Yapay zeka insanlığı öldürecek mi? Teknoloji literatürü değişiyor mu? Yapay zekâ ya insanlığın basına gelen en iyi şey ya da en kötü şey olacak. (Stephen Hawking)
Spekülasyonların arttığı, devrimin bilgi ve medya ile yapıldığı, teknolojinin yeni doğmuş gibi ama aynı zamanda tam anlamı ile çığır açacak zamanında, bazen paronayaklaştığımız, gün geçtikçe belki de yalnızlaştığımız ve doyumsuzlaştığımız mevsimlerde tutunduğumuz ya da tutunacağımız o büyük veri yapısı ve algoritması ile zamanın ve geleceğin en büyük elektriği olacağını düşündüğüm muntazam teknoloji, yapay zeka.
Bilmediğimiz şeyi yerken sevip sevemeyeceğimizi bilemeyeceğimiz gibi yapay zeka hakkında da bilgi sahibi olmadan onu sevemeyiz. O yüzden öncelikle görünür de iki kelimelik nihayetinde dev terimi zannıma göre naçizane açıklamak istiyorum. Nedir bu bizi korkutan ama aynı zamanda özgürleştiren tezat terimlerinde boğulduğumuz yapay zeka?
Yapay zeka, kimine göre geleceğin sahibi kimine göre de üreticilerinin gelecekte sahip olacağı bir dünya karmaşası. Bazı uzmanlar gelecekte bize savaş açacaklarını savunurken bazı uzmanlar bizim ürettiğimiz ve onu nitelikli hale getirdiğimiz teknolojinin bizden daha akıllı olamayacağı düşüncesinde. Bana göre ise her ikisi de mümkün. Nitekim insan beynine, algoritmik olarak ne kadar terim verirsek ve bilgi ile yaşatmaya çalışırsak beynimizin daha da genişleyeceği ve sonucunda daha da aktif, bilişsel bir insana dönebileceğimizin farkındayız.
Aynı şekilde gerek robotlaştırılmış yapay zeka teknolojileri ile gerek yazılım yapay zeka teknolojileri ile gerek veri bilimi yapay zeka teknolojileri ile ne kadar donatırsak yapay zekamızın çekirdeğini; yapay zeka da o kadar aktif olabilecektir. Bu da sonucunda bize kendini sürekli güncellemesini getirerek bizim yetişemeyeceğimiz bir algoritma yapısına gelmesini ve bizim artık onu yönetemeyeceğimiz beyne sahip olmasını beraberinde getirebilir. Fakat aynı zamanda onu üretenin onu daha iyi tanıyacağı için asla bizden daha iyi bir konuma gelemeyeceğini de beraberinde getirebilir. Bu karmaşanın içinde sanırım en çok merak edilen şeylerden biri de yapay zekanın avantajlarının mı yoksa dezavantajlarının mı baskın olacağı..
Peki geçmişte uyuyan yapay zeka şimdi neden tekrar uyandı ve bu kadar gündemde?
Nüfusun durmadan arttığı, iş kolunun tamamen değişmeye başladığı, insanların her anında yanında olabileceğine inandığı ve her şeyi bulabileceğine inandığı medyanın şekillenmesi yapay zekaya olan güvenin ve bağımlılığın artmasını da beraberinde getirdi. En küçükten en büyüğüne artık networkun, tarayıcıların, sosyal mecraların şart olduğu dönemden geçerken aslında tüm bunların altında yapay zekanın olduğu gerçeği insanlarda tam anlamı ile vuku bulmaya başladı. Dolayısı ile bunların hepsi şirketlerle ve medyayla mutualist bir ilişki yaşamamızda rol oynayan en büyük etkenlerden. Şirketler yapay zekayı kullanırken aldığı verilerden ve daha ucuz maliyetten mutlu iken, insanlar hızlı ve kolay sonuçlar veren yapay zeka temelli programlara ilgi duymaya başladı.
İşte tüm bu etkenler beraberinde yapay zeka ve teknoloji çağını getirip yapay zekayı uyandırıp kullanımın kat kat artmasına sebep oldu.
Değişen literatürde biz neler yapmalıyız?
Cambridge Üniversitesi, Oxford Üniversitesi, California Üniversitesi gibi Uluslararası değer gören ve isimlerini yaptıkları çalışmalara sürekli gündemde tutan bu üniversiteler yapar zekanın ileride insanlığa getirebileceği sorunların araştırmalarını sürdürüp olası çözüm yollarına katman hazırlıyor.
Ama hayatımızda karşılaşacağımız sorunların çözümlerini bir yerlerden beklemek yerine yaşamda aktif rol alabilmek için kendimizi bu sorunlar gelmeden bu olasılıklara olumlu şekilde adapte edip çözümü ben ne yapabilirim, ben kendim için ya da insanlık için ne yapabilirim sorusunu sormalı ve yol almalıyız diye düşünmekteyim.
Tam olarak bunları düşlerken bu yazımın sonuna da yaklaşıyorum. Dünya hızla değişirken, katmandaki sınıf farklılıkları korkunç bir şekilde artarken ve daha fazla artacakken, bilim ve fendeki gelişmelerde yapay zeka teknolojisi ile desteklenecekken bu dünyada kendimizi onların getirdiği yeniliklerle korumamız olduğunun bilincindeyim. Bu yüzden gelecekte hüküm süren teknolojinin yapay zekanın olacağına inanırken bu teknolojiyi tanıma adına yaptığım çalışmalar artıyor.
Literatür değişir, kavramlar gelir geçer fakat biz kendimize dönüşümüzü insanlığın fıtratından mütevellit değiştiremeyiz. İşte o dönüşte kendimize yarar sağlayacak şeylerin peşinde koşmalı, yol almalıyız. Öğrenmekten ve dinlemekten kaçmamalı, her konu hakkında belki biraz ama bir konu hakkında uzmanlaşmalıyız. Bir şeyin uzmanı olduğumuz ve kendimizi güncel tuttuğumuz takdirde hiçbir şey bizi yenemeyecektir.
Uzmanlaşma yolunda adımlar atıp uzmanlaştığımız alanlarda, literatürde söz sahibi olacağımız günlerde tebessüm edip bakma isteği ile yazılmış ve sizlerin okuması ile hayat bulmasını istediğim küçük, naçizane yazı.
Yapay zeka bir araçtır. Nasıl konuşlandırılacağına dair seçim bizimdir.
Ören Etzioni