Uzm. Dyt. Sernaz Çakır Ercil, zayıflama programlarının kişiye özel olması gerektiğine dikkat çekerek sağlıklı zayıflama tüyoları verdi.
Yaz mevsiminin gelmesiyle beraber birçok kişi fazla kilolarından kurtulmak istiyor. Fakat ne kadar uğraşılsa da tartıda kayda değer bir eksilme göremiyorsanız uyguladığınız diyet programında bir hata var demektir. Hızlı kilo vermek için kulaktan dolma bilgilerle uyguladığınız yöntemler ideal kilonuza kavuşmanızı engelliyor olabilir. Uzman ipuçlarına kulak verin..
Uzm. Dyt. Sernaz Çakır Ercil, ideal kiloyu şu sözlerle tanımlıyor;
“İdeal kiloyu tanımlamak için en sık kullanılan ölçek Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) bizlere vermiş olduğu vücut kitle indeksidir. Bu indeks kişinin kilosunun, boyunun karesine oranıyla hesaplanır. Çıkan değerler 18 ve altı ise kişi ‘zayıf’ olarak adlandırılır, 20-25 arası normal, 25-30 arası birinci derece obezite, 30-35 arası ikinci derece obezite, 35-40 arası üçüncü derce obezite, 40 ve üzeri ise ‘morbid obezite’ olarak tanımlanır. Dolayısıyla kişinin ideal kilo aralığını 20 ile 25 arasında tutmaya çalışırız”
“Aynı zamanda sağlıklı kas dokusunun, zararlı yağ dokusuna oranı ile obezite derecesi hesaplanabilir. Vücutta yağ birikimi ile beraber zararlı hormon salgılanması artmaktadır dolayısıyla pek çok sağlık problemini beraberinde getirebilir. Yağ oranının, yetişkin erkek bireylerde %12 ile %18 arasında olması ve yetişkin kadınlarda %20 ile %28 arasında olması normal yağ oranı normal kabul edilir” şeklinde konuştu.
Nasıl sağlıklı kilo verilir?
Sağlıklı beslenme konusunda pişirme yöntemleri ve gıdanın saklandığı ortamlara dikkat edilmesi gerektiğini belirten Ercil, “Dört temel besin grubu vardır; Bunlar et, süt, meyve-sebze ve bakliyattan oluşur. Sağlıklı beslenme noktasında ise kişinin alması gereken kalori ihtiyacı belirlenerek günlük beslenme programında bu besinlere yer verilir”
“Herkesin alması gereken kalori ve harcaması gereken kalori birbirinden farklıdır. Herkesin yaşam tarzı da yine birbirinden farklıdır. Bu nedenle özellikle zayıflama ve beslenme programları kişiye özgün olmalıdır. Beslenme programı kişinin parmak izidir dolayısıyla internetten alınan hazır diyet programları yerine diyetisyenlerden yardım alarak kişiye özel hazırlanmalıdır ”
“Zayıflarken sağlıklı beslenerek ve yağ kaybı sağlayarak kilo vermek önemlidir, çünkü kiloların ilerde geri alınması olağan bir durumdur. Kişilerin kronik bir rahatsızlığı ya da kan değerlerinde bir sorun olup olmadığı program hazırlanmadan önce mutlaka kontrol edilmelidir. Aynı zamanda kişinin yaşam tarzı da göz önünde bulundurulmalıdır” diye konuştu.
