Yabancı dil öğrenmek artık çok kolay. Yabancı dil öğrenmenin bir yetenek olduğuna yönelik bazı bilimsel görüş ve tespitler ortaya konmuş olsa da “yabancı dil öğrenme metodolojisi”nin yabancı dil öğrenmeye yatkınlık veya yeteneğin ötesinde belirleyici bir rol oynadığını söyleyebiliriz.
Peki yabancı dil öğrenme de doğru metodoloji yani yöntem ne olmalıdır?
Öncelikle yabancı dil öğrenmeden önce birey kendi anadilini ne kadar doğru biliyor ve hangi ölçüde doğru kullanıyor sorusuna cevap vermek gerekir. Özetle ifade etmek gerekirse anadiline hakim olmayan bir kişinin herhangi bir yabancı dilde öğrenim ve kullanım başarısı göstermesini beklemek gerçekçi bir beklenti olmayacaktır. Bu husus bazı saha araştırmalarıyla ortaya konmuş bir gerçekliktir. Bu durumda, güzel Türkçemizi belirli bir yetkinlik düzeyine çıkararak işe başlamak en doğru başlangıç olacaktır.
Öğrenmeyi hedeflediğimiz yabancı dilin gramer yapısını ve yaşayan bir olgu olarak betimlenen dilin kendisini her seferinde bildiğimiz bir dile yani anadilimize refere ederek ilerleyeceğimiz için anadilimize tam bir hakimiyet işimizi kolaylaştıracaktır. Bir dili biliyorum diyebilmemiz için okuma, dinleme, konuşma ve yazma olarak tasnif edilen dört temel yetenek alanında başarı ölçütlerini karşılamak gerekmektedir. Söz konusu dört yetenek alanı tıpkı dengede duran dört ayaklı bir masayla özdeşleştirilebilir. Ayaklardan herhangi birinin yetersizliği masanın işlevini sorgulanır hale getirecektir.
Yabancı dil öğreniminde tıpkı genel öğrenme yeteneklerinde olduğu gibi yaş unsuru önemli bir rol oynamaktadır. Çocuk yaşlardan itibaren yabancı dil öğrenimi daha kolay ve etkin olarak gerçekleştirilebilmektedir. İlerleyen yaşla birlikte yabancı dil öğrenme başarı grafiğinin ters oranda seyrederek düşüş gösterdiği bilimsel araştırmalarla tespit edilmiştir. Çocuklarda yabancı dil eğitimi öncelik anadilinde yetkinlik kazanmak olmak kaydıyla bu nedenle önem arz etmektedir. Peki yaşı ilerlemiş olanlar yabancı dil öğrenemezler mi? Elbette öğrenirler ancak bu noktada doğru metodoloji öğrenme hedeflerinde belirleyici olmaktadır.
Yabancı dil öğrenmede doğru metodoloji yani yöntem nasıl olmalıdır? Bir çok yöntem içerisinde “natural acquisition methode” olarak ifade edilen “doğal edinme yöntemi’ belirgin bir farkla ön plana çıkmaktadır. Yöntemin çocukların dil öğrenme başarısının yetişkinlere oranla çok daha kolay ve hızlı ilerlediği uygulama örneklerinden anlaşılmaktadır, yani çocuklar doğal edinmeye yetişkinlere oranla çok daha elverişli durumda bulunmaktadırlar. Arzu eden okurlarımız söz konusu yöntem hakkında açık kaynaklardan daha ayrıntılı araştırmalar yaparak bilgi edinebilirler. Yazımızda “doğal edinme yöntemi”ne ve uygulamasına ilişkin ihtiyaç duyacağımız ayrıntıya tamamıyla olmasa da temel parametreler açısından girebiliriz.
Temel parametreler aslında yöntemin adında gizlidir:Öğrenim doğaldır yani olağan akış içerisinde edinme/kazanım olarak cereyan eder. Bir adım daha ileri giderek somut bir örnekle bu durumu şöyle açıklayabiliriz:
- İngilizce dilini bahsettiğimiz dört yetenek alanında tıpkı bir masanın dengeli ayakları olarak oluşturmak yani bu dili öğrenmek istiyorsunuz.
- Öncelikle Türkçe gramer kurallarını bir iki haftalık bir tazeleme okumalarıyla hatırlamalısınız.
- İngilizce dilinin dinleme, okuma, yazma ve konuşma yetenek alanlarının her birine yönelik bir öğrenme faaliyeti planlamalısınız. Planınız kapsamında öğrenmeye bir kaç paragraflık bir ingilizce orijinal metinle başlayabilirsiniz.
