Bu öykü bir varoluş öyküsüdür. Bir umut türküsüdür. Bu öykü Ufuk Koçak’ın inanılmaz ilham veren hikayesidir.
Onu ilk gördüğümde denizin içinde, çevresindeki insanlara gülümsüyordu. Sanki binlerce yıldır denizde yaşıyormuş da gökyüzünü görmek için denizin üstüne çıkmış gibiydi. Gülüşündeki güven dikkatimi çekti önce. Sonrada hikayesi.
Kimdi bu adam?
Hakkındaki yazıları okuyup resimleri gördükçe ilgim ve hayranlığım daha da arttı. Mutlaka konuşmalıydım onunla. Ama bakalım o benimle konuşmak ister miydi? İnstagram sayfasından yazdım. Çokta umudum yoktu hani.
Mütevazı kelimesinin anlamı sanırım tamda onu tanımlar. Öyle içten, öyle samimi…kabul etti görüşmeyi..
Bu öykü Ufuk Koçak’ın inanılmaz ilham veren hikayesi.
Şimdi benimle gelin lütfen. Beraber geçmişe gidelim..
1976 Kars doğumlu Ufuk. Aile Gölcük Değirmendere’ye taşınma kararı alıyor. Ufuk 9 yaşında. Bambaşka bir dünya Dağlardan denize ulaşan bir yolculuk. O yüzden hem dağları hem de denizi cok seviyor. Farklı bir kültür Gölcük. Ufuk’un alıştığı her şeyden bambaşka. Ufuk insanları seviyor hayatı seviyor. O çocuk yaşta ilk büyük kararını veriyor. Dönüşecek…..
Önce konuşmasını, sonrada giyimini değiştiriyor. Çevre edinmeye başlıyor. Ama ne çevre.
Gölcük’ün nerdeyse yarısını tanıyor. Seviyorlar Ufuk’u yıllar geçiyor.
Ufuk nasıl bir çocukluk seninki?
Ufuk Koçak: Dönüşen bir çocukluk, uyum sağlamak, sevmek ve sevilmek güdüsüyle dönüştürdüğüm ve mutlu bir çocukluk. Her zaman söylüyorum. COĞRAFYA KADERDIR.17-18 yaşıma kadar, sosyalleşmemi tamamladım. Yüzümü dağlara denizlere döndüm. Tabiat en büyük öğretmen…..
Zaman: 16 Ağustos 1999
Gece: 20:00/01:00 arası
Yer: Gölcük…….
Ufuk 22 yaşında, çevresinde sevilen, sayılan tanınan bir genç. O gece fazla bir enerjik. Gölcük askeri üssünde devir teslim var. Havai fişekler, arkadaşlar, gençlik. Beraber seyrediyor arkadaşlarıyla devir teslim törenini. Fazla yürümüş o gün yorgun. Hadi yarın görüşürüz diyerek ayrılıyor arkadaşlarından. Bir daha asla göremeyeceğini bilmeyerek.
YER : GÜVEN APARTMANI
5 KATLI BİNANIN 4.KATI
ZAMAN : GECE YARISI
Ufuk eve geldiğinde seni annen mi karşıladı?
Ufuk Koçak: Eve geldiğimde herkes uyumuştu. Teyzem ve kuzenimde bizde kalıyordu. Ses çıkarmadan yattım.
GECE: 03:02
Büyük bir gürültüyle uyanır Ufuk, ve kendi tabiriyle bir kurşun asker gibi dimdik odanın ortasında durur. Ne olduğunu anlayamaz. Camdan dışarı baktığında daha sonrada hiç unutmayacağı 2 şey görür.
Kıpkızıl bir ışık
Sokağın pencerenin hizasına inip çıkması, DEPREM sadece 45 saniye tekrar gözünü açtığında
Toz bulutunun içinde ve karanlıkta yatmaktadır. Göçük altında kalmıştır, bir kolon boynunun üstündedir. Diğer kolonsa ayaklarının. Elleriyle etrafı yoklar, bir eliyle bir cam parçası bulur. Diğer eliyle bir tencere kapağı, Artık zamanla büyük pazarlık başlamıştır.
Ufuk nasıl bir duygu göçük altında kalmak ?
Ufuk Koçak: Devasa bir çaresizlik. İçimden hep sessiz kal dedim. Hiç bağırmadım. Teslim oldum, dinginlik ve sakinlik içinde bekledim, yoğun bir tüp kokusu vardı, sakindim, beklemekten başka çarem yoktu.
GÖÇÜK ALTI/2.GÜN
2.GÜN Ufuk’a ulaşır kurtarma ekibi. Fakat çıkaramazlar. Hava gittikçe azalmaktadır. Bir mucize olur arka arkaya gelen bir ARTÇI deprem göçüğün tepesinde küçük bir delik açar. Biri bağırır. UFUKK NEFES AL
3.GÜN
Ufuk artık bacaklarını hissetmemektir. 3 gün çok uzun bir süredir. Bacaklarını burada bırakacağını anlar. Kabullenir. 3.günün sonunda göçük altından çıkarılır. Günlerce uyanık kalmış metanetini korumuştur. Artık kendini bırakır. Önce devlet sonra askeri hastaneye götürülür. Kendine geldiğinde 2 bacağı da dizden kesilmiştir. 22 yaşındadır. Annesini teyzesini ve kuzenini kaybetmiştir.
Hastane odasında gözlerini kapatıp düşünür ya yok olacak yada hayata tutunacaktır.
Ufuk Koçak bu gün 45 yaşında, DÜNYA SERBEST DALIŞ ŞAMPİYONU. Türkiyenin ilk engelli dalış öğretmeni Olimpos Dağı’na (2900) metre ) protez bacaklarıyla tırmandı.
Dünyanın en zor ve uzun yolu olan LİKYA YOLUNU protez bacaklarla yürüyerek geçti.
- Araba kullanıyor
- Engelsiz deniz festivalinde yer aldı
- Saz çalıyor
Ufuk nasıl oldu bütün bunlar? Nasıl başardın?
Ufuk Koçak: Hastaneden eve geldiğimizde doğu kültürünün de etkisiyle çok üstüme düştüler. Geceyi bekledim. Herkesin uyumasını. Olimpos Dağı’na tırmandım ama, benim için en yüksek dağ klozetti. Beni ne kadar severlerse sevsinler, böyle yaşayamazdım. Ayağa kalkmaya karar verdim.
Ufuk peki dalış fikri nasıl oluştu?
Ufuk Koçak: Daha önce denememişti. Engelli insanların bunu yapamayacağı düşünülüyordu. Bu beni tetikledi. Teklifte gelince denemeye karar verdim çok çalıştım. 1.deneme fazla ses getirmeyince 2.denemeyi yaptım. Rekor kırarak engelli insanlarında dalabileceğini gösterdim. İtalyaya davet edildim, orda motivasyon konuşması yaptım.
UFUK SORMAKTA ZORLANDIĞIM BİR SORU VAR
ANNEN?
Ufuk Koçak: Öldüğünü göçük altında ses gelmeyince anladım.
Her şey için teşekkürler Ufuk Koçak, sayende başarmanın sebat etmenin, vazgeçmemenin ne olduğunu bir kez daha anladık.
Ufuk Koçak yolculuğuna devam ediyor. Her gün yoğun çalışıyor. Pes etmemeye. Hayata insanlara inanıyor. Bir gün bir yerlerde rastlarsanız inanın onun gözlerinde azmi ve umudu göreceksiniz.