“Aç kalarak zayıflama yöntemi sağlıklı değildir”
Uzm. Dyt. Sernaz Çakır Ercil, “Kilo vermeyi hedefleyen beslenme programında yer alan besin gruplarının yeterli ve dengeli olması büyük önem taşır. Sağlıklı bir diyet listesinin karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineral gibi vücut yapı taşlarını oluşturan besin gruplarını içermesi ve vücudun ihtiyaç duyduğu kaloriyi sağlaması gerekir. Ayrıca diyet listesi esnek olmalıdır. Listenin tek bir besine bağlı kalmadan çeşitlendirilebilir olması, diyetin sıkıcılığını önleyerek devamlılığını sağlar”
“Uzun süre aç kalarak uygulanan diyetlerde vücudun ihtiyaç duyduğu kalori karşılanmaz. Dolayısıyla vücut bu diyete adapte olarak kıtlık duygusuna kapılır, metabolizma hızını düşürerek daha az enerji harcar. Bu durum, sağlıklı olmadığı gibi diyet bırakıldıktan sonra çok kısa bir süre içerisinde verilen kiloların fazlasıyla geri alınmasına sebep olur. Yalnızca sağlıklı bir zayıflama lisesi ile kalıcı kilo verilebilir. Aynı zamanda yaşam boyu sürdürebilmek ve fiziksel aktivitelerle desteklemek gerekir.”
“Ruh, zihin ve beden birlikte çalışır. Dolayısıyla kilo vermek isteniyorsa bu üçünün etkin olarak kullanılması gerekir. Stres altında zayıflamaya çalışmak hiçbir işe yaramayacaktır. Uyku düzeni, psikolojik faktörler, beslenme ve hastalıkların birlikte yönetimi ile zayıflamak mümkündür” şeklinde ifade etti.
“Bu süreçte motivasyon yüksek olmalıdır”
Kilo kaybetmek biraz gayret biraz da sabır işidir. Bu süreci olumsuz etkileyen psikolojik, fizyolojik ve çevresel pek çok etken vardır. Bunlarla karşılaşıldığında farkındalıkla neler yapılması gerektiğini bilmek diyet istikrarını sağlayacaktır. Bu süreçte diyetisyen ile çalışmanın önemine değinen Ercil, “Enerjinizin tuttuğu, güvenilir ve açıkça her zorluğunuzu konuşabildiğiniz bir diyetisyen bu süreçteki en büyük destekçidir. Hayatımızda olumsuzluklarla karşılaşabiliriz. Önemli olan bu süreçte kalmak ve motivasyonu yüksek tutmaktır”
“Her gün tartılmak doğru değildir. Çünkü bu uzun bir yolculuk ve zaman alacaktır. Kabızlık veya pek çok sebepten dolayı tartıdaki sayı anlık olarak daha yüksek görülebilir, bu da kişinin moralini bozabilir. Bu sebeple en ideal tartılma günü haftada bir gün ve mümkünse aynı günlerde olmalıdır” dedi.
“Zayıflama çayları sağlığı tehdit ediyor”
Zayıflama hapları ve çaylarının özellikle karaciğer ve böbrekleri etkelediğini ve ciddi kalp hastalıklarına neden olabildiğini vurgulayan Ercil, “Ben bu yöntemleri doğru bulmuyorum ancak acil bir durum söz konusu ise doktor kontrolünde zayıflama ilaçları kullanılabilir. Çabuk kilo verme arzusu kişileri bu seçeneklere yöneltiyor. İlk olarak emek olmadan bir hedefe ulaşmamızın mümkün olmadığını kabul etmek gerekir.”
Zayıflama çayları ile bitki çayının aynı olmadığını vurgulayan Ercil, ıhlamur, rezene, papatya gibi çayların zararsız olduğunu ifade etti.
“Herkes ince olmak zorunda değil”
Güzellik algısı toplum içinde zamanla kalıplara oturmuş durumda. Kişilerin tek tipleşme konusuna değinen Uzm. Dyt. Ercil, “Kişinin beden kitle indeksinin 20 ile 25 arasında olması zorunlu bir durum değildir. Önemli olan sağlıklı ve mutlu hissedilen kiloda olmaktır. Aynı zamanda vücut şekilleri birbirinden farklıdır; Aynı kilo ve boyda olan iki insan birbirinden farklı görünebilir.”
“Öncelik sağlıktır. Normal kilo değerlerinin üzerinde olup kan değerlerinin sağlıklı olduğu bir kişi zayıflamak zorunda değildir. Kişi kendini mutlu hissediyorsa o şekilde kalabilir. Herkes ince olmak zorunda değildir” dedi.