Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı, “Milletin vicdanını kanatan olayların son bulması, kadınlarımızın, çocuklarımızın katledilmesi, terör başta olmak üzere cinayetlerin, suç örgütlerinin insanları sokaklarda güvensiz hale getirmesi sonuçlarının son bulması için öncelikle cezaların caydırıcı olması, idam cezasının getirilmesi noktasında kararlıyız. Bu durum TBMM’de bulunan 600 milletvekilinin de sorumluluğundadır, vebalindedir” dedi.
BBP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı, beraberindeki Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tevfik Eren, MKYK üyeleri Recep Er, Uğur Karaca ve BBP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Tekbaran ile Van’a geldi. Alfatlı, bir otelde BBP eski il yöneticilerinin katıldığı basın toplantısı düzenledi.
‘İKİ KONUDA İDAM CEZASININ GETİRİLMESİNİ SAVUNUYORUZ’
Ekrem Alfatlı, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra derede cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetine değindi. BBP başkanlık divanının aldığı karar uyarınca illeri gezerek sorunları yerinde tespit etmeye çalıştıklarını söyleyen Alfatlı şöyle konuştu:
“Parti olarak illerimizin mikro sorunları hakkında bir çalışma başlattık ve serhat şehri Van’dayız. Türkiye’nin önemli gündem maddelerinden bir tanesi de içimizi yakan, derinden yaralayan, adeta bir organize kötülük haline gelmiş olan, yaklaşık bir aydır da Türkiye gündemini meşgul eden Narin Güran kızımız, evladımız var. Hemen akabinde Sıla bebeğimiz var. Şimdi sözün bittiği, vicdanların kanadığı yerdeyiz. Dolayısıyla biz BBP olarak baştan beri iki konudaki suça idam cezasının getirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Şehidimiz Muhsin başkandan bu yana, Sayın Genel Başkanımız Mustafa Destici Bey, divan üyeleri, partililerimiz her daim bunu dillendiriyorlar.
Bir tanesi işte yeni yaşadığımız küçük yaşta evlatlarımızı, yavrularımızı katleden ve sözlerle dahi ifade edemeyeceğimiz şekilde canice onları bu hayatta kopartanlara mutlak suretle idam cezasının getirilmesini söylüyoruz. Çünkü biliyoruz ki; kısasta hayat vardır. İkincisi ise, Şehitlerimiz var. Mehmetçiklerimiz, öğretmenlerimiz, vatandaşlarımız, yavrularımız terör örgütlerinin kalleşçe saldırılarıyla şehit ediliyorlar. Dolayısıyla o bombayı patlatan, o terör eylemini gerçekleştirenler ve onlara bu talimatı verenlerle ilgili de BBP bundan 13-14 sene önce 30 ilde referandum yapmak suretiyle, sandıklar kurduk. Kurulan sandıklarda iki suça ‘idam cezası gelsin mi, gelmesin mi?’ diye sorduk. Türkiye’nin 30 vilayetinde doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine ve yüzde 98 idam cezasının gelmesi noktasında referandum yaptık. 3 milyona yakın imza topladık ve imzalarımızı da TBMM Başkanlığı’na sunduk. Şunu çok net olarak söylüyoruz.
BBP bu iki suça idam cezasının getirilmesi noktasında kararlıdır, iradeli duruşunu devam ettirmektedir. Büyük siyasi partilerden de bu noktada destek beklediğimizi ifade etmek istiyoruz. Milletin vicdanını kanatan son olayların son bulması, kadınlarımızın, çocuklarımızın katledilmesi, terör başta olmak üzere cinayetlerin, suç örgütlerinin insanları sokaklarda güvensiz hale getirmesi, sonuçlarının son bulması için öncelikle cezaların caydırıcı olması, idam cezasının geri getirilmesi TBMM’de bulunan 600 tane milletvekilinin de sorumluluğundadır, vebalindedir. BBP bununla ilgili girişimi yapmıştır. Şimdi TBMM açılınca ilk gündeme getirilmesi gereken bu olmalıdır.”
‘YENİ ANAYASAYA İDAM CEZASI DA EKLENMELİ’
Parti olarak sivil bir anayasa taleplerinin de olduğunu vurgulayan Alfatlı,” Hala 1980 darbecilerinin 1982 yılında yaptığı anayasayla aziz millet yönetilemiyor, yönetilmeye çalışılıyor. O yüzden biz BBP olarak sivil, demokratik, Anadolu insanını önceleyen, Türk İslam kültürünün de gereklerini içinde barındıran bize özgü, Anadolu insanına özgü acilen bir sivil bir anayasanın yapılması gerektiğini ifade ediyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımızı da hem Sayın Cumhurbaşkanımızla hem hükümet üyeleriyle hem de kamuoyuyla paylaştık. İşte bu anayasa da bu idam kararının da mutlaka koyulması gerektiğini ifade ediyoruz” dedi.
Konuşmanın ardından, toplantının akşam saatlerine kadar basına kapalı olarak devam edeceği belirtildi.