komitesi (CAHAI) toplantılarına aktif katılım sağladığını anlatan Dr. Hasan Sınar “Komite, yapay zeka algoritmaları geliştirilmesinde etik ve veri mahremiyeti hususlarını da gözeten yasal bir çerçeve belirlenmesine odaklanıyor” dedi. Sınar, Türkiye’nin komite çalışmaları kapsamında kurulan Politika Geliştirme Grubu, Danışma ve Destek Grubu ile Yasal Çerçeveler Grubu çalışmalarına katılım ve katkı sağladığını vurguladı.