Aslında yüzyıllardır biliriz ki; sokak hayvanları, hani belediyenin aşı, hadım işlemlerinden hariç, bakımları insanlara bağımlı olduğu için, sanırız ki sokakta güvenli bir alandadır.
Değildir. Malesef bilinenin aksine, Uzun süre ve sürekli aç kaldıklarında, tehlikeli olurlar…Hem de çok. Evde yada bahçede evcil, bağlı hayvanlar, yetiştirme biçimine bağlı olsa da, yönlendirme, yetiştirende olduğu için tehlikeli olmalarının sağlanması kontrol dahilindedir.
Sokak köpeklerinin bir kontrolü ve disiplini olmadığı için sokakta, kimlik değiştirecek kadar aç bırakılmamalı. Kaldı ki durum sıradan sokak hayvanları için bundan ibaret. Pittbull beslemek ve bakmak yasak. Evde bakılan bu tür hayvanlar, evcilleştirilemiyor. Bazen sahibine, bazen de çevreye zarar verebiliyor. İşte o zaman tek çözüm pittbullu sahibinden alıp uyutmak gerekiyor. Çözüm mü, değil. Ölünceye kadar. Yada çözüm diye üretilen yol pittbullu sokağa bırakmak. Evde bakımı üstlenildiğinde tam evcilleştirilemeyen ve herkese tehlikeli olabilen bu tür, sokakta bakım ve tedbir olmadan, kontrolsüz, anlamsız, nasıl, hangi akla ve mantığa sığınılarak, sokağa bırakma kararı alınır.
Akıl alır bir karar değildir. Sokak köpekleri uzun ve sürekli aç kalınca, kimlik değiştirip, saldırgan ve bulaşık olabiliyorsa; Durumu Pittbull için göz önüne alırsak, üzerinde durulması gereken çok özel tehlikeli bu kararın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bence…
Neyse, sokakta yaşayan sadece köpekler değil…Kediler, fareler, yarasalar, kuşlar, vs…Benim aklıma gelenler, hangi biriyle ilgileneceğiz gibi düşünsek de, evcil olmayan bu canlılar, insanla uyumlu, insanla yaşayan sosyal canlılardır. Doğanın dengesini koruyorlar. Her şey birbirine bağımlı…
Bir diğer konumuz da hayvan sevgisi adı altında, özel günlerde alınmış, bakım ve sorumluluğu yerine getirilmemiş, sokağa bırakılan hayvanlar var ki, bu çok elem verici bir durum. Bunun için ne yapılabilir. Sorumluluğunu alamayacağın, bakımını yerine getiremeyeceğin hayvanları almayacaksın. Ama ne yapabilirsin… İçindeki hayvan sevgisini beslemek ve yaşamak istiyorsan, sokak hayvanlarına ve hayvan barınaklarına, kasaplardan ve restoranlardan alınacak atıklardan yiyecek temin edilerek bakılabilir. Veya hayvan barınaklarının, aşı, ilaç ve bakım için gerekli malzemeler temin edilebilir.
Hayvan seven insan, sokak hayvanı veya özel tür diye ayırmaz. Hayvan seven, insanı sever. Bakmak için hayvan nerden nasıl temin edilir. Bilmiyorum. Ama pet shoplara tedbir getirilmeli…Ormandan alınıp, ikliminden, evde yaşamaya uygun olmayan, evcilleştirilmemesi gereken özel türleri ticari amaçlarla yasal olmayan yollardan temin edip pazarlandıkları için. Kapatılması gerekmektedir.
Sokak hayvanları için kum alanları hazırlanabilir. Yemek, su ve barınaklar konulabilir. Onlar sokakta gerçekten kanayan yara gibiler. Ama asıl konu evde yaşayan hayranlarımız. Onların çişleriyle, sokaktaki disiplinleriyle yakından ilgilenilmeli. Yanınızda çiş torbaları taşımalı. Çişini bıraktığı yerden alınmalı. Yada çişini bırakacağı alana götürülmeli.
Belediyenin sokak hayranlarıyla ilgilenen servisleri ve veterinerleri var ama yeterli değil malesef. Özel bir kurum ve birim oluşturulabilir. Bu birimler hayvanı çok seven, ne biliyim alerjisi olduğu için, evi müsait olmadığı için yada hijyen konusunda hassas olan, hayvan severler bu birimlere, sokak hayvanlarının ihtiyaçlarını temin ederek, hayvan sevgisini yaşayabilirler…
Çin’de, köpekler öncelikli, bir sürü evcil hayvan türü yenilmek suretiyle tüketilmektedir. Bizde koyun, keçi, vs. gibi.. Hayvanlar için sigorta şirketleri geliştirilip alternatifler getirilip çoğaltılmalı. Hayvan otelleri artırılmalı. Tatil, seyahat ve sağlık problemi yaşayan insanların, hayvanlarını bırakabileceği özel yerler tasarlanmalı.. Hayvan psikolojileri, kimlikleri, türleri hakkında veterinerlerden bilgilendirici kitap çıkartma talebinde bulunulmalı…
Sokak hayvanlarından rahatsız olan insanlarda az değil. Tavuğun içine dikenli tel, jilet, çivi yerleştirip ağızlarını kan içinde bırakan sadistler de var herkes ve sıradan insanlarmış gibi bizimle yaşayan. Bu kadar da değil. Boş bir arazide sokak hayvanlarını toplayıp, zehirli yiyeceklerle besleyip, köpük kusarak, nefes alamadan ölmelerine neden olan insan suretindekilere hiç değinmek istemiyorum. Ama en kötü gerçeğimiz madem bakmıyorsun, sokak kamu alanı, onlar insanla yaşayan canlılar, rahatsız oluyorsan kendi alanını yarat. Sen kim oluyorsun da bir canlının yaşamına son verme hakkını kendinde buluyorsun.. Bu insanlar bulunup, sokak hayvanları konusunda mahkeme kararıyla rehabilite edilmeleri istenip, sokak hayvanları konusunda görev ve sorumlulukla cezalandırılmalı…
Okullarda, sokak hayvanları konusunda, yaptırım gücü olan, algı yaratılabilir, sinerji oluşturulabilir, farkındalıkla çalışılabilir. Medyada (TV Radyo Gazete) de belirli saat ve yerlerinde, sokak hayvanlarıyla bilgi ve bilinçlendirme oluşturulmalı. Düzenli ve Sürekli.
Yaşadığımız şu hayatta, kamusal ve sosyal alanda, yetişkin bir birey olarak, kendi yaşam alanlarımızla ilgili, üzerimize düşen sorumluluklarımızı yerine getirmemiz gerekiyor…