Şamanizm, batılılar tarafından çok tanrılı bir din olarak kabul ediliyordu. Oysaki Şamanizm farklı coğrafyalarda aynı temelde farklı şekilde oluşum göstermiştir. Bazı bilim insanları Şamanizm’i Türklerin dini olarak kabul ederken bazıları Kuzey Asya topluluklarının dini duygularını içeren ve öteki alemdeki varlıklara hükmeden bir kült olarak görmektedir.
Tarihte Şaman, tamamen hayata dönük ve olumlu eylemler gerçekleştiren bir kişiliğe sahiptir. Sahip olduğu gücü ne kötülüğe ne de kendi kişisel hizmetinde ve kendi savunması için kullanmaz. Kabile reisi hükümdarlarla anlaşmazlığa düştüğünde kendi etkisinden yararlanabilir ama görünmez gücüne başvurmaz. Şaman, herhangi bir gücü yokmuş gibi hayatını kaybetmek pahasına maddi gücün kendisini yenmesine izin verir.
Şamanlık, Orta ve Kuzey Asya başta olmak üzere Hun, Göktürk ve Oğuzlarda görülmüştür. Anadolu’da ise, Alevi ve Bektaşilerde, Altay ve Tuva Türklerinde görülmüştür.
Şamanlar tüm canlıları kutsal sayarlar. Onları için hem insan hem de doğa kutsaldır. Gök Tanrı inancını benimseyen bu inanç sisteminde asıl tapılan varlık ise Gök Tanrı’dır. Beraberinde dört elemen olan ateş, su, toprak ve gökyüzüne de (havaya) taparlar.
Şamanizm; topluluğun ve insan varoluşunun kutsal bir bütün olarak algılar. Şamanizm’in özünde insan ve doğanın birliği, beraberliği, uyumu yer alır. Şamanizm iyi-kötü ruh, aydınlık-karanlık dünya gibi ikili yapıları da bünyesinde barındırır. Dünya görüşüne göre dünya iyi ve kötü ruhların ikisi altındadır. Şamanın vecd haliyle toplumda şamanla beraber kutsalla buluşmuş olmaktadır. İnsanlar ruhların huylarını, hangi yollarla ulaşılacağını, nelerden hoşlandığını ve hangi ruhlardan memnun kalacaklarını bilemezler.
Ruhumuzu iyileştirmek için Şamanların hayata dair tavsiyeleri;
- Sevebilmek dünya üzerindeki en değerli yetenektir. Sevebilmeyi öğrenin, sevin, çok sevin, düşmanlarınızı bile!
- Tanrı bir tanedir. İstediğiniz şekilde dua edebilirsiniz. Ancak şu emirleri unutmayın: dürüst yaşa, atalarına saygı göster ve sev!
- İletişim kadar sessizliğe de ihtiyacınız var. Günde en az bir saati kendinizle iletişiminize, sessizliğe ayırın.
- Eğer sevdikleriniz size suçlu olmadığınız bir şey için kızdılarsa onlara sıkıca sarılın ve onlar yatışıncaya kadar da onları sakın bırakmayın.
- Ruhunuzda bir sıkıntı, bir tükenmişlik hissediyorsanız şarkı söyleyin. Kalbiniz hangi şarkıyı söylemek istiyorsa… Bazen o da konuşabilmek ister.
- Size saygı gösterilmesini istiyorsanız başkalarına saygı gösterin. İyilik için iyilik! Kötülük içinse bu kötülüğü yok saymak yapılacak en doğru şeydir. Size kötülük yapmaya çalışan biri onu yok saydığınız için kendini gerçekte daha kötü hissedecektir.
- Kalbinizde bir baskı hissetmemek için, rahat nefes alabilmek için ağlamayı öğrenin.
- Kendinizi bir şey hakkında üzülüyorken bulursanız, vücudunuzu düzgün ve akıcı hareketlerle bir dans formunda hareket ettirin. Kötü enerjinizi yoluna sokup, zihninizi çektiğiniz acıdan arındıracaksınız.
- İçmeyin. Hiç içmeyin! Alkol vücudu, beyni ve ruhu öldürür. Eğer şamansanız veya ruhsal bir insansanız içerek bir süre sonra tüm güçlerinizi bitireceksiniz ve ruhlar sizi cezalandıracaktır. Alkol gerçekten de öldürür, aptalca şeyler yapmayın. Rahatlamak için hamama gidin, eğlence için şarkı söyleyin, iletişim ve ortak bir dil bulabilmek için çay için ve bir kadını daha iyi tanımak için ona şeker verin.
- Hayatta herkes hak ettiğini bulur. Problemlerin ruhuna ve düşüncelerine girmesine izin verme. Böylelikle problemler vücuduna da ulaşamayacak.
- Hayat sana yüzünü ya da başka bir tarafını çevirmiş olabilir. Sadece çok az kimse aslında hayatı çevirenin gerçekte kendisi olduğunu anlayabilir. Diğerleri hakkındaki tüm kötü düşünceleriniz size geri dönecektir. Kıskançlık da… Buna neden ihtiyacınız var? Sakin ve ölçülü yaşayın. Kıskanç olmak iyi bir şey değildir ve hiç gerek de yoktur. Bir adamın büyük bir arabası varsa bu onun yüzünü daha güzel yapmayacaktır. Altın aslında kirli bir metaldir. Kıskanç olmaya ihtiyaç yoktur. Daha fazla gülümsediğiniz de göreceksiniz, yabancılarda size gülümseyecek, hem de sevdikleriniz ve tüm hayatınızla beraber!
- Veren eli kısıtlı görme! Eğer mümkünse zayıf ve ihtiyacı olanlara para ver. Miktarı önemli değil, ancak vermiş olmak önemlidir.
- Akarsulara çöp atmayın. Asla! Suyun ruhu çok sinirlenebilir. Ruhu yatıştırmak için ekmek, süt ya da para atabilirsiniz.
- Ahlaki olarak önceliğiniz başka birine zarar vermemek olmalıdır. Bu prensibinize sıkıca sarılın. Şöyle düşünün: “Hiçbir zaman hiç kimseye zarar vermeyeceğim.”
- Eğer bir şey yapmaya karar verdiysen kendinden şüphe etme. Korku seni kendinden ve doğru yoldan saptırmaya çalışacak. Çünkü bu kötülüğün ana silahıdır. Eğer ilk defada başaramadıysan, ümidini kaybetme. Her küçük zafer seni daha büyüğüne yaklaştırır.
- Nehirlerden taş topla. Onlarda büyük güç ve enerji vardır.
- Yolda yürürken bulduğun bir kuş tüyünü eve getirip, bir vazoya koyabilir, asabilir ya da rafta bulundurabilirsin. Bu cennetten sana gelmiş güçlü bir tılsımdır. Bu tarz ruhlardan size verilen işaretleri fark etmeliniz.
- Zorluklar birer formalitedir. Ciddi zorluklar, daha ciddi olsalar bile hala formaliteden ibarettir. Gökyüzü oradadır, bazen bulutlarla kapanmış olsa bile… Bazen biraz çaba göstererek, mesela bir uçağa binerek aynı mavi gökyüzüne ulaşmak mümkündür. Herkese barış!
Şamanizm ruh ile tanrının bir araya gelip iletişim kurmasını sağlayan bir iletişim şeklidir. Kutsaldır ve enerjisi yüksektir. Doğa’daki her hareket tanrının adını söyler. Doğa, tanrı ve insan ruhu da birbiri ile bağlantılıdır. Gökyüzü sizi kutsasın. 😊