Kendine hoş geldin gökyüzü, kendine iyi geldin.. Bazen öyle yorulursun ki, adım atacak halin kalmaz, pes edecek olursun inandığın her şeyden vazgeçmek istersin.
Zaman dursun akmasın yada bir an önce sabah olup geceye dönsün ve tüm döngü böyle yol alıp gitsin istersin. Kafanda ki soruları yanıtsız bırakmakta kararlısındır, beyninden geçenlere kulak asmak istemezsin, avazının çıktığı kadar bağırarak şarkılar söylersin; aslında bu kendi kendini susturmaya çalışma metotlarından biridir.
Uykuya dalmakla dalmamak arasında gider gelir gözlerin, gözlerini kapatsan beynin devreye girecek, kapatmayınca o susturmaya çalıştığın korkuların yada hayal kırıkların. Bir kez gözlerini kapatıp beyninde ki o olumsuz düşüncelere yolculuk yapmayı öğrenirsen, bir kere olsun hatalarından çekinmek yada korkmak yerine hatta yokmuş gibi yapmaktan geri tutarsan kendini göreceksin gökyüzü ne kadar aydınlık ve ferah.
Bulutların zaman zaman karardığını, zaman zaman yağdığını ve zaman zaman yok olduğunu göreceksin.
Gökyüzü bazen siyahtır, bazen beyaz en çokta mavidir tıpkı insan gibi. Bir ağaç ol, ağaçta çiçek veyahut bir yaprak, kurumuş bir dal ol mesela. Gururla tanıt kendini doğaya insana, insanı insan yapan hatalarına.
Seslen gökyüzüne, yollar girintili çıkıntılı , yer yer sağanak yağışlı olsa da. İnandığın yoldan gitmeye devam etmeye, büyüklerin nasihatini kulağına küpe ederek, kendi doğrunla çıktığın yola gökyüzüne adım atmaya söz ver; kendine hoş geldin gökyüzü kendine iyi geldin…