CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Eşit işe eşit hakkı teslim edeceğiz. Ben eğer bu ülkede adalet için 450 kilometre yürüdüysem, bu millet için yürüdüm. Adaletsizlik nerede varsa bütün adaletsizliklerin üzerine yürüyeceğim. En büyük gücüm sizlersiniz” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri’de Kadir Has Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘Kadın Buluşması’na katıldı. Toplantıda kadınlara seslenen Kılıçdaroğlu, “Gelen bütün kadın kardeşlerime yürekten teşekkür ederim. Dünyayı da Türkiye’yi de değiştirecek olanlar sizlersiniz. Türkiye’yi değiştireceksiniz. Haramilerin iktidarını hep beraber yıkacağız ve bu ülkeye adaleti mutlaka ama mutlaka getireceğiz. Kadın kardeşlerimiz konuştu. Teşekkür ederim. Teşekkür ederim gençler.
Bir toplumun yarısı kadın, yarısı erkek. Kadınların haklarının ve hukuklarının savunulmadığı bir yerde demokrasi olmaz. Toplumun bütün acılarını çekenler de kadınlar, şiddete uğrayanlar kadınlar, çalışmak istediği zaman iş olanağı bulamayan kadınlar, az önce engelli ve atama bekleyen bir kadın kardeşimizi dinledik. Üniversiteye gitti. Annesi, babası onu büyük umutlarla okuttular, yetiştirdiler. Boğazlarından kestiler, ‘Aman kızımız, evladımız daha iyi bir iş bulur ve en azından kimseye muhtaç olmadan hayatını sürdürür’ diye. Ama bu imkan verilmiyor. Size sözüm, vereceğim bu imkanı” diye konuştu.
‘BİRLİKTE OLURSAK HER ŞEYİ DEĞİŞTİRECEĞİZ’
Atama bekleyen öğretmenlere seslenen Kılıçdaroğlu, “Az önce süt şişesini elinde tutan kadın, ‘Bu süt sudan bile ucuz, geçinemiyoruz. Süt veren ineklerimizi kesime gönderdik, sattık’ dedi. Bütün bunları biliyorum. Hepsinin farkındayım. Ama hepsini değiştirmek tek başına benim irademle olmuyor. Beraber olursak, birlikte olursak her şeyi değiştireceğiz. Ücretli öğretmenlerin durumunu da biliyorum. Hiç endişe etmeyin.
Ücretli öğretmen, kadrolu öğretmen, sözleşmeli öğretmen tamamını değiştireceğim. Herkes kadrolu öğretmen olacak. Endişe etmeyin. Eşit işe eşit hakkı teslim edeceğiz. Ben eğer bu ülkede adalet için 450 kilometre yürüdüysem, bu millet için yürüdüm. Kadınlar için yürüdüm. Evlatlarımız için yürüdüm. İşsizler için yürüdüm. Haksızlığa uğrayanlar için yürüdüm. Boşu boşuna hapishanelerde tutuklanan insanlar için yürüdüm. Adaletsizlik nerede varsa bütün adaletsizliklerin üzerine yürüyeceğim. En büyük gücüm sizlersiniz” ifadelerini kullandı.
‘HER ÇOCUK OKULA GİTTİĞİNDE ÖĞLE YEMEĞİNİ RAHATLIKLA YİYECEK’
“Bizim evlatlarımızın karnının doyması lazım” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Evlatların yatağa aç yatmaması lazım. Evlatlarımızın üzerine titrememiz gerekiyor. Onlar hem bugünümüz hem de geleceğimiz için son derece önemlidir. Bizim belediye başkanlarına söyledim. Her sabah yoksul ailelere beslenmesi teslim edilir. Belediyenin logosu bile yoktur. Çocuk beslenme çantasını alır ve okula gider. Ama ‘bunu Türkiye genelinde yap’ diyorsanız yetki vereceksiniz. Türkiye genelinde yapacağım. Beslenme çantası uygulamasını kaldıracağız. Her çocuk okula gittiğinde öğle yemeğini rahatlıkla okulda yiyecek. Fakiri, zengini olmayacak. Herkes aynı yemeği yiyecek ve dolayısıyla karnını doyuracak. Bunu yapacağız” dedi
Kadınlara seslenen Kılıçdaroğlu, “Hiçbir kadını bir erkeğe muhtaç ettirmeyeceğim. Her kadın kazanacak. Diyorlar ki; ‘Yapamaz, bunu gerçekleştiremez.’ Bizim bütün belediye başkanlarımız bunu yapıyor. Bütün belediye başkanlarımız söylüyorum yapıyorlar. Görevlerini yapıyorlar. Başarıyla yapıyorlar. Allah nasip eder, geldiğimizde göreceksiniz. O bütçe beşli çetelere gitmeyecek. Yıllar yılı bizi ayrıştırdılar. Bizi böldüler. Yok başı açık, yok başı kapalı, kadın kadındır kardeşim. Kadının hakkını teslim edeceksin” diye konuştu.
