Çelik, “Kadınlar incindiğinde insanlık inciniyor. Kadınların incinmesine karşı çıktığımızda sadece kadınları korumuş olmuyoruz bütün insanlığı korumuş oluyoruz”.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Akdeniz’de kıyıdaş ülkelerin hidrokarbon kaynaklarının kullanılmasıyla ilgili daha çok konuşması gerektiğini belirterek, “Tabii ki Mısır’la bunları konuşabilecek zeminlerimiz vardır. Bölgedeki gelişmelerin konuşulmasındaki zaruretler açısından da bu mekanizmalar her aşamada mümkündür” dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında parti genel merkezinde düzenlenen MYK toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu. Çelik, AK Parti’nin gençlik kolları ve büyük kongresine ilişkin hazırlıkları gözden geçirdiklerini belirtti.
Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasete girişinin engellenmesinden sonra milletvekili seçilmesinin yıl dönümü olduğunu anımsatan Çelik, “Türk siyasi tarihi açısından AK Parti’nin tarihi açısından önemli bir gün. Sayın Cumhurbaşkanımızın suni gündemlerle o zaman milletvekili olmasının önüne engeller çıkarılmıştı. Milletin iradesinin önüne suni hukuk engelleri çıkarılmıştı.
O dönemde özellikle Sayın Baykal’ın gösterdiği demokratik olgunluğu anıyoruz, not ediyoruz ve tekrar teşekkür ediyoruz. O günlerde Sayın Baykal, millet iradesinin önüne çıkarılan hukuki engellerin aşılması bakımından büyük bir demokratik olgunluk göstermişti. Keşke bu çizgi daha sonraki CHP yönetimleri tarafından da devam ettirilseydi” ifadelerini kullandı.
‘ÖZTEKİN’İN CENAZESİNE KATILACAĞIZ’
Geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle dün hayatını kaybeden tiyatro ve sinema oyuncusu Rasim Öztekin‘e Allah’tan rahmet dileyen Çelik, “Evlerimizin bir aile ferdi gibi misafiri olmuştu yıllarca. Şimdi de artık kalplerimizde müstesna bir yere sahip olarak yaşamaya devam edecek. Yarın Rasim Öztekin’in cenaze törenine Kültür Bakanımızla beraber, ben, Numan Bey ve Mahir Bey hep beraber katılacağız. Türkiye’nin büyük sanatçısını son yolculuğuna uğurlamakta hepimiz hazır olacağız” dedi.
Diyarbakır Anneleri’nin nöbetinin 554’üncü gününe girdiğini anımsatan Çelik, “Şunu bilsinler ki Diyarbakır Anneleri olarak andığımız annelerimiz her zaman için toplantılarda gündem maddesidir, her zaman için ne durumda olduklarını değerlendiriyoruz. Her zaman için dualarımızı, selamlarımızı kendilerine gönderiyoruz” diye konuştu.
‘KADINA ŞİDDETE KARŞI ÇIKMAK, İNSANLIĞA OLAN ŞİDDETE KARŞI ÇIKMAKTIR’
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne girerken Samsun’da, Denizli’de meydana gelen şiddet olaylarıyla sarsıldıklarını kaydeden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu şiddet olaylarıyla mücadele yasal bir mücadele olması gerektiği gibi aynı zamanda siyasi olarak düşen vazifelerin yanında ahlaki, kültürel duyarlıklıları daha yükseğe taşımak gerektiren mücadeledir. ‘Kadın hakları, kadına olan şiddete karşıyız’ dediğimizde, birileri ‘kadın erkek diye niye bölüyorsunuz kadınla erkek arasında ayrımcılık ortaya koymuyor musunuz’ diyor. Bir hakkın altının çizilmesi, yüz yıllar boyunca sistematik olarak negatif ayrıma uğrayan kadınların haklarının altının çizilmesi insan haklarıyla niye çatıştırılsın? Bunun altını daha çok çizmek gerekiyor ki yüz yıllar boyunca oluşmuş ön yargıların, ataerkil kültlerden kaynaklanan yanlış yaklaşımların ortadan kalkması için daha yüksek bir duyarlılık ortaya koyalım.
Kadına şiddete karşı çıkmak, insanlığa olan şiddete karşı çıkmaktır. Emine Erdoğan Hanımefendi bunu çok güzel formüle etti. Kadınlar her incindiğinde insanlık inciniyor. Yani kadınların incinmesine karşı çıktığımızda sadece kadınları korumuş olmuyoruz. Bütün insanlığı korumuş oluyoruz. Kadınların incinmesiyle mücadele ettiğimizde bütün insanlığın onurunu, haysiyetini korumak açısından bir mücadele vermiş oluyoruz.”
‘ARAP BİRLİĞİ’NİN TÜRKİYE KARARI MESNETSİZ’
Arap Birliği’nin Türkiye’ye dönük olarak yayımladığı bildiriyi doğru bulmadıklarını ifade eden Çelik, “Burada Türkiye’yle ilgili alınan kararların tamamı mesnetsizdir. Türkiye’nin terörle mücadele ve ulusal güvenliğini koruma hakkı çerçevesindeki girişimlerinin Arap toprakları bütünlüğüne, Arap devletlerine saldırı gibi sunulmasının hiçbir mesneti yok.
