Prof. Dr. Rüstem Aslan “Troya’nın, Troya Savaşı’nın geçtiği dönem ve öncesinde tümüyle Anadolu kenti olduğunu görüyoruz” dedi
Troya Kazıları Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Troya Müzesi’nde ‘Ezineli Yahya Çavuş Belgeseli Galası ve Gençlerle Buluşması’ndaki “Troya Anadolu’dur” sözünün çok doğru tespit olduğunu söyledi. Arslan, “Özellikle Manfred Korfmann dönemi kazılarıyla ama aynı zamanda Hitit arşiv belgelerinin de incelenmesi ve yorumlanmasıyla Troya’nın, Troya Savaşı’nın geçtiği dönem ve öncesinde tümüyle Anadolu kenti olduğunu görüyoruz. Bu tespiti Sayın Cumhurbaşkanı’nın yapmış olması, Anadolu kültür tarihi açısından, Türk arkeolojisi açısından çok önemlidir” dedi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Troya Kazıları Başkanı Prof. Dr. Aslan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Troya Müzesi’nde cumartesi akşamı katıldığı ‘Ezineli Yahya Çavuş Belgesel Galası ve Gençlerle Buluşması’ndaki “Öncelikle belirtmek isterim Troya, Anadolu’dur. Troya, Anadolu’da yaşamış tüm halklar gibi bizi de temsil eden bir geçmişin sembolüdür” sözlerinin çok doğru tespit olduğunu belirtti.
‘MÜZENİN AÇILMASI TROYA ÖYKÜSÜNÜN ANLATILMASINDA DÖNÜM NOKTASI’
Prof. Dr. Aslan, Troya’nın, 150 yıllık kazı süresince arkeoloji camiası ve Anadolu kültür tarihi açısından birçok önemli keşif ve buluntuya şahitlik ettiğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 18 Mart 2019’da Troya Müzesi’ni açmasının ise Troya öyküsünün anlatılmasında ve buluntuların sergilenmesinde çok önemli dönüm noktası olduğunu söyleyen Aslan, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın Troya Müzesi’ndeki Ezineli Yahya Çavuş Galası’nda söylediği, ‘Troya Anadolu’dur’ tespiti çok doğru bir tespittir ve Anadolu kültür tarihi açısından önemlidir.
Çünkü özellikle son 20-25 yıldaki Manfred Korfmann dönemi kazılarıyla da ama aynı zamanda Hitit arşiv belgelerinin de incelenmesi ve yorumlanmasıyla Troya’nın, Troya Savaşı’nın geçtiği dönem ve öncesinde tümüyle bir Anadolu kenti olduğunu görüyoruz. Arkeolojik buluntularıyla ve yazılı belgeleri görüyoruz. Bu tespiti Sayın Cumhurbaşkanı’nın yapmış olması, Anadolu kültür tarihi açısından, Türk arkeolojisi açısından çok önemlidir” diye konuştu.
‘TROYA SAVAŞI, ANADOLU SAVUNMASIDIR’
Troya’daki yerleşim tarihinin 5 bin yıl önce başlayıp, farklı katman ve evrelerle kısmen bugüne kadar geldiğini belirten Prof. Dr. Aslan, “Aslında Troya’nın, yaklaşık 2 bin 500 yıl öncesinden itibaren hem çanak çömlekle hem diğer buluntularla bir Anadolu kültür coğrafyası içinde olduğunu biliyoruz ancak buradaki en önemli konu Homeros’un 2 bin 800 yıl önce yazıya geçirdiği İlyada destanında bu kentin öyküsünü anlatmasıdır. Nedir bu kentin öyküsü? İlyada destanında anlatılan Troya savaşıdır.
Troya savaşı aslında, Troya’nın; Hitit İmparatorluğu’nun yardımıyla Anadolu’dan pek çok güçlerin yardımıyla Akhalılara karşı verdiği bir savaştır. Hitit arşiv belgelerinin incelenmesiyle de aslında bu savaşın bir doğu-batı savaşı olduğunu görüyoruz ve Troya bu savaşta Hitit arşiv belgeleriyle de görüldüğü gibi bir Anadolu kentidir. Troya savaşı, bir Anadolu savunmasıdır” dedi.
‘ÇANAKKALE SAVAŞLARI ASLINDA SON TROYA SAVAŞIDIR’
“Aslında Çanakkale Boğazı’nın olduğu coğrafyada, Troya savaşından sonra bizim tarihlendirmemiz ve Homeros’un İlyada destanında anlatılan savaş M.Ö. yaklaşık 1200 yıllarıdır” diyen Aslan, şunları söyledi:
“Yani 3 bin 200 yıl önce olduğu kabul edilen bu savaştan sonra burada pek çok farklı çetin savaşlar olmuştur. Bunların en sonuncusu Çanakkale Savaşları’dır. Çanakkale Savaşları ile aslında hem neden hem içerik olarak bir analiz yaptığımızda, o savaşın bu savaş olduğunu görüyoruz. Zaten bu tür yorumlar ve analizler, pek çok eski çağ tarihçisi tarafından da yapılmaktadır. Yani Çanakkale Savaşları, aslında yine eski kazı başkanı Korfmann’ın deyimiyle son Troya Savaşı’dır. Çanakkale ve Troya savaşlarına baktığımızda ortak bazı noktalar söz konusudur. Özellikle İlyada Destanı’ndaki anlatımlar Anadolu’nun 22 farklı bölgesinden askerlerin, insanların Troya’yı savunmak için buraya geldiğini anlatmaktadır. Çanakkale Savaşları’nda da tüm Anadolu’dan, Osmanlı Devleti’nin tüm köşesinden askerlerin Çanakkale Boğazı’nı, Anadolu’yu savunmak için bu bölgeye geldiğini biliyoruz.”
‘VERİLEN DESTEKLERİ BÜYÜK TEŞEKKÜR İLE KARŞILIYORUZ’
Anadolu’da yürütülen kazılarda Cumhurbaşkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle Türk Tarih Kurumu’nun sağladığı teknik destek ve İÇDAŞ ana sponsorluğunda çalışmaların 12 aya yayıldığını belirten Prof. Dr. Aslan, “Bu çok olumludur. Özellikle Troya gibi önemli yerlerin korunmasında, araştırmasında ve yayına hazırlanmasında çok çok önemlidir. Bu açıdan biz verilen bu destekleri büyük bir teşekkür ile karşılıyoruz. Tabi burada aktif kazılar ve kazıların değerlendirilmesi ve yorumlanması süreci söz konusu. Bu seneki kazılar çok verimli geçti. Özellikle Çanakkale Arkeoloji Müzesi ile birlikte de aynı zamanda yaptığımız alandaki kazılar, Troya‘nın Tunç Çağı ile ilgili dönemleriyle pek çok açıdan yeni yeni sonuçlar bize gösteriyor. Önümüzdeki yıllardaki kazılarda Troya’nın Hitit dönemi, Troya’nın Troya Savaşı dönemiyle ilgili çok daha ilginç buluntularla karşılaşacağımızı umuyorum” dedi.