• Hakkımızda
  • Bizim için yazın
  • İletişim
  • Giriş
30 Mayıs 2023 Salı
Haberton
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
Bizim İçin Yazın
  • Haberler
  • Özel Haber
  • Politika
  • Dış Haberler
  • İş Dünyası
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Yerel
  • Spor
  • Yazarlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Haberler
  • Özel Haber
  • Politika
  • Dış Haberler
  • İş Dünyası
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Yerel
  • Spor
  • Yazarlar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
Haberton
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
Ana Sayfa Yazarlar

Özgürce yaşamak hakkımız

Ayşegül YenilmezYazar: Ayşegül Yenilmez
25 Kasım 2021
- Yazarlar
Okuma Zamanı: 6 dk okuma
A A
0
Özgürce yaşamak hakkımız

Özgürce yaşamak hakkımız

0
PAYLAŞIM
0
GÖRÜNTÜLEME
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Özgürce yaşamak hakkımız! Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele günü.

Bugün kadınlara yıllardır uygulanan şiddete, baskıya, yok saymaya, taciz, tecavüz vb. çirkinliklere ve onları bastırıp sonsuz suskunluğa mahkum etmeyi amaçlayan erkek egemen politikalara yönelik tepki ve mücadeleyi bir kez daha hatırlatan ‘’KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE GÜNÜ’’

Bugün ülkenin birçok yerinde kadınlar ve kızlar hakları için sokaklarda, televizyonlarda, sosyal medyada her yerde seslerini yükseltiyorlar tıpkı hep yaptıkları gibi. Yürüyüşlerle, destek mesajlarıyla, eylemlerle onlara yapılan tüm bu haksızlığa, saygısızlığa, ötekileştirmeye tepkilerini bir kez daha haykırıyorlar. Peki bütün bu haykırışlar ve çaba yerine ulaşabiliyor mu? Elbette ve ne yazık ki HAYIR. Çünkü ‘’birileri’’ kadınları dinlemiyor, anlamak istemiyor, yaşam haklarını acımasızca ezip geçmekten onları baskı altına almaya uğraşmaktan çekinmiyor, onlara ve yaşam haklarına saygı duymuyor sahip çıkmıyor, ısrarla susturmak istiyor, sömürüyor, aşağılıyor, şiddete tecavüze tacize psikolojik baskıya ve daha bir dolu çirkinliğe maruz bırakıyor, onları güvensiz ve değersiz hissettiriyor.

Bunun nedeni de yıllardır açıkça ortada duruyor; Bu ülke kadınlarını ve kızlarını seven, önemseyen ya da en azından saygı gösteren bir ülke değil. Geçmişten bugüne süregelen ‘’ataerkil’’ ruh çoğu vatandaşın zihnini ele geçirdi ve sözde erkeğin kadından her zaman, her yerde ve her koşulda daha ‘’üstün’’ olduğu algısı oluştu halbuki gerçek asla böyle değil vicdan sahibi, laik, çağdaş ve duyarlı insanlar da bunun fazlasıyla bilincinde bu yüzden bu haklı hak mücadelesinde kadınlar ve kızlarla el ele yürüyorlar, onlara destek veriyorlar aslında ‘’birileri’’nin yapamadığını yapıp onlara, yaşamlarına ve haklarına sahip çıkıyorlar çünkü medeni bir ülkede her insanın her zaman eşit haklara sahip olması gerektiğini çok iyi biliyorlar. Ve kadınlar ve kızlar gibi onlar da türlü baskıya maruz kalıyor ama buna boyun eğmiyor, korkmadan seslerini GÜRCE ve ÖZGÜRCE yükseltiyorlar.

Ama bütün bunlara rağmen bu ‘’erkek kadından üstündür’’ algısı bir türlü yıkılamıyor çünkü bazı “geri fikirliler” bu inanca körü körüne bağlanmış durumda. Eski çağlarda da bu durum maalesef çoğunlukla böyleydi, o kadar ki kız çocuğu babası olmaktan utanan bu yüzden onları diri diri toprağın altına gömenler vardı. Yine o dönemde eğer ki tecavüze uğrayan bir kadın varsa yanında kız çocuğuyla beraber Fırat Nehri’ne atılıp boğularak ölmeye terk ediliyor, tecavüzcü ise başka bir yere gönderilerek temize çıkarılıyordu. Aslında bütün bunlar bile şimdilerde kadınlar ve erkeklerin bu ülkemizde “çifte standart” yaşantısı ta o dönemden bu döneme sirayet ettiğini bariz bir şekilde açıklıyor.

“Gerici Zihniyet’in en büyük hatalarından biri de “Benim oğlum ne canlar yakacak”, “Paşa oğlum benim”, “erkekler ağlamaz” vs. saygısız, çirkin ve de geri fikir ürünü kelâmlarla erkek çocuklarını büyütmek oldu bu şekilde yetişen erkekler de kendinde istediği her şeyi yapabilme , özellikle de kadına “sahip olma”, ona zulmetme, el kaldırma hakkını gördü ve kuşaklarca da bu böyle sürüp gitti. Bir neslin şiddeti, dayak atmayı, çocuğuna höt zöt edip onu “pısırık” hâle getirmeyi çocuk yetiştirme biçimi sayması da bunu tetikledi.

İşte bu koşullarda yetişen insanların- erkeklerin- günümüzde kadınları ve kızları düşürdüğü durum ortada, aslında bunları yapmalarının amacı geçmişte büyüklerinden gördükleri bu muamelenin acısını onlardan çıkarmak.

Kız çocuklarına yapılanlara ise değinmeye dahi gerek yok. Senelerce eğitim hakkından nasıl mahrum bırakılmaya çalışıldıklarından, hâlâ önlerini kesmeye yönelik saldırılar ve politikalardan, geri kalmış ülkelerin onları çocuk yaşta evlendirmeyi yasallaştırmasından bahsetmeye gerek dahi yok sanırım hepsi ortada.

“ÂHLAK”, “NAMUS” kavramları üzerinden kadınların kıyafetleriyle, cinsel yönelimleriyle sürekli saçma eleştirilere hatta linç kampanyalarına maruz bırakılmasına ne demeli peki? Hatta farklı cinsel yönelimlere sahip bireylerin sürekli saldırılara uğramasına ne demeli?

Özgürce yaşamak hakkımız
Özgürce yaşamak hakkımız

İşin asıl acı yanı ise, bunu durduracak somut bir adımın bir türlü atılamaması daha doğrusu kadınların bir türlü “korunamaması”. Yasalar kadınlardan değil onlara bütün bu çirkinlikleri yaşatanlardan yana oluyor; “sinir anında oldu”, “pişmanım” tarzı söylemleri ciddiye alıp suçluyu serbest bırakmak, mahkemelerde sırf sanık kravat taktı diye uygulanan ağır tahrik indirimleri vs. yaptırımlar ve en önemlisi bir gece yarısı kararıyla kadınların hatta sadece onların değil çocukların,

LGBTİ bireylerin en önemli yaşam hakkı güvencesi olan İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’nden çıkılması. Sözleşme zaten bir türlü “toplum aile yapısına ters düştüğü” gerekçe gösterilerek bir türlü uygulanamıyordu, çıkılma kararı bu “kadın karşıtı” düzeni daha da güçlü kıldı. Üstelik bu ‘’biz bir sözleşmeye istersek girer istersek de çıkarız’’ şeklinde söylemler bu durumun üzerine tüy dikti bu nasıl olur gerçekten anlamaya imkan yok. Bu günümüzde hukuk ve adaletin durduğu yeri de açıkça bize gösteriyor.

Hem “sevgili, karımı seviyorum” diye haykırıp hem de ona şiddet uygulamak. Hem kadınların “değerli” olduğunu söyleyip hem de onlara yaşamı dar etmeye çalışanları korumak. Hem “kız çocukları kıymetlidir” deyip hem de onları baskılayıp eğitim, sağlık gibi temek haklarından mahrum etmeye çalışmak hem haksızca hayattan koparılan bir kadının ardından “adaletini sağlayacağız” sözleri verip hem de faillere ödül gibi cezalar vermek…

Hakikaten anlaşılır, inanılır gibi değil?

Ne yapılmak isteniyor biz kadınlara böyle?

Ne mi? Elbette BİZİ BASKI ALTINA ALIP ERKEK EGEMEN ZİHNİYETE KÖLE OLMAMIZI SAĞLAMAK elbette. Ama öyle bir dünya yok eninde sonunda bunu kabullenecekler.

Teslim olmayacağız, susmayacağız, yılmayacağız, vazgeçmeyeceğiz haklı davamızdan. İstanbul Sözleşmesi yaşayacak ve yaşatacak, her birimiz gerçekten her anlamda EŞİT, ÖZGÜR VE GÜVENDE olana kadar hiçbir yere gitmeyeceğizve savaşacağız. Sonunda da özgürce yaşayacağımız bir düzeni elbet bir gün kuracağız çünkü biz bunu hakkediyoruz. Biz buna değeriz bu bizim en doğal hakkımız.

ÖZGÜRCE YAŞAMAK HAKKIMIZ

SÖKE SÖKE ALACAĞIZ.

Etiketler: kadınözgürlükşiddetyaşamak

Haber sitemize abone olmanın sunduğu birçok avantajı keşfetmek için sizi davet ediyoruz. Abone olarak, güncel ve kaliteli haberleri anında takip edebilir, önemli gelişmeleri kaçırmadan haberdar olabilirsiniz. Size özel olarak sunulan abonelik ile, öncelikli erişim sağlayarak yeni haberlerimizden ilk siz haberdar olabilirsiniz. Ayrıca, farklı kategorilerdeki haberleri kişiselleştirilmiş bir şekilde alabilir, ilgi alanlarınıza göre filtreleme yapabilirsiniz. Abonelerimize özel etkinlikler, indirimler ve kampanyalarla da sürprizler sunarak, okuyucularımıza değerli bir deneyim yaşatmayı hedefliyoruz. Hemen abone olarak haber sitemizin ayrıcalıklı dünyasına katılın ve güncel haberlere kolayca erişim sağlayın.