Bunu Arap sokağı çok iyi biliyor. Aslında bu karara imza atan Arap devletleri de çok iyi biliyor. Türkiye her zaman Arap devletlerinin egemenliğini, esenliğini ve toprak bütünlüğünü savunuyor. Ama herhangi bir komşumuzdan bize dönük bir terör saldırısı olduğu zaman o komşumuz terör unsurlarını temizleyemiyorsa ya da Türkiye’ye yapılan bu saldırılara gereken cevabı veremiyorsa bizim müdahale etmemiz de kaçınılmazdır” diye konuştu.
‘ONLAR GİDER, YUNANİSTAN TÜRKİYE İLE BAŞ BAŞA KALIR’
Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı faaliyetlerini istikşafı görüşmelere rağmen sürdürmesinden büyük üzüntü duyduklarını anlatan Çelik, “25 Ocak’ta bu başlamıştı, devam da edecek bu istikşafı görüşmeler, Yunan tarafına aynı üslubu kullanmaktan vazgeçmeleri gerektiğini söylemiştik ama maalesef buna devam ediyorlar. Arap Birliği’nin Türkiye kararına Yunanistan’ın memnuniyetini açıklamasını not ettiğimizi ifade etmek isterim. Aynı şekilde Mısır, Akdeniz’de hidrokarbon arama bölgelerine izin verince Yunanistan bundan büyük bir telaşa düşerek yine Türkiye karşıtı bir faaliyete başladı. Bu faaliyetini de not ediyoruz.
Dostluk Forumu adı altında Türkiye’ye bir husumet forumu yapmaya çalışıyor. Yine en son yaptıkları açıklamada reddettiğimiz kararlarını hayata geçirmek için çalışacaklarını açıkladılar. Bunu da not ediyoruz. Gerekli karşılıkları sahada ve diplomatik düzeyde vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Yunanistan bugün taktik ittifaklar içerisinde kendisi Türkiye’ye karşı bir saldırganlık üretiyor. Ama Yunanlar şunu bilsin ki Türkiye ile adil bir anlaşma dışında onları güvende ve geleceğe güvenle bakan bir ülke olarak hissettirecek başka bir şey yoktur.
Günlük olarak bir takım devletlerin Türkiye’yle bilek güreşi yapmak için Yunanistan’ı yanına almasını kalıcı bir ittifak olarak zannetmesin. Yarın onlar gider Yunanistan, Türkiye ile baş başa kalır bu bölgede. Şunu da hep beraber göreceğiz. Bunlar çıkarları bittiğinde yine Yunanistan’ı terk edecekler. O sebeple Yunanistan’ın KKTC’ye, Türkiye’ye saygılı bir şekilde müzakere masasında sonuç araması her şeyden daha kıymetlidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkel ve Macron’la bir video konferans, İngiltere Başbakanı Johnson ile de bir telefon görüşmesi geçekleştirdiğini anımsatan Çelik, “Şu anda önümüzde fırsat penceresi var. Hem Gümrük Birliği Anlaşması’nı hem Göçmen Anlaşması’nı güncelleyebileceğimiz bir ortam söz konusudur. AB’nin bu fırsatı, açılan bu pozitif ajandayı daha da ilerleterek Türkiye ile daha iyi işlere imza atması görüşümüzü yineliyoruz” diye konuştu.
‘MISIR’LA İLGİLİ TUTUMDAN VAZGEÇMEDİK’
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Çelik, Mısır ile normalleşme mesajlarının sorulması üzerine, “Mısır önemli bir ülke. Mısır devleti ve halkıyla geçmişten, tarihten gelen çok güçlü bağlarımız var. Ortak tarihimiz söz konusu olmadan ne bölgenin ne Orta Doğu’nun tarihi yazılamaz. Mısır’la olan süreç, diplomatik ilişkilerin aksamasının neden olduğu bellidir.
Mısır’da demokrasinin yerleşmesindeki siyasi tutumumuz net bir şekilde ifade edilmiştir. Akdeniz’de yeni bir durum var. Sadece gaz meselesi değil, Suriye meselesi söz konusu olduktan sonra Akdeniz’de neredeyse bütün dünyanın savaş gemileri yerleşmişti.
Libya meselesi söz konusu olduğunda bu daha da arttı. Hidrokarbon kaynaklarının kullanılmasıyla ilgili ortaya çıkan büyük hareketlilik, Akdeniz’de kıyıdaş ülkelerin daha çok konuşması, ortak formüller bulması gerektiriyor. Tabii ki Mısır’la bunları konuşabilecek zeminlerimiz vardır.
Tabii ki bunlar söz konusudur. Dediğim gibi Türkiye geçmişteki ilkeli tutumundan herhangi bir şekilde vazgeçmiş değildir, bir kenara bırakmış değildir. Bölgedeki bu gelişmelerin konuşulmasındaki zaruretler açısından da bu mekanizmalar her aşamada mümkündür. Bu karşılıklı olarak aynı yaklaşımın söz konusu olmasına bağlıdır” ifadelerini kullandı.
‘YALAN YANLIŞ İŞLER’
Papa Françesko’nın Irak ziyaretini ve bu ziyareti için IKBY’de basılan özel pulda yer alan haritaya Türkiye topraklarının da dahil edilmesini değerlendiren Çelik, “Irak’la ilgili her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Irak’ta Papa’nın ziyaretini yakından takip ettik. Bahsedilen pul ve haritayla mülhem izlenimlere baktık. Bunu çeşitli yerlerde çeşitli kesimler yapıyor. Bunlar yalan yanlış işler. Hicri şekilde Türkiye’ye dönük olarak geçmişte Fransa’da böyle harita çıkmıştı. Ermenistan zaman zaman yapