No Way Home için son kez selam veriyorum sizlere, Spoilerlı Spiderman No Way Home İncelemesi Part-3 gelsin bakalım!
Önceki partta Tobey ve Andrew Garfield üzerine durmuştum, sıra Villain’lerimize geldi. Filme gitmeden önce düşündüğüm tek konu, Dr. Otto Octavius ve Norman Osborn’u daha fazla görebilmek, onların sözlerini ve düşüncelerini daha fazla görebilmek, duyabilmekti. Eğer Electro/Sandman/Lizard karakterlerini fazla görecektiysek de bunu çok istediğimi söyleyemem.
Çünkü Tobey serisinde Green Goblin ve Dr Octavius bir dev gösterimdi, onların yarattığı etkiyi daha sonraki Villain’lerden hiçbiri yaratamadı. Andrew serisinde de Villain’lere karşı özel bir duygu besleyemedik, belki de besleyemedim. Bu sebeple en çok Octavius ve Osborn olsun istedim, Marvel ve senaristlerde aynı düşünmüş olacak ki Octavius ve Osborn’u daha etkili gördük, Flint Marko ve Max Dillon ikilisini biraz daha beraber görürken, Lizard ise biraz dışlanmış edasıyla filme konulmuş. Kendisiyle alakalı neredeyse sıfır dikkat çekilmiş.
Max Dillon yani Electro karakterini biraz daha güçlü görmeyi hedeflemiştim, ancak güçlü gibi gösterseler de 2 dakikada yenildi neredeyse. Bu kadar çok Villain arasında teker teker dövüşlerini göstermişler gibiydi, Green Goblin’in sonradan gelmesi detayı; final savaşının en etkili sahnesiydi. Söylediğim gibi her Spiderman’in ayrı ayrı işlenebilmesini isterdim. Fakat Marvel’da haklı olarak Tom Holland’a dikkat çekmek istemiş, öngörülebilir/kabul edilebilir bir durum.
Tobey-Andrew-Tom üçlemesinin birer kardeş edasıyla savaşması, birbirlerine destek çıkmaları, Tobey’in ağabey oluşu gibi pek çok etken final savaşını daha bir anlamlı hale getirdi. Green Goblin’in bu kadar güzel işlenmesi beni çok manidar etti. Gerçekten de bunu istiyordum, Dr Octavius’un Örümceklere yardım etmesi, devamında Goblinin gelip başa bela olması… Ve tabii ki yine beklenileni yapmaya cesaret gösteren Marvel’a yine teşekkür ediyoruz; Andrew MJ’i kurtardı. Bu sahneyi pek çok insan istemişti, ben de bunun anlamlı olacağını çok iyi biliyordum ve öyle de oldu, Andrew MJ’i yakaladı ve kurtardı.
Andrew’in Gwen’i anlatışı da bir o kadar dokunaklıydı. Yıllar sonra da olsa nihayet ”Devam etmeliyiz, pes edemeyiz.” temasını bir Spiderman filminde görebildik. Bu ”Move on” temasını en son Captain America filmleri ve Captain sahnelerinde görebiliyordum, beni Captain’a yakınlaştıran da buydu hep. Nihayet Spiderman’de buna sahip artık. Tom Holland: 3. film ile beraber Spiderman olabildi benim için. Her ne kadar ilk iki filmi sinemada izlesem de, her ne kadar çok eleştiri yapsam da artık Tom’da benim için değerli bir Spiderman haline gelebildi.
Dr. Strange After Creditine gelirsek, daha önce ki yazım What If’i okumadıysanız lütfen okuyun. Spiderman ile alakalı olacağını daha önceden tahmin etmiştim. Bir bakıma öyle de oldu, Bu film sonucunda Dr. Strange filmi çıkacak. Multiverse Of Madness filminin 2022 yılının en iyi fantastik filmi olacağına inanıyorum, herhangi bir fiyasko olmazsa. Wanda’nın filmde gayet yeterli ve doygun bir rolü olacağı ortada. Henüz kontrol edemedim ama Loki’nin de filmde olacağını söyleyenler var. Dr. Strange’in ilk filminde yer alıp film sonunda kötüye dönüşen bir karakterimiz vardı, onu çok merak ediyordum. Nihayet onu da görüyoruz. Ve beni en çok cezbeden What If Strange’ini de göreceğiz. İşlerin çok karıştığı ve Çok tuhaf olayların olacağı bir film olacak, heyecanımı katlamış bulunuyorum Multiverse Of Madness için.
Yazılacak gerçekten çok şey var, fakat her güzel şeyin bir sonu olmalı değil mi? Sizlere Spiderman: No Way Home macerasında benimle beraber olup yazdıklarımı okuduğunuz için çok teşekkür ederim.
Bu heyecanı paylaşmak çok güzel bir duygu. Önümüzdeki Matrix: Resurrections filminde görüşmek üzere, KENDİNİZE ÇOK İYİ BAKIN!