Bugünkü röportaj konuğumuz yazdığı ve oynadığı tiyatro oyunuyla adından söz ettirmeye hazırlanan oyuncu Özlem Sagun.
Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı?
Oyuncu olmayı küçük yaşlardan itibaren istiyordum. Lisedeyken bir tiyatro festivaline katıldık. Sadık Şendil’in Yedi Kocalı Hürmüz oyununu sahneledik. Ben Bekçi Memo’yu canlandırdım. Oyun altı dalda ödül aldı, orada ben de dikkat çeken isimlerden biri oldum. Manisa Şehir Tiyatrosuna kursiyerlik için başvurdum fakat hiç beklemeden oyunlarında oynamaya başladım. Maceram böylece başlamış oldu.
Tiyatronun mutfağından gelen birisiniz. Farklı görevler almışsınız. Şu sıralar da kendi yazdığınız oyunda oynuyorsunuz? Bunla ilgili bir konuşalım. Nasıl bir oyun sahnelediniz?
Evet tam anlamıyla mutfağından geldim diyebilirim. Lise sonda İzmir’de Tiyatro Terminal’de oyunculuk eğitimi almaya başladım. Şuan bildiğim çoğu şeyi orada öğrenmişimdir o yüzden benim için kıymeti büyük. 2017 yılında hem özel bir üniversitede oyunculuğu hem de Dokuz Eylül Üniversitesinde dramatik yazarlığı kazandım. Dokuz Eylül Üniversitesinde okumak büyük hayalimdi çünkü ekolünü çok seviyordum/hala öyle. O yüzden tercihimi dramatik yazarlıktan yana kullandım. İyi ki de öyle yapmışım, orada çok değerli hocalardan eğitim aldım ve aslında hayat yörüngemi değiştirdi.
Okurken Tiyatro Terminal’de asistanlık, ışık-ses operatörlüğü, dramaturgluk yaptım ve çocuk oyunlarında oynadım. Bir yandan gelen ufak tefek kamera önü teklifleri de değerlendirdim. Oyunculuktan gelmek, bir oyunun çıkarken geçtiği neredeyse tüm yolları öğrenerek ilerlemek yazarlık açısından da farklı bir yönde ilerlememi sağladı. Yazmış olduğum birçok oyunum var fakat henüz hiçbiri sergilenmediğinden başlangıcı kendim yapmak istedim. 2023 Ekim ayında “Dert Tatlısı” oyununu yazdım.
Oyunun baş kahramanı bir sosyal medya fenomeni “Asude Karasu”. Asude, ailesinin olmasını istediği kişi ile kendi hayallerinin arasında sıkışıp kalmış bir karakter. Yaşadığımız coğrafyada böyle bir gerçeklik var yazık ki. Toplum kadınları belli bir kalıba girmiş olarak görmek istiyor. Kimimiz bu duvarları kolayca yıkabilirken; kimimiz de Asude gibi çok sonradan farkına varıyoruz. Dert Tatlısı, kalıpları yıkmak ve farkındalık yaratmak üzerine yazılmış bir oyun. Oynamak da çok kıymetli benim için.
Oyunculukta nasıl bir kariyer hedefiniz var. Genç bir oyuncu olarak nasıl hayaller kuruyorsunuz?
Hep kendimi geliştirebileceğim, keyif alacağım bir yolculuğum olsun istiyorum. Minik adımlarla ilerledikten sonra kendi yazdığım projelerde oynamak en büyük dileğim. Tabi bu zamanla olacak bir şey.
Sektörde her zaman revaçta olan konulardan birisidir; oyuncuların kriter ve kuralları. Sizin kriterleriniz ve kurallarınız var mı? Mesela bir kadına şiddet sahnesi veya bir yakınlaşma sahnesi vs. Bir senaryo geldiğinde bir ön koşulla değerlendiriyor musunuz?
Açık konuşmak gerekirse kadına şiddet sahnelerinde oynamak çok zor aynı zamanda farkındalık yaratabilmek adına da önemli. Fakat burada şöyle bir ayrım var; o şiddetten sonra kadın karakter ne yapıyor? Eğer buna baş kaldırıp hakkını aradığı bir yolculuğa çıkıyorsa, oynamaktan gurur duyarım. Güçlü kadın hikayelerini daha fazla görmek isterim. Güçlü ve zengin senaryolar yazılıyor o işlerin içinde olmak çok isterim.
İdolüm dediğiniz oyuncular var mı?
Var tabi… Hemşehrim Demet Evgar… Ben bir kalıba girmeden farklı farklı karakterleri canlandırabilen oyunculara hayranlıkla bakmışımdır her zaman. Demet Evgar dramı da komediyi de o kadar inanarak oynuyor ki, hep onu rol model ediniyorum kendime. Gülse Birsel’de çocukluğumdan beri idolümdür. Hem yazıp hem oynadığı için.
Tiyatro oyununuz devam ediyor. Peki ya TV veya Sinema? Yeni projeleriniz var mı yakın gelecekte?
Tiyatro oyunum devam ediyor evet, yeni bir metin de yazıyorum şuan. Bir aksilik çıkmazsa ikinci oyunum da çıkacak. Televizyon ve sinemada da yer almak istiyorum. Henüz kesinleşmiş bir şey yok, umarım yakın gelecekte o da olur.