Türk Silahlı Kuvvetleri’nin planlı tatbikatlarından ‘Kış Tatbikatı-2023’ bugün yapılan Seçkin Gözlemci Günü ile sona erdi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanı sıra Azerbaycan ve Gürcistan savunma bakanlarının da izlediği tatbikatta bazı silah ve cihazlar ilk kez kullanıldı.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) planlı tatbikatlarından ‘Kış Tatbikatı-2023′, 18 Ocak’ta Kars’ta başladı. 9’uncu Kolordu Komutanlığı’nın sevk ve idaresinde 14’üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’nca Şehit İstihkam Astsubay Kıdemli Üstçavuş İlhan Hamlı Atış ve Tatbikat Alanı’ndaki tatbikata Türkiye, Azerbaycan, Bosna Hersek, Gürcistan, İtalya, Kazakistan, Kosova ve Özbekistan fiilen, Almanya, Bahreyn, Birleşik Krallık, Etiyopya, Katar, Kırgızistan, Kuveyt, Malezya, Moğolistan gözlemci olarak katıldı. 189’u yabancı olmak üzere 2 bin 113 personelin yer aldığı, 43 değişik türde 651 araç, 28 farklı tür ve çapta 865 silah kullanılan tatbikat, zor şartlar altında gerçekleştirildi.
BAKANLAR TATBİKATTA
Zaman zaman yağan kar yağışı ve sıcaklığın sıfırın altında 20 dereceye düştüğü havada yapılan tatbikatta Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar beraberinde Azerbaycan Savunma Bakanı Orgeneral Zakir Hasanov, Gürcistan Savunma Bakanı Juansher Burchuladze’nin yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Gülan ve Kars Valisi Türker Öksüz ile Kış Tatbikatı 2023’ün Seçkin Gözlemci Günü’ne katılmak üzere Şehit Astsubay İlham Hamlı Tatbikat Alanı’na geldi.
Tatbikat alanında 9’uncu Kolordu Komutanı Tümgeneral Fedai Ünsal tarafından karşılanan Akar, tören mangasını selamladı. Daha sonra Akar ve beraberindekiler birleşik, müşterek, fiilli, atışlı tatbikata ilişkin brifing aldı.
Türkiye ile birlikte 17 ülkenin katıldığı tatbikata ilişkin tatbikat direktöründen bilgi alan Akar ve davetliler daha sonra karargah subaylarından jenerik tatbikat senaryosuna ve sahadaki duruma ilişkin harita önünde brifing aldı. Brifingin ardından konuşan Akar, bölge, dünya barışı, istikrarına katkı sağlamak için birlikte çalışmanın önemine vurgu yaptı.
BAKAN AKAR’DAN SAHRA FIRININDAN EKMEK İKRAMI
Bakan Akar daha sonra beraberindeki Azerbaycan Savunma Bakanı Orgeneral Hasanov, Gürcistan Savunma Bakanı Burchuladze ve TSK komuta kademesi ile Sahra Hizmet Bölüğü tesislerinde incelemelerde bulundu. Seyyar fırın ve mutfak ünitelerini inceleyen Bakan Akar burada pişirilen ekmek ve yapılan çorbadan Azerbaycan Savunma Bakanı Hasanov, Gürcistan Savunma Bakanı Burchuladze ve diğer davetlilere ikram etti. Bakan Akar ve beraberindekiler daha sonra kış teçhizatlı komando kolunu inceledi. Komandoların Komando Marşı’nı okumalarının ardından Akar, “Allah Türk komandosunu korusun ifadesini kullandı.
Komandoların ve arama kurtarma timlerinin teçhizatlarını da inceleyen Akar, uluslararası arama kurtarma yarışmasında birinci olan arama kurtarma köpeği Sıla ile Manas’ı sevdi. Şiddetli soğukta korunma ve barınma tedbirleri kapsamında komandolar tarafından yapılan iglo ve diğer üniteleri de inceleyen Akar, daha sonra arama kurtarma timinin çalışmalarını izledi. Bakan Akar’ın beraberindeki Azerbaycan Savunma Bakanı Orgeneral Zakir Hasanov, Gürcistan Savunma Bakanı Juansher Burchuladze ve TSK komuta kademesinin seyir yerlerindeki yerlerini almalarının ardından Kış Tatbikatı 2023’ün Seçkin Gözlemci Günü kapsamındaki fiilli, atışlı bölümleri başladı.
İLK KEZ KULLANILAN CİHAZLAR
‘Kış Tatbikatı-2023’te, Kargu kamikaze mini İHA sistemi, mini İKA sistemi AKROP ve KOMODO, PROTON elit dedektör tünel tespit cihazı, kaideye monteli cirit, TOGAN ve Serçe 2 mini İHA, Serçe 3 mini İHA, 81 ve 120 mm havan elektronik tevcih sistemi, KN12 keskin nişancı tüfeği, eksi 25 derece soğuğa dayanıklı yerli ve milli yeni tip kış kıyafetleri, kılıfı ve hücum yeleği, yeni nesil hava savunma sistemleri olan HERİKKS-VI, genişleyebilir seyyar sahra mutfak ünitesi ve mobil gıda laboratuvar aracı ilk defa kullanıldı.
F-16 hava tecrit atışları ile başlayan tatbikat, tank, obüs, havan, zırhlı tanksavar aracı UMTAS CİRİT paletli atışı, keskin nişancı atışı, drone kamikaze ve ATAK helikopterlerin atışlarıyla devam etti. Hava hücum harekatının ardından tatbikat AK 40-GL bomba atar ve RPG-7 atışlarıyla sona erdi.
‘TATBİKATLARA BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ’
Tatbikatın kazasız, belasız başarılı bir şekilde tamamlandığını belirten Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin her türlü arazi ve hava şartlarında nasıl muharebeye hazır olduğunu her an harekete hazır olduğunu bir kez daha görme fırsatı bulduklarını söyledi.
“Gerçekten içinden geçtiğimiz dönemde hem bölgesel anlamda hem de dünyada çeşitli önemli siyasi asker gelişmelere şahit oluyoruz” diyen Bakan Akar, şöyle konuştu:
“Bu içinde bulunduğumuz ortamda silahlı kuvvetlerimizin her zamankinden daha etkin, daha caydırıcı olmasına ihtiyacı olduğunu da hep birlikte görüyoruz. Bunun için de tatbikatların hayati öneme haiz olduğunu görmemiz lazım, bilmemiz lazım. Bir taraftan yerli ve milli savunma sanayi ürünlerimizle silahlı kuvvetlerimizin donatımın sağlarken diğer taraftandan ordumuzun personelinin eğitimi öğretimi için çaba harcamaktayız. Bu manada da yaptığımız çalışmalarda da hazırlıklarda da tatbikatların rolü gerçekten çok önemli çok büyük ve dolayısıyla tatbikatlara büyük önem veriyoruz. Tatbikatlar bizim için hayati öneme haiz. Amacımız Savaş değil. biz ülkemizin ve milletimizin hak ve menfaatlerini korumak, güvenliği sağlamak ve savunmasını gerçekleştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Bu manada da hazırlıklarımızı sağlamak için en üst düzeye çıkarmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Tatbikatlar da bunun bir aracıdır. 2018’den beri baktığımızda takriben 5 yıl süredeki döneme baktığımızda bizim toplam bine yakın toplam 985 tatbikat yaptık ve her geçen günde de bunların kapsamı ve genişliği artmak şartıyla. Sadece 2022 yılında 225 tatbikat icra etti Türk Silahlı Kuvvetleri, karada, denizde, havada. Bazıları milli bazıları da diğer ülkelerle birlikte gerçekleştirdik. 2023’de planladığımız tatbikat sayısı 206. Yani özetlemek gerekirse. Biz tatbikatlara önem veriyoruz. Tatbikatlar gerçekten bizler için silahlı kuvvetler personeli için bulunmaz laboratuvar. Dolayısıyla değişik iklim ve değişik hava şartlarında bunları yapmak suretiyle personelimizin en üst düzeyde harekete hazır hale gelmesi için gayret gösteriyoruz.”
‘SİLAHLI KUVVETLERİN SORUMLULUKLARI ARTMIŞTIR’
Türkiye’nin uluslararası ortamda artık özne haline geldiğini ifade eden Akar, “Türkiye, bildiğiniz gibi sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde alınan önlemler ile yapılan girişimlerle alınan tedbirlerle yapılan temaslarla gerçekten uluslararası ortamda artık özne haline gelmiş bir ülke. Bunu hepimizin görmesi lazım, bunu bilmemiz lazım, buna göre davranmamız lazım. Bunun doğal sonucu olarak da Türkiye’nin ülkemizin gerçekten etki alanı ilgi alanı gelişmiştir. Buna bağlı olarak da silahlı kuvvetlerimizin vazifesi Silahlı Kuvvetlerinin sorumlulukları da artmıştır.
Dolayısıyla bütün bunları göz önünde bulundurmak suretiyle çalışmalarımızı devletimizin iki temel faaliyet alanına göre planlıyor, icra etmeye çalışıyoruz. Bunlardan birincisi ülkemizin, milletimizin bekası yani güvenliği diğeri de milletimizin refahı. Bunun beka bölümü ile ilgili Türk Silahlı Kuvvetleri Türkçe Kuvvetleri gerçekten Cumhuriyet tarihimizin en yoğun en kapsamlı faaliyetlerini icra etti icra etmekte. Amacımız ülkemizin ve milletimizin 85 milyon vatandaşımızın savunmasını güvenliğini aksaksız eksiksiz sağlamaktır” dedi.
2 BİN 400 TERÖRİST YAKALANDI
‘Hudut namustur’ anlayışıyla hareket ederek çalıştıklarını anlatan Akar, “En ileri teknolojiye sahip araç ve gereçlerin kullanılmasıyla ve birliklerimizin hudut birliklerimizin her şekilde değişik cins ve çapta birliklerle takviye edilmesiyle Cumhuriyet tarihimizin en yoğun kontrol tedbirleri ile hudutlarımız korunmaktadır. Bundan kimsenin şüphesi olmaz. Son 5 yılda takriben 1,5 milyon kaçak engellendi. Bunun yanı sıra 800 bin civarında 797 bin kişi de yakalandı. Bunların toplam 2 bin 400’ü terörist. Bunlar kolluk kuvvetlerine teslim edildi bunların gereği yapılmakta” diye konuştu.
Yurt içi ve sınır ötesinde devam eden operasyonlarda ilkeleri olduğunu ifade eden Akar, şunları söyledi:
“Bizim yaptığımız bir faaliyette terörle mücadele konusu. Terörle mücadele konusu hem yurt içinde hem de sınır ötesinde devam etmekte. Tüm operasyonlarımızda, bütün bu devam eden operasyonlarımızda bizim bazı ilkelerimiz var, kullandığımız bazı prensipler var ödün vermediğimiz uygulamalar var. Bunlardan birincisi bütün bu yaptığımız faaliyetlerin tamamı meşru müdafaa kapsamında yapılmakta. Bizim herhangi bir şekilde taciz, tecavüz, işgal şeklinde amacımız asla söz konusu değil. Yaptığımız şey ülkemiz ve milletimizi korumak için meşru bir dava çerçevesinde yaptığımız operasyonlardır.
Bunu yaparken de başından sonuna bütün operasyonlarda masum insanlara zarar vermemek için her türlü tedbir alınmakta. Bunun yanı sıra diğer tarihi, dini kültürel yapıların zarar görmemesi için çevreye zarar vermemek için de yaptığımız çalışmalarda hem planlamada hem de icrada her türlü hassasiyet gösterilmektedir. Bu mücadelede ister yurt içi ister yurt dışı operasyonlarda bizim tek hedefimiz teröristler. Bunun çok iyi bilinmesi lazım, çok iyi görülmesi lazım. Çarpmalara çarpıtmalara karşı da herkesin müteyakkız olması lazım, uyanık olması lazım.
Hiçbir farkı olmayan terörist grupları var. PKK, PYD, YPG her kimse bizim amacımız teröristler. Başta FETO olmak üzere tüm terör gruplarıyla bugüne kadar mücadelemizi yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadele devem edecek. Kimsenin şüphesi olmasın ve inşallah bunu da başaracağız ve 40 yıldan beri ülkemizi milletimizin başına musallat olan bu beladan da asil milletimizi inşallah kurtaracağız.”
