Ölmek ya da ölmemek işte bütün mesele bu. Herkes öldürse sevdiğini ölümsüz olur muydu Romeo ve Juliet?
Belki sen Romeo ben Juliet’im ama ikimizde bunun farkında değiliz. Düşman ailelerin çocukları olmamız yada 14-15 yaşlarında olmamız kimin umurunda.
Herkes yaşadığımız daha doğrusu yaşayamadığımız aşkımızı konuşuyor. Belki imkansız olmasak herkes gibi kavuşsak birbirimize aile kursak çoktan unutulmuştuk. Asıl imkansızlığımız bizi ölümsüz yapan. Aşk denen hormonal dengesizliği bu kadar yüceltmek değildi belki yaşarken amacımız. Mutlu olmaktı, hep beraber yaşamaktı. Ama kaderimiz beraber ölmekmiş.
Nerden bilebilirdik ki o balkondan aşkımızı haykırırken? Hangimiz isterdik Romeo olup ölmek ya da hangimiz isterdik sevdiğimizi ölürken görmek? İşte buydu bizim farkımız ölüm bizi ayırıncaya kadar sevdik birbirimizi ölsek de dilden dile dolaştık yıllar geçse de unutulmadık ve ölümle ölümsüz olduk. Ölmek ya da ölmemek işte bütün mesele bu. Herkes öldürse sevdiğini ölümsüz olur muydu Romeo ve Juliet?
Sonu mutsuz giden aşklar dilden dile anlatılırken mutlu olan neden anlatılmaz. Mutlu olmak unutulmak mı demek, mutsuz olmak sonsuzluk mu? Aşka inanmayanlar olabilir ama ölüme inanmamak mümkün mü? Bu muydu Romeo ve Juliet’in aşklarına inandıran? Olmasaydı unutulmaz olamayacaklar mıydı? Aşkını kanıtlamak için ölen aşıklar varsa mutlu olur muydu tüm aşıklar? Benzer onlarca soru daha yazılabilir ama cevapları farklıdır.
Kim ne derse desin aşk için herkesin kendine özeldir yaşadıkları. Kim isterdi ölmek aşkı uğruna ne Romeo ne de Juliet. Yaşamak yaşatmak isterlerdi ama mümkün olmadı. Olsaydı nasıl olurdu hikayeleri bilemeyiz. Öldüklerinde olan üne sahip olurlar mıydı sanmam ama mutlu olurlardı bence.