Usta, “Şiddetle hem devlet olarak hem de toplum olarak mücadele etmekteyiz. Şiddeti devlet ve millet el ele vererek, eğitimle ortadan kaldırabilir” dedi.
Kadın milletvekilleri ‘Siyaset Akademisi 2’ seminerinde bir araya geldi. Seminerde kadına yönelik şiddetin nedenleri, dinamikleri ve çözümleri konuşuldu. İnsan Hakları Başkanı ve Konya Milletvekili Dr. Leyla Şahin Usta, “Şiddetle hem devlet olarak hem de toplum olarak mücadele etmekteyiz. Şiddeti devlet ve millet el ele vererek, eğitimle ortadan kaldırabilir” dedi.
Geçtiğimiz günlerde Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölüm Başkanı Dr. Aylin Sözer’i kadın cinayetine kurban veren İstanbul Aydın Üniversitesi, (İAÜ) son yılların en büyük sorunlarından kadına yönelik şiddet konusunda üzerine düşeni yapma konusunda ilk adımını attı. İAÜ Toplumsal Araştırmalar ve Uygulama Merkezi’nin (TARMER) düzenlediği “Siyaset Akademisi” adlı paneller dizisinin ikincisi kadına yönelik şiddete ayrıldı. “Kadın Milletvekillerinin Bakış Açısıyla Kadına Yönelik Şiddet Nedenleri, Dinamikleri, Çözümleri” başlığıyla gerçekleştirilen online panelde, kadına yönelik şiddetin nedenleri, dinamikleri ve çözümleri konuşuldu.
İAÜ TARMER Müdürü Prof. Dr. Ömer Özyılmaz ve TARMER Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Öznur Sevme’nin moderatör oldukları seminere AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, İnsan Hakları Başkanı ve Konya Milletvekili Dr. Leyla Şahin Usta, CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divan Üyesi Dr. Sibel Özdemir ve 27’nci Dönem MHP İstanbul Milletvekili Arzu Erdem konuşmacı olarak katıldı.
USTA: ŞİDDETİ, DEVLET-MİLLET EL ELE VEREREK, EĞİTİMLE ORTADAN KALDIRABİLİR.”
Şiddet konusuyla ilgili olarak son dönemde toplumda ciddi bir farkındalık oluşmağa başladığını söyleyen Dr. Leyla Şahin Usta, şöyle dedi:
“Şiddet, bütün dünyada olduğu gibi, bizde de var. Şiddetle hem devlet olarak hem de toplum olarak mücadele etmekteyiz. Bununla beraber, şiddetle mücadele etmek sadece yasalarla veya kolluk kuvvetleriyle yapılacak bir iş ve yöntem değildir. Şiddet, onların yanında, ancak çocuklukta başlayan ilkokul, ortaokul, lise, üniversite ve hayat boyu devam eden bir eğitim seferberliği ile engellenebilir. Yani ‘Çocuk yaştan itibaren ailede ve okullarda verilecek olan eğitimle, şiddetin bir çözüm yolu olmadığı, insan onuruna yakışmadığı ve işleri daha da kötüye götürdüğü anlatılmalıdır.”
Usta, “Yasal değişiklikler ve mevzuat düzenlemeleriyle ilgili olarak büyük adımlar atıldı. Artık yasal düzenlemede veya mevzuatta bir eksiklik yok fakat uygulamada eksikliğimiz olabilir. Yeni bir yasaya ya da kanuna ihtiyacımız yok. Ancak farkındalık yaratarak uygulamadaki eksiklikler giderilmelidir. Öte yandan kadınlarımızın sosyal ve ekonomik hayatlarının daha da düzelmesiyle beraber haklarını savunabilir konumda olmaları önemlidir.
Kadınlarımız kendi varlıklarını, ihtiyaç ve isteklerini rahatlıkla ifade edebilmeleriyle birlikte, şiddetin yerine iletişimin, aile içi iletişimin, sevginin, muhabbetin, merhametin konması gerektiği yaşayarak gösterilmelidir. Şiddetin haklı bir gerekçesi olamaz. Bizim de erkeklerimizin yanında kadınlarımıza da bunu anlatmamız gerekir. Zira kadınlarımıza, şiddete uğradıklarında sessiz kalmamaları gerektiğini anlatmamız da çok önemlidir. Buradan kendilerine sesleniyorum: Haklarını aramaları için devletin birçok merci ve mekanizması var ve onlara, ihtiyaç duydukları her türlü desteği vermeğe de hazırdırlar” diye konuştu.
ÖZDEMİR: “YASADAN ÇOK UYGULAMA ÖNEMLİ”
Şiddet kavramının engellenmesi noktasında sorunlar gördüğünü belirten ve ‘Somut ve hızlı çözümlere ihtiyaç var’ diyen Dr. Sibel Özdemir, “Biz siyasiler yeterli hassasiyeti gösteriyoruz fakat somut bir çıktı alamıyoruz. Kadına şiddette hepimiz aynı taraftayız ve aynı çabayı sarf ediyoruz. Yasal olarak değil ama uygulama ile ilgili neler yapılmalı buna yoğunlaşmak gerekiyor. Birçok şey yapıldı fakat engelleme noktasındaki etkilere bakılmalı. Burada eğitimin önemini bir defa daha vurgulamalıyım. Aile içi eğitimle başlayıp yaşam boyu bu eğitim konusunu uygulamak durumundayız. Ayrıca olayların hepsinin arkasındaki durumlara da tek tek odaklanmalı ve bunları tek tek masaya yatırmalıyız. Bu anlamda bütün siyasal partiler ve toplum, bir bütün halinde bir araya gelmek gerektiğine inanıyorum” dedi ve verilerin birbirini tutmadığını ifade etti.
Özdemir, “Kadına yönelik şiddet noktasında sağlıklı verilere ulaşmak bir sorun. Her sivil toplum kuruluşu ayrı bir veri açıklıyor. Detayları medya üzerinden yanlış bir yere taşıyoruz. Doğru iletişim kurmamız gerekiyor. Kamu spotları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, bilim insanları birlikte somut çözümler için bir araya gelmeliyiz.”
ERDEM: CEZALAR CAYDIRICI OLMALI
Şiddetin önlenmesi için aile içindeki eğitime vurgu yapan MHP İstanbul Milletvekili Erdem, “Evde anne baba olarak vereceğimiz eğitimler, cinsiyet eşitliğini doğru okumamızla beraber canlıyı ve insanı sevmeyi öğretmemizle başlıyor. Bunların sonrasında aynı eğitimin okuldaki bütün dönemleri kapsayacak şekilde, sosyal hayatımızı kapsaması çok önemlidir. Bunların yapılması ve toplumsal olarak hepimizin aynı şeyi hissedebiliyor olması gerekir. Devlet olarak ise cezaların caydırıcılığının artması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.
Arzu Erdem, çok önemli bir konuya da dikkat çekerek şunları söyledi:
“Küresel çeteler sistemli bir şekilde Türk milletinin ve devletinin manevi, milli değerleri ve ahlaki değerleri üzerinde bir tahribat oluşturmaya çalışıyor. Biz televizyonda izlediğimiz programlardan ve çocuklarımızın izlediği saatlerdeki programlardan memnun muyuz bunu bir sorgulamamız gerekir. Bu programlarla ilgili de denetimler yapılması gerekir.”