ÜÇLÜ TOPLANTI
Rusya’da yapılan üçlü toplantıyla ilgili de konuşan Bakan Akar, “Rusya’da geçtiğimiz haftalarda bir üçlü toplantı yapıldı. Rusya, Suriye ve Türkiye savunma bakanları ile istihbarat başkanları bir araya geldiler, orada görüşmeler yapıldı. Biz orada herhangi bir şekilde farklı bir şey konuşmadık. Her zaman söylediğimiz gibi bizim tek amacımızın teröristleri olduğunu sınırlarımızı hudutlarımızı vatandaşlarımızı teröristlerden korumak için faaliyet gösterdiğimizi, diğer taraftan da artık ülkemizde 4 milyona yakın Suriyeli kardeşimizin olduğunu ilave bir mülteci akınına karşı da bize kapasitemizin olmadığını bu nedenle Suriyeli kardeşlerimiz için kendi topraklarında kalmasını sağlamak için elimizden gelen gayreti gösterdiğimiz kendilerine ifade ettik.
Önümüzdeki günlerde güvenliğin, huzurun sağlanmasına bağlı olarak Türkiye’deki kardeşlerimizin de güvenli bir şekilde gönüllü, saygın bir şekilde topraklarına evlerine dönmeleri için gayret gösterdiğimizi ifade ettik” dedi.
ÇATLASALA RDA, PATLASALAR DA TANKIMIZI DA UÇAĞIMIZI DA YAPACAĞIZ
Savunma sanayinde milli ve yerlilik konusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Bakan Akar, “Şu anda bizim savunma sanayimizde yerlilik ve millik yüzde 80’lere dayandı. Daha önce sıkıntı yaşadığımız konularda rahatlama olduğunu görmekteyiz. Bunun gururunu yaşıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerinin bütün hafif silahları, tabancası, tüfeği, otomatik, makineli tüfeği yerli milli olarak yapılabilmekte. Fırtına obüsleri, SİHA, İHA’lar yapıldı, yapılıyor. Gemilerimiz bunun yanı sıra helikopterlerimiz, gemi topumuz son derece özel teknoloji gerektiren konular dahi yapıldı. Her türlü yatırım, istihdam, imal ,inşa, ihraç noktasına gelmiş bulunuyoruz.
Dost ve müttefiklerimizin koyduğu kısıtlar, örtülü ambargolar var. Bunlara karşı mücadelemiz devam ediyor. Biz kendi ihtiyaçlarımızı milli ve yerli olarak karşılamak için gerçekten gece gündüz hep birlikte tek yumruk çalıştık, çalışıyoruz. Bütün engelleri aştık, geri kalanları aşacağız. Motor konusunda, füze konusunda çalışmalar yoğunlaştı. Motoru da yapacağız. Çatlasalar da, patlasalar da tankımızı da uçağımızı da yapacağız. İnşallah Kızılelma’yı da fiili olarak kullanıma sokacağız. Bunun sadece bizim kendimiz için fayda, yarar değil, dost ve müttefikler için yararlı olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
‘DİYALOG ÇAĞRIMIZ ZAAFİYET OLARAK ALGILANMASIN’
Yunanistan’la ilgili yaşanan sorunlarla ilgili açıklamasında Bakan Akar şöyle konuştu:
“Bizler olabildiğince makul mantıklı, istikrarlı ve itidalli dış politika izlerken hem müttfekimiz hem de komşumuz Yunanistan’ın kışkırtıcı, gerginliği artırıcı eylem ve söylemleri devam ediyor. Biz elimizden geldiğince sükunetimizi muhafaza etmeye çalışıyoruz. Hiçbir şekilde tehdit söz konusu değil. Yunanistan tarafından yapılanları da sükunetle karşılamaya çalışıyoruz. Anlaşmaların hilafına silahlanmalar, Türkiye’ye yakın yerleri ziyaretler, provokatif konuşmalar, hareketlerin gösterilmesinin hiç uygun olmadığını, gerçekten sıkıntılı olduğunu herkesin bilmesi lazım. Bizim barış diyalog çağrımıza karşılık birtakım yapay ittifakların peşine koşmaları ve hatta beyhude silahlanma gayreti içine girmeleri ittifak ruhuna komşuluk ruhuna aykırı olduğunu görüyoruz. Kendilerinin de anlamasını bekliyoruz.
Makul, mantıklı düşünen bazı Yunanlıların gerçeği gördüğünü görmeye başladığını memnuniyetle müşahade ediyoruz. Biz NATO müttefiki olarak komşu olarak Yunanistan’a diyalog çağrısında bulunduk. Bizim diyalog çağrımız zaafiyet olarak algılanmamasını özellikle kendilerine hatırlattık, hatırlatıyoruz. Buna paralel olarak hakkımızı, hukukumuzu koruyacağımızı söylüyoruz. Bu da hiçbir şekilde tehdit değil. Bizim yaptığımız uluslararası hukuk çerçevesinde yapılması gereken ne varsa bunları söyledik. Söylemeye devam ediyoruz. Türkiye hiç kimse için tehdit değil. Türkiye, güçlü güvenilir bir müttefiktir.”