Abonelikten Çık
Ayşegül Yenilmez

Ayşegül Yenilmez

Ayşegül Yenilmez, 1998 İstanbul doğumlu. 2020 yılında Doğuş Üniversitesi İngiliz Dili Ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu, lise yıllarından beri edebiyat, yazı, şiir ve kitaplarla iç içe, iyi derecede İngilizce ve Almanca bilmekte bunların yanında Yunanca ve İspanyolca öğrenmeye başladı.

İlgili Haberler

Değersizlik, korku ve özgüven üstüne
Yazarlar

Değersizlik, korku ve özgüven üstüne

30 Mayıs 2023
10
Asiye dinçsoy başarılarına bir yenisini ekledi
Yazarlar

Asiye Dinçsoy başarılarına bir yenisini ekledi

30 Mayıs 2023
25
Kaybedecek vakit yok
Yazarlar

Kaybedecek vakit yok

29 Mayıs 2023
8

ABONE OL – HİÇBİR HABERİ KAÇIRMA

Haber sitemize abone olmanın sunduğu birçok avantajı keşfetmek için sizi davet ediyoruz. Abone olarak, güncel ve kaliteli haberleri anında takip edebilir, önemli gelişmeleri kaçırmadan haberdar olabilirsiniz.

Abone Ol
  • Trend
  • Yorumlar
  • Güncel
Konuşma şiiri üzerinden, ülkü tamer

Konuşma şiiri üzerinden, Ülkü Tamer

2 Ocak 2022 - Güncelleme: 19 Şubat 2022
Çoğunluğun tiranlığı: demokrasinin karşılaştığı ikilemler

Çoğunluğun Tiranlığı: Demokrasinin karşılaştığı ikilemler

16 Mayıs 2023
Dünyadan manşetler

Dünyadan manşetler

10 Nisan 2023
Harun reşit ve behlül dana kıssası

Harun Reşit ve Behlül Dana kıssası

28 Mayıs 2022
Bartın'da çiğ köfteci dükkanında cinsel istismar davası

Bartın’da çiğ köfteci dükkanında cinsel istismar davası

30 Mayıs 2023
Çeşme yarı maratonu'na geri sayım

Çeşme Yarı Maratonu’na geri sayım

30 Mayıs 2023
İlk hac kafilesi harem'den uğurlandı

İlk hac kafilesi Harem’den uğurlandı

30 Mayıs 2023
Eylül kibaroğlu finlandiya’dan şampiyonlukla döndü

Eylül Kibaroğlu Finlandiya’dan şampiyonlukla döndü

30 Mayıs 2023

Güncel Haberler

Bartın'da çiğ köfteci dükkanında cinsel istismar davası

Bartın’da çiğ köfteci dükkanında cinsel istismar davası

30 Mayıs 2023
0
Çeşme yarı maratonu'na geri sayım

Çeşme Yarı Maratonu’na geri sayım

30 Mayıs 2023
1
İlk hac kafilesi harem'den uğurlandı

İlk hac kafilesi Harem’den uğurlandı

30 Mayıs 2023
1
Eylül kibaroğlu finlandiya’dan şampiyonlukla döndü

Eylül Kibaroğlu Finlandiya’dan şampiyonlukla döndü

30 Mayıs 2023
1
Haberton

Türkiye'de tarafsız bir medya, gerçek haberleri takip edebileceğiniz, tonlarca habere ulaşabileceğiniz yeni mecranız.

Bizi Takip Edin

Güncel Haberler

Bartın'da çiğ köfteci dükkanında cinsel istismar davası

Bartın’da çiğ köfteci dükkanında cinsel istismar davası

30 Mayıs 2023
Çeşme yarı maratonu'na geri sayım

Çeşme Yarı Maratonu’na geri sayım

30 Mayıs 2023
  • Hakkımızda
  • Bizim için yazın
  • İletişim

© 2023 Haberton - Sizin için Tonla Haber!

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Göster
  • Haberler
  • Özel Haber
  • Politika
  • Dış Haberler
  • İş Dünyası
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Yaşam
  • Yerel
  • Spor
  • Yazarlar
Bizim İçin Yazın
  • Giriş

© 2023 Haberton - Sizin için Tonla Haber!

Tekrar hoşgeldiniz!

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenizi mi unuttunuz?

Şifrenizi alın

Parolanızı sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş Yap
Bu web sitesi çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz. Gizlilik ve Çerez Politikamızı ziyaret edin.