Yunan filozof Sokrates, küçük ve kalkık burunlu, gözleri fıldır fıldır dönen, kısa boylu bir adamdı. Atina’nın sokaklarını arşınlar, rastgele karşılaştığı yabancılarla felsefe konuşurdu. Yaşamının büyük kısmını bekar geçirsede nihayet 50’li ya da 60’lı yaşlarda evlendi.
Karısı Xanthippe, bazı kayıtlara göre Sokrates’ten 40 yıl daha gençti. Yaşlı kocasını insan içinde aşağılımaktan çekinmiyordu. Bir efsaneye göre Xanthippe, aralarındaki hararetli bir laf dalaşının ardından kocasının başından aşağı bir kova pis su döktü. Sokrates, kovanın geldiğini fark ettikten sonra şakayla karışık şöyle demişti; ”Genelde şimşek çaktıktan sonra yağmur yağar.”
Sokrates karısının davranışından sonra üzerinde durmadı. ”Her türden insanla iletişim kurmak isteyen biri olarak, karım Xanthippe’in davranışlarına katlanabildikten sonra başkalarının yapacağı hiç bir şeyin beni rahatsız edemeyeceğini düşünüyorum.” Böylece Xanthippe’in namı dırdırcı eş olarak tarih kitaplarına geçti. Shakespeare ‘The Taming Of The Shrew/Hırçın Kız” adlı eserinde Xanthippe’in adını ”lanetli ve hırçın” anlamında kullanmıştır.