Bartın’ın Kayadibikavlak köyündeki su değirmeni, yaklaşık 300 yılı aşkın zamandır dönüyor. Dedelerinden kalan değirmeni çalıştıran Metin Barış (51), eşi Melahat Barış (49) ile birlikte yıllardır buğday, mısır, arpa ve yulaf öğütüyor. Eskiden 28 su değirmenin bulunduğu bölgedeki son değirmen çevre il ve ilçelere hizmet veriyor.
Kayadibikavlak köyünde Barış ailesi, Küre Dağları Milli Parkı’nın zirvelerinden gelen buz gibi suyun çarklara vurmasıyla mısır, buğday, arpa ve yulaf öğütüyor. 2 çocuğu olan Metin Barış, eşi Melahat Barış ile birlikte çevre il, ilçe ve köylerden gelen ürünleri öğütüp, köylülere teslim ediyor. Metin Barış, ahırında baktığı 10 büyükbaşın da yem ihtiyacını değirmende üretiyor. Metin Barış, atalarından kalan bu mesleği uzun yıllar sürdürmek istiyor. 2 göz ocaklı değirmende suyun gücüyle 3 saatte 1 çuval hazır hale getiriliyor. Değirmen, yaklaşık 3 asırdır dönüyor.
‘DEĞİRMEN TAŞI BULMADA SIKINTI YAŞIYORUZ’
3’ncü kuşak olarak değirmeni çalıştıran, atalarından kalan mirası yaşatmaya çalıştığını belirten Metin Barış, şunları söyledi:
“Bu değirmenimiz 300 yılı aşkın süredir çalışıyor. Değirmeni, dedemden babamdan sonra da ben devam ettiriyorum. Biz burayı restore ettirdik. Değirmeniz, Bartın ve çevresine hizmet ediyor. Buraya gelenlerin mısır, buğday, yulaf ve arpalarını burada öğütüyoruz. Eskiden değirmene çok talep vardı, ama şu anda vatandaşlar da değirmen var, diye artık tarlasını ekip biçmeye başladılar. Burada öğütülen ürünler diğer değirmenlerin kalitesinden iyi oluyor. Su ile çalışan bir değirmen olduğu için taşları orantılı dönüyor. Bizim burada kış aylarında ırmakta taşkın olduğu için sel afeti yaşıyoruz.
Yine değirmen arkı sel zamanlarında tıkanıyor ama biz atalarımızdan kalan bu mirasa sahip çıkmak için canla başla çalışıyoruz. Bundan sonra sağlığımız el verdiği müddetçe burayı çocuklarımızla birlikte devam ettirmeyi düşünüyoruz. Değirmen taşı bulma konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Artık bu taşları yapan ocaklar da kalmadı. İlerleyen zamanlarda sıkıntı yaşamamak için biz de çevre köylerde artık kullanılmayan değirmenlerdeki taşları da buraya getirdik. Eskiden bu bölgede 28 adet eski değirmen vardı ama büyükler vefat edince artık bunların hepsi kapandı” dedi.
‘İNSANLAR ARTIK ESKİYE DÖNMEYE BAŞLADI’
Melahat Barış ise, “300 yılı aşkın zamandır var bu değirmen. Burası savaş zamanlarından kalan ata yadigarımız. Biz de bunu devam ettirebilmek için eşimle var gücümüzle çalışıyoruz. Özellikle kış aylarında bentlerimiz doluyor. Onları açmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Bu değirmeni duyan insanlar bize buraya mısır, arpa, yulaf ve buğday getiriyor. Biz de öğütüyoruz. Talebin çok olduğunu söyleyebilirim, insanlar artık eskiye dönmeye başladı. Biz de bunu yapabildiğimiz kadar yapmak istiyoruz” diye konuştu.