AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Suriye’ye planlanan operasyona ilişkin, “Mottomuz; Bir gece ansızın gelebiliriz. Yakın zamanda mı olur geç mi olur? Çünkü sınırımızın 30 kilometre derinliğinde herhangi bir terör aktivitesi görmeye tahammülümüz yok” dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki iddialarına değinen Ömer Çelik, “Birtakım kara propaganda merkezleri belli zaman dilimleri içerisinde Cumhurbaşkanımızın kaçacağını ya da başına başka türlü işler geleceğini sık sık ifade ediyorlar.
Bunların zamanlamasına baktığımızda da Türkiye bir dış politika açılımı gerçekleştirdiği zaman, önemli bir terörle mücadele sayfası açtığı zaman ya da iç siyasette ve dış siyasette yeni bir reform ortaya çıktığı zaman biz bu kara propaganda merkezlerinin faaliyetlerine karşı hazırlıklarımız olduğu için bunları bu şekilde takip ediyoruz. Şimdiye kadar hiçbir şekilde Türkiye’nin içinde bir muhalefet genel başkanı kara propaganda merkezlerinin ortaya koyduğu tavrı bir siyasi argümanmış gibi ortaya koymamıştı. Maalesef bu ilk defa Sayın Kılıçdaroğlu tarafından yapılmıştır ve yakışmamıştır” ifadelerini kullandı.
Çelik, köklü bir partinin genel başkanlık koltuğunun bu duruma düşmemesi gerektiğini ifade ederek, “Sayın Kılıçdaroğlu eminim ki Sayın Cumhurbaşkanımızın kaçacağına dair bu ifadeyi kullandığında kendisi bile inanmıyordu” dedi.
‘AYNI SIKINTILARI TEKRAR ÇEKMEMEMİZ LAZIM’
Türkiye’nin, İsveç ve Finlandiya’ya NATO üyeliği konusunda öne sürdüğü ‘teröre destek vermeme’ şartından sonra ortaya çıkan tepkileri yakından takip ettiklerini bildiren Çelik, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin şu ana kadar ifade ettiği, aslında ittifakın ruhunu, mantığını yansıtan sözlerdir. Biz ittifakın son zamanlarda kuruluş ilkelerine, ittifakın ruhuna dair bu uzaklaşmış tavrından daha doğru bir alana gelmesi için bunları söylemiş oluyoruz. Nitekim Madrid’de de bu yeni konsept tekrar ele alınacak. Türkiye orada kapsamlı yaklaşımını ortaya koyacak. Bundan sonrasında buraya üye olacak ülkelerin, şimdi bizim aynı sıkıntıları tekrar çekmememiz lazım.
Dünyanın bir sürü yerinde NATO içerisinde müttefik olduğumuz ülkeleri belli terör örgütlerinin himaye ettiği, belli terör örgütlerine karşı müsamahakar davrandığı gibi bir tablo var. Bizim savaştığımız terör örgütlerine silah veren, eğitim veren birtakım NATO üyeleri var.
Bunun giderilmesi gerekirken doğrudan İsveç ve Finlandiya gibi PKK terör örgütünün finans kaynağı oluşturabildiği, rahatlıkla orada faaliyet yapabildiği ülkelerin bu haliyle NATO’ya katılmasının NATO’yu güçlendirecek bir tarafı yok. Terör konusunda daha çok ayrışma yaşanacak. Karar almakta o zaman daha da zorlanılacak. Esas mesele buradaki güvenliğin, bütün üye ülkelerin toplam güvenliğini gözetecek şekilde ele alınmasıdır.”
‘BEĞENMİYORSAN ARGÜMAN GELİŞTİRECEKSİN’
Gazetecilerin sorularını kabul eden Çelik, sosyal medyada dezenformasyonla ilgili yasa teklifi gündemine ilişkin soruya yaptığı değerlendirmede, “Bir yasakçılık olarak değil tam tersine bireyin hak ve hürriyetlerinin korunmasına yönelik çalıştı arkadaşlarımız. Bu dünyanın her yerinde sorun. Bir kampanya başlıyor, siz kendinizi temizleyene kadar bazen her şeyinizi kaybetmiş oluyorsunuz.
Bazı insanların başına bu geliyor. Örneğin bir kampanya başlatıyorlar kişi o sırada diyelim ki bir banka kredisi için başvurmuş. Onu engelliyorlar, başka sıkıntılar oluyor, herkes geriye çekiliyor. Kişisel hayatla ilgili öylesine şeyler yayabiliyorlar ki burada tabi ki her şey müzakereye açık yüce Meclis bunu tartışacak, karar verecek ama içeriğine bu şekilde bakmak lazım. Bir kere okumak lazım. İkincisi beğenmiyorsan argüman geliştireceksin. Ta baştan ‘yasakçı’ diye çoğunun okuyup okumadığı da belli değil bunu kestirip attığın zaman bu alanı nasıl düzenleyeceğiz” açıklamasında bulundu.
‘DEAŞ’A O İZNİ VERİN DE GÖRELİM BAKALIM’
Çelik, Fransa’nın Marsilya kentinde terörist kıyafetleriyle yapılan yürüyüşte terör propagandasına müsaade edilmesiyle ilgili, “Adamlar orada terör propagandası yapıyor. Silah taşır gibi yürüyüş yapıyor. Bir NATO üyesi olan Türkiye’ye karşı bu eylemleri gerçekleştiriyor. Aynı şey Almanya’da geçerli. Polis koruyor, kimi, terör yürüyüşünü. Buradaki mesele şu; Siz bir terör örgütünü himaye ediyorsunuz. Bunun fikir özgürlüğüyle filan alakası yok. Eğer fikir özgürlüğüyse DEAŞ’a o izni verin de görelim bakalım” dedi.
‘BU YASAKLARI BİZ KALDIRDIK’
Bazı valiliklerce iptal edilen konser organizasyonlarına ilişkin konuşan Çelik, “Ne bir dilin yasaklanması ne hayat tarzının yasaklanması bizim kabul edeceğimiz bir şey değildir. Hiç kimse böyle düşünmez. Türkiye’de her bir konserin neye göre izin verildiği, neye göre bazılarının yasaklandığı bunun gerekçesini ben bilemem. Bu konuda titizlik olan şey, birincisi terör propagandası anlamına gelen konser görüntüsü altındaki faaliyetlere tabii ki izin verilmez.
Onun dışında yasaklanan bir sanatçımızdan bahsediliyor. O yasaklanan sanatçımız, Kültür ve Turizm Bakanımız da açıkladı aslında Beyoğlu Kültür Festivali kapsamında sahne alacak. İkinci bir propaganda yapılıyor belli çevreler tarafından, Kürtçe yasaklanıyor gibisinden. Böyle bir şey asla söz konusu olamaz. Bu yasakları biz kaldırdık” diye konuştu.
‘TAHAMMÜLÜMÜZ YOK’
Çelik, Suriye’ye planlanan operasyona ilişkin, “Mottomuz; ‘Bir gece ansızın gelebiliriz.’ Yakın zamanda mı olur geç mi olur? Çünkü sınırımızın 30 kilometre derinliğinde herhangi bir terör aktivitesi görmeye tahammülümüz yok. Daha önce de söylemiştik Türk sınırından 30 kilometre derinlikte bunların muhakkak surette temizlenmesi lazım. Bunun ne zaman olacağı TSK’nın kendi planlaması içindedir. TSK planlamasını gerçekleştirir, hazırlıklarını yapar. Bunun siyasi değerlendirmesi de diğer değerlendirmelerle birlikte ilgili kurumlar Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ederler, Başkomutan olarak emri verir ve harekat başlar” dedi.
Çelik, harekatla ilgili tarih, yer vererek analiz veren konuyla ilgisi olmayan kişilere eleştiride bulundu.