Elalem hayatimizin neresinde? Başkalarının düşünceleri neden bu kadar önemli? Ailemizden önce niçin çevremizdekilere yer veririz?
Etrafımı bazen hayretle izliyorum. Kendinden çok çevresini, ailesinden çok dostlarını önemseyen o kadar çok kişi ile karşılaşıyorum ki bu durum beni nedense fazlasıyla üzüyor.
Sevgilinizi hava alanına veya otogara bırakırken bir veda sahnesi olması gerekmez mi? Ona sevginizi ve özleminizi göstermenin en doğal yoludur bu. Sarılmak, onu öpmek, koklamak. Peki etrafa bakarak niçin çekiniyorsunuz? Etrafın düşünceleri çok mu önemli? “Çocuğa bak sevgilisini dudağından öptü mü diyecek?” Peki bu size ne kazandıracak? Ya onu son görüşünüz ise o zaman pişmanlık duymayacak mısınız? Keşke onu son kez öpüp koklasaydım demeyecek misiniz….
İki veya üç kişi yolda yürürken bağıra bağıra şarkı söylüyor da, birileri hakkında rahatça konuşuyor veya yanınızda arkadasınız var diye kavga çıkarıp saldırı haline geçiyorsunuz. Peki! Niçin tek başına yürüdüğünde şarkı söyleyemiyorsun yada bireysel kavga edemiyorsun. Bu kadar mı özgüveniniz eksik. Bu kadar mi korkaksınız?
Marketten sigara almanız gerekiyor ama paranız eksik daha sonra versem olur mu demeniz o kadar basit bir kelimeden oluşuyor ki, bunu başkasına, çocuğunuza arkadaşınıza dedirtmenize gerek yok. Bu kadar utanıyorsanız o zaman içmeyin o zıkkımı…..
Bir kız veya bir erkek köşede duran kalabalıktan çekinip ya yolunu değiştiriyor yada laf atarlar, kötü bir şey söylerler diye çekinerek başı önünde o yoldan geçiyor. Ne olabilir ki alt tarafı ya laf yersin yada kavga edersin.
Elalem bu kadar önemli mi? Erkek arkadaşı olan biri evin önüne kadar getirmiyor sevgilisini Hatice teyze duyarda anneme söyler, apartmana girerken sen önden gir karsı komşu hasan abi görmesin, bakkal amca alıyorum ama sigara içtiğimi babam duymasın…
Birde başka boyutu var bu elalemin yada başkalarına verilen önemin…
Anneniz sizden bir bardak su ister ama aman anne der oflarsınız. Ama aynı suyu sizden patronunuz yada arkadaşınız istese dur sen ben veririm dersiniz. Kul köle olmakta üstünüze yok.
Sevgilinizin sandalyesini çeker centilmenlik edersiniz ama ablanızınkını bir kere olsun çekmezsiniz. Babanızın önünde uzanıp yatarsınız ama aynı şeyi kız veya erkek arkadaşınız yapsa ayrılma sebebi.
Kayınvalidenin kapısını koşarak açarsınız ama annenizden poşetleri taşımasını beklersiniz. Başkasıyla telefonda rahatça konuşursunuz ama aileniz arasa bağırma modunuz hep açık.
Karınızı aldatır, ona kötü davranıp hakaret edersiniz ama sonrasında önümüze yemek koysun, çay yapsın diye hizmet beklersiniz. Ama lokantada neredeyse garsona yardım etme çabanıza hayranım doğrusu.
Otobüste ne hamile ne yaşlı görmezden gelip ya uyuma numarası yaparsınız yada başınızı çevirirsiniz. Ama kendi dedeniz nineniz ayakta kalınca yazık bu gençliğe ayıp ayıp utanma kalmamış derdiniz.
Anneanneniz yada dedeniz evde hasta yatıyor siz onu hasteneye götürmek yerine tv izliyorsunuz ama arkadaşınızın burnu kanasa yanında ot gibi bitiyorsunuz. Unutmayın ki siz de yaşlanacaksınız.
Anneniz O kızla/erkekle konuşma ondan kötü enerji alıyorum dediğinde ona bağırır ve anneniz hakkında kotu düşünürsünüz hatta ayıplarsınız ama laf ettirmediğiniz kişiden beklenmedik bir darbe yersiniz keşke zamanında annenizi dinlemiş olsaydınız. Bana kim olduğunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim boşuna dememişler.
Başkaları için yaşamak yerine ölmeyi tercih edin. Çünkü hayat sizden ve ailenizden daha değerli değil. Elalem ne der diye hayatınızdan hayallerinizden mesleğinizden ve hayatınızdaki kişilerden vazgeçmeyin. Sizin ne olduğunuzu Allah biliyor başkasının bilmesine gerek yok. Aileniz sizi tanıyor ne olursa olsun yanınızda sadece onlar var olacak.