- Okuma ve dinleme çalışması iç içe ve birlikte olmalıdır. Seçtiğiniz ingilizce orinijal bir kaç paragraflık metni okuyan bir anadil konuşmacısının “native speaker’’ ağzından tıpkı onun telaffuz ettiği gibi tekrarlayarak okuyabilirsiniz. Telaffuzu sıfır hatayla yaparak kendi kulağınızın işiteceği ve kaydedeceği şekilde çıkarmak takip edeceğiniz altın kuralınız olmalıdır. Metni mutlaka doğru okuyarak doğru telaffuz etme ve doğru işitme tekrar sayınız yeteceğiniz ve yaşınıza göre değişmekle birlikte ortalama 20 tekrar olarak uygulanabilir, ihtiyaca göre azaltılabilir veya artırabilir. İhtiyaçtan kastedilen doğru okuma ve telaffuz ile doğru işitmenin sıfır hatayla ve güçlük çekmeden doğal biçimde gerçekleştirebilmesidir. Bu suretle okumanız, telaffuzunuz ve işitmeniz doğal bir edinmeye evrilecek ve siz bunu hissedeceksiniz. Tekrarlar sizde bıkkınlık ve usanma duygularını çağrıştırmamalıdır. Bu noktada göstereceğiniz kararlılık ve irade belirleyici olacaktır.
- Seçtiğiniz metinle ilgili okuma ve dinleme sürecini başarıyla tamamladıktan sonra artık seçtiğiniz metni doğal olarak konuşma ve yazmaya hazırsınız diyebiliriz. Şimdi karşınıza bir arkadaşınızı veya aile bireylerinden birini alıp okuduğunuz ve neredeyse ezberlediğiniz metni O’na irticalen konuşma biçiminde tıpkı native speaker’ın konuştuğu gibi konuşunuz. Arada metne bakabilirsiniz ancak muhatabınızla göz temasını kaybetmeyiniz ve konuştuğunuz metni hissederek konuşurken kendi jest ve mimiklerinizi ekleyiniz, artık o cümleler sizin cümlelerinizdir. Konuşmayı da yine ortalama 20 tekrar olarak uygulayabilirsiniz. Konuşmayı telaffuz hatası ve güçlüğü olmaksızın yeteri sayıda tekrarı başarıyla uygulamışsanız şimdi konuştuğunuz metni imla kurallarına uygun olarak yazmaya hazırsınız. Yazma işleminde tekrar sayınız ortalama 10 tekrar seviyesinde yeterli olacaktır.
- Bu noktada artık kısa ama orijinal bir ingilizce metni hatasız okumuş, konuşmuş, dinlemiş ve yazmış durumda bulunuyorsunuz. Peki metni anladınız mı? Anlamamış olmanız asla bir sorun olmamalıdır. Siz bu yöntemle o metni doğal olarak edinmiş oluyorsunuz yani bir kazanımınız var. Bu edinim sonrasında çok etkin bir dijital sözlük ve çeviri programı kullanarak metni bir bütünlük içerisinde anlamaya, bilmediğiniz kelimeleri öğrenmeye çalışmalısınız. Tekrar sayınız yine ortalama 20 tekrar olarak uygulanabilir. Tüm bu İşlemleri başarıyla uyguladığınız metnin çıktısını alıp bir dosyada muhafaza edin ve bir hafta sonra baştan itibaren okuma, dinleme, konuşma ve yazma çalışmanızı iki kez tekrarlayınız.
- Farklı konularda farklı kısa ve orijinal metinler seçerek aynı işlemleri aynı ölçütlerde çalışınız. Seçtiğiniz her yeni metin üzerinde yapacağınız çalışma size doğal kazanımlar sağlayacak, çalıştığınız metin sayısı arttıkça artık İngilizceyi doğru okuyor, konuşuyor, anlıyor ve yazıyor olacaksınız.
- Okuduğunuz, dinlediğimiz, konuştuğunuz ve yazdığınız metinlerin çoğunu ezberinizde doğal olarak tutuyor okacaksınız. Bu metinleri hatırlayarak şimdi A’dan Z’ye ingilizce gramer kitabında özel gramer çalışması yapabilirsiniz çünkü artık ingilizce dilinde yaşayıp hissettiğiniz, jest ve mimiklerinizle konuşup yazdığınız bir hikayeniz var. Yaşanmışlık hikayemiz önemlidir. Bu hikayeyle birlikte gramer çalışmanız çok daha verimli ve sizi doğrudan amacınıza taşır nitelikte olacaktır.
- Bu çalışmalarınız devam ederken ingilizce film izleyebilir, anadilini konuşan arkadaş edinebilir hatta İngilizce konuşulan bir ülkeye seyahat planlayabilirsiniz. Uygulamada anlaşılmayan veya muhtelif hususlar için iletişime geçebilirsiniz. Başarılar diliyorum.