Ben tüm dostlarımla kahve içtim hepsi düşmanım oldular. Bana artık çay demleyin.
Gerçek dost inci gibidir. Bir mağaranın en ücra köşesinde parlar, çoğalır, ışıldar ve değerlidir. Kapısı sihirli sözcüklerle açılır.
Bazı dostluklar; en kötü zamanda birbirine sarılan düşmanlardan oluşur.
Bazı dostluklar; bir yudum suda boğacağın sevdalar üzerine kurulur.
Bazı dostluklarda; kardeşten öte can, candan öte kardeşlik duygusuyla yön bulur.
Peki sizin dostluğunuz hangisi?
Gerçek sandığınız dostluklar dostunuz mu? Bir zamanlar hayatın eşsiz anlarını onunla renklendirmediniz mi? Sırlarınızı verdiniz, dertlere ortak oldunuz, korudunuz kolladınız, onu mutlu etmek için bin bir takla attınız. Yeri geldi aileden saydınız, yeri geldi işlerini kolaylaştırdınız. İhtiyaçlarını karşıladınız, arka çıktınız.
Peki dost dost diyoruz da dostlardan ya da dost sandığımız insanlardan yediğimiz kazıklar ne olacak?
Sırtımızdan vurulan hançerler
Kalbimize atılan oklar
Ayağımıza batan dikenler
Önümüze konan taşlar
Dostluklar her zaman ahirete kadar sürmez. Ahretlik denen olgunluk en sağlam temeller üzerine kurulmuş dostluklardır çünkü.
Bizdeki ahretlik polemiklere başlar sonrası düşmanlığa dönüşür. Ardı arkası kesilmeyen atışmalar, hakaretler, egolar devam eder sonra senelerce küs kalırsın. Baktın hatalısın veya o gün ki sen sen değilsin sonra barışırsın ve dost bildiğin düşmanın yine dostun olur. Tek bir farkla artık içinde ki duyguların yarısı ölmüştür.
Hani derler ya bin tane arkadaşım olacağına bir tane dostum olsun gerisi hikaye. Yada derler ya benim çok arkadaşım var ama dostum yok gerisi bahane.
Tam anlamıyla tanımadığınız ama dostum dediğiniz insanlarla küsmeyin.
Onlar dışlanmış kurtarma umuduyla el bekleyen insanlar.
İnsanlara ve arzularına bağımlı olmazsan kalbiniz asla kırılmaz.
Birini önemsemeyen ölümlü olarak ölmeyi yeğleyin. Aynı kabusu yaşamamak için onlardan vazgeçin. Dostluk karnınızda büyüyen bir ağrı olmasın.
Herkes katlanamaz bu kadar zaman içinde yapılan sınavlara, sağlıklı ilişkilere, dostluk adı altında geçen “sahtekârlık, ihanet, endişe ve korkunç yüzlerle” savaşamaz. Gerçek dostlardan yenilen kazıklar, içilen zehirler, sırtımızdaki kırbaç izlerini saymıyorum bile.
Kendi çıkarı için her iki taraf için ajanlık yapan sahte insanlarla dolu hayat. Bende üzülüyorum onlar için, kendim için de seviniyorum. Kurtuldum.
Discussion about this post