‘YASA DIŞI GÜCÜN KARŞISINDA BİR MİLİM BİLE GERİ ADIM ATMAM’
Uyuşturucu konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, “Annelerin, babaların nasıl perişan olduğunu biliyorum. Allah sizi inandırsın. İlk yapacağım iş o uyuşturucu baronlarının kellelerini kesmektir. Onların kimlerle iş birliği yaptığını biliyorum. Kimlerle fotoğraf çektirdiklerini biliyorum. Arkasındaki siyasi gücü biliyorum. Ama ben hiçbir zaman ama hiçbir zaman bir yasa dışı gücün karşısında bir milim bile geri adım atmam. Halkın iradesini sonuna kadar kullanacağım ve o uyuşturucu baronlarına hesap soracağım.
Hiç endişe etmeyin. Yaşadığınız dramın sona ermesini istiyorsanız, eğer evlatlarınızın iyi bir eğitim almasını istiyorsanız, eğer kadınların huzur içinde yaşamalarını istiyorsanız tek bir şey var. 6 oku görüyorsunuz. Sandığa gideceksiniz. Oy kullanacaksınız. Sizden tek isteğim, o elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE’Yİ ÇAĞDAŞ UYGARLIĞA KAVUŞTURACAĞIZ’
Gençlere seslenen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Yetişen evlatlarımız ‘Niye Türkiye’de kalayım, yurt dışına gideyim. Asgari ücretle çalışırsam ne ev sahibi olabilirim ne de araba sahibi olabilirim’ diyor. Ama Türkiye’de bırak asgari ücretle çalışmayı, iş bile bulamıyorlar. İş bile bulamıyorlarsa umutlarını kaybediyorlar. Gençlerin tümüne sesleniyorum; sakın umutsuzluğa kapılmayın. Annelerinizin, babalarınızın ve sizin gücünüzle Türkiye’yi çağdaş uygarlığa çıkaracağız. Asıl hedefimiz bu. Bütün kadınlar beraber olun. Bütün kadınlar, bir kadın zor durumdaysa yardım edin. Mutlaka bir dayanışma kültürünü geliştirin. Sandığa gidin. Oy kullanın. Sizin acılarınızı, sizin kılık kıyafetinizi sömüren politikalardan artık uzak durun. Kim sizin hakkınızı ve hukukunuzu savunuyorsa onun yanında durun.”
‘6 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUN HAKKINI ARAMIYORSAK NİYE SİYASET YAPIYORU?’
Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşında kızı H.K.G.’yi 29 yaşındaki Kadir İstekli ile dini nikahla evlendirdiği iddialarına ilişkin de konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, “6 yaşında bir kız çocuğuna sistematik tecavüzü duyduğumda o gece uyuyamadım. ‘Ya böyle bir şey olamaz’ dedim. Mümkün değil. Sonra bakanlıkta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bu iş konuşulurken Aile Bakanı çıktı ‘2 yıldır bundan haberimiz var’ dedi. Peki 2 yıldır ne yaptınız? Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gittim.
Bütün milletvekili arkadaşlarımı topladım. ‘Birlikte Adalet Bakanlığı’na yürüyeceğiz’ dedim. Bu ülkede adaleti isteyeceğiz. 6 yaşındaki bir çocuğun hakkını aramıyorsak biz niye siyaset yapıyoruz? Devleti dumura uğrattınız. Ya bu ülkenin polisi, savcısı, hakimi yok mu? Sahte raporlarla kendilerini aklamaya çalıştılar. Bu güç kim? Kimden alınıyor bu yetki? Sonradan harekete geçtiler. Demek ki o çocuğun hakkı ve hukuku için Adalet Bakanlığı’na yürümesek yine o kadıncağızın elinden hiç kimse tutmayacaktı.”