Gazeteler; kimi zaman sofralarda bir keyif edâsı ile kimi zaman beklenen bir zammın heyecanı ile karıştırılan bilgi sayfaları…
Ülkemizde çeşitli, isim yapmış basın kuruluşları var. Her biri ayrı emekler ile dijitalleşmenin zirvede olduğu bu devirde büyük bir özen ile çalışıyor…
İLK GAZETE
Türk basın tarihinin ilklerinden sayılabilecek Takvîm-î Vekâyi; 1828 yılında Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından kurulan, Osmanlı İmparatorluğu’na propaganda amaçlı yayın hayatına başlayan Vekâyi-i Mısriyye’nin ardından, yaptığı inkılaplar ile tanınan Sultan 2. Mahmud tarafından kurularak, 11 Kasım 1831 tarihinde yayın hayatına başladı…
Gazeteler; sadece kahvehanelerin bir süsü değil bilâkis çevre ve ülke ile sosyalleşmek adına yadsınamayacak derecede önem ârz eden, bilgi edinme araçlarıdır…
KÖŞELER
Basın terimi olan köşeler; adeta yazarların gazete sayfalarında kendilerine ayrılan hususi odaları misâlindedir. O köşelerde yazarın kendisini görürsünüz. Çünkü her yazılan kelime, yazarın gönül dünyasından yansımalardır. O satırlarda, yazarın perspektifinden hayata ve gelişmelere bakarak kendi fikir şablonunuzu oluşturursunuz…
5N1K
Gazeteciliğin formülü denilebilecek 5N1K; “Ne?”, “Ne Zaman?”, “Nerede”, “Nasıl”, “Neden” ve “Kim?” soruları ile oluşturulan bir araştırma sürecidir. Bu da bize saygıdeğer gazetecilerin yazdıkları her satırın perde arkasında yoğun bir emek olduğunu göstermektedir. Soru sorabilme yeteneği, bir gazeteci için önemi tartışılmaz bir hazinedir. Soru soran ve sordukları soruları kendi perspektifleri ile yorumlayarak, satırlara yansıtan saygıdeğer gazeteciler, ülkece değerlerimizdir…