Anahtar Parti Eğitim Politikaları Başkanlığı KPSS ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “2024 KPSS puan sıralamasında ilk 20 bine giren bin 100 adayın, mülakat puanlarıyla liste dışı bırakılması, öğretmen adaylarının hak kaybı yaşamasına neden olmuştur” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Öğretmen alımı süreçleri, eğitim yönetimi uygulamaları, öğretmenlerin özlük hakları ve mesleki gelişim alanları gibi birçok alanı da olumsuz olarak etkilemiştir. Mülakatın uygulamaya konulduğu ilk yıllarda da 2024 yılı öğretmen alım sürecine benzer sıkıntılar yaşanmış, sebep göstermeksizin birçok gencimiz sıralamalar dışında kalmıştır ve sonraki yıllarda güvenlik soruşturmaları olumsuz neticelenenler dışında KPSS puanı paralelinde puanlar verilerek mülakat sistemi günümüze kadar ulaşmıştır. Nihai olarak 2024 KPSS puan sıralamasında ilk 20 bine giren bin 100 adayın, mülakat puanlarıyla liste dışı bırakılması, Milli Eğitim Bakanlığı’nın süreçteki koordinasyon eksikliği ve iller arasında ortaya çıkan puanlama farklılıkları, öğretmen adaylarının hak kaybı yaşamasına neden olmuştur.
Bu durum, yalnızca eğitimde liyakat ilkesine zarar vermekle kalmamış, eğitim sistemimizi ve eğitim uygulamalarımızı da ciddi şekilde tartışmaya açmıştır. Bu süreçte yaşanan sorunlar, Cumhurbaşkanlığı’nın mülakatların kaldırılacağına dair verdiği vaatlerle çelişmiş ve eğitimde eşitlik ilkesini derinden zedeleyerek, vatandaşlarımızın devlete olan güvenini de ciddi şekilde sarsmıştır. Gerekli planlamalar ve sistemsel değişiklikler yapılarak öğretmenliğe giriş sınavları, merkezi şekilde, güvenilir, ölçme değerlendirme kriterlerine uygun, şeffaf, açıklanabilir ve sadece ezber değil pedagojik yeterliği de ölçen bir şekilde uygulanmalı ve öğretmen adaylarımız sınav puanı sıralamaları dikkate alınarak atanmalıdır” denildi.
“Eğitimde liyakat esaslı bir yönetim anlayışını hâkim kılmak için belirli kademelerde belli sürelerde çalışma şartları ile birlikte, yönetici atamalarında siyasi etkiler ortadan kaldırılmalı, liyakat ve deneyim esas alınmalıdır. Siyasetin değil, devletin kurumlarının her vatandaşa eşit düzeyde yakınlık gösterdiği bir düzenle devlet kurumlarına olan güvensiz tutumun önüne geçilmelidir. Öğretmen maaşları, ders ücretleri ve tazminatlar artırılmalı, özel sektörde çalışan öğretmenlerin özlük hakları, devlet kurumlarında çalışan meslektaşlarına paralel şekilde iyileştirilip, dezavantajlı bölgelerde görev yapan öğretmenlere tazminat verilmelidir. Ücretli öğretmenlik, eğitim sistemindeki geçici çözümlerden biridir ve öğretmenlik mesleğinin profesyonelliğini zedelemektedir. A Parti olarak, bu uygulamaya son verecek, üniversitelere girişten atanma süreçlerine dek gerekli planlamalar yapılarak tüm öğretmenlerin tam zamanlı ve kadrolu olarak atanması sağlanacaktır.
Eğitim politikaları, kısa vadeli projeler ve dış müdahalelerle istikrarsız hale gelmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı teşkilat yapısının okulları merkeze alan bir modelle yeniden yapılandırılması ve eğitimde sürekliliğin sağlanması temel hedeflerimizden biridir. Bu kapsamda, okullar, dış müdahalelerden arındırılacak ve eğitim politikalarının merkezine alınacaktır. Eğitim fakültelerinin müfredatları uluslararası standartlara uygun hale getirilecektir. A Parti olarak, Türkiye’nin eğitim sistemini adalet, liyakat ve şeffaflık ekseninde yeniden inşa etmeye kararlıyız. Eğitimde liyakat esaslı bir yönetim sistemi, öğretmenlerin maddi ve manevi açıdan desteklenmesi ve toplumsal statülerinin güçlendirilmesi temel hedeflerimizdir. Eğitimde fırsat eşitliği, çocuklarımızın geleceğine yapacağımız en büyük yatırımdır. A Parti, bu sorumluluğun bilinciyle hareket edecek ve eğitim sistemini Türkiye’nin kalkınmasına katkı sunacak bir yapıya kavuşturacaktır.”