‘GÜÇLÜ TÜRKİYE, GÜÇLÜ TSK, GÜÇLÜ NATO, GÜÇLÜ İTTİFAK DEMEKTİR’
Türkiye’nin 71 yıldan beri NATO müttefiki olduğunu ve NATO içinde kendisine düşen ne vara bunları başarılı bir şekilde yaptığını anlatan Bakan Akar, “Günlük olaylara bakmak suretiyle yanlış olaylarla Türkiye’nin bu hakkını kimse çiğnemesin. Bölge barışı, dünya barışı için Türkiye başarılı bir şekilde görevini yaptı. Türkiye’nin güçlenmesi de NATO’nun güçlenmesine denk düşmekte paralel olmakta. F-16’larla ilgili Amerika’da temaslarımız var.
Şu ana kadar verilen bilgiler olumlu ama bunun bir somut adımlarla sonuçlanmasını bekliyoruz. Bu taleplerimizi resmi yollarla ilettik, iletmeyi sürdürüyoruz. Bu konuda aleyhte çeşitli girişimler olduğunu görüyoruz. Bunların bir tarafa bırakılıp Amerika’nın aklıselimle, akılla, mantıkla objektif kriterlerle bu girişimin olumlu sonuçlanacağını düşünüyoruz. Türkiye güçlenecek, aynı zamanda NATO güçlenecek. Güçlü Türkiye, güçlü TSK, güçlü NATO, güçlü ittifak demektir” dedi.
İSVEÇ’İN SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMESİ LAZIM
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri ve yaşanan son gelişmelerle ilgili de değerlendirmede bulunan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, şunları söyledi:
“İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olması müracaatı konusunda Madrid zirvesinde mutabakat muhtırası imzalandı. Bizim pozisyonumuz açık ve net. İmza altına alınan konular çerçevesinde İsveç ve Finlandiya’nın davranmasını bekliyoruz. Bunun doğal sonuçları var. Terörle mücadele çerçevesinde teröristlerin Türkiye’ye iade edilmesinin mutabakatın doğal sonucu, bunu herkesin görmesi lazım. Bu çalışmaların bizim tarafımızdan değil, İsveç tarafından sorumlulukların yerine getirilmesiyle mümkün olacağının görülmesi lazım.
Teröristlere destek verildiği müddetçe, taahhütler yerine getirilmediği müddetçe herhangi bir şekilde Türkiye’nin evet demesinin mümkün olmadığını aklı olan herkes görüyor, onların da görmesi lazım. Maalesef bu konularda bugüne kadar İsveç tarafından özellikle yeterli ve somut adım atılmamıştır. Bunun aksine maalesef Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı, Türkiye’ye karşı ve Türkiye’nin ötesinde milyarlarca Müslümanın inancının gereği kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e karşı yapılan alçakça eylemleri, rezil eylemleri, ahlaksız eylemleri maalesef durdurmak bir tarafa, korumuş kollamışlardır. Bunun kabul edilmesi mümkün değil.
İsveç’in aklını başına alıp, alınması gerekli tedbirleri ne varsa alması lazım. 27 Ocak’ta yapılması planlanan İsveç Savunma Bakanı toplantısını biz iptal ettik. Esasen bu ortamda bu çerçevede yararı olmayacağını gördük, görüyoruz. Finlandiya’daki olumlu gelişmeler takip ediyoruz. Mutabakat muhtırasında verilen sözlerin gerçekleşmesi halinde sorunun kolaylıkla çözülebileceğini, muhtıradaki taahhütlerin yerine getirilmesi, verilen sözlerin tutulması önemli. Diğer taraftan da 85 milyonluk Türkiye’nin milyarlık İslam dünyasının tahrik edilmemesi için bu devletin devletliğini göstermesi lazım. Devletse, emniyetse, güvenlikse, hukuksa bunun tedbirini alması lazım. Böyle çifte standartla, ‘falanca kitabı yaktırırım, filancayı yaktırmam’ ikilemlerle yaklaşım ciddi olumsuz sonuçlarda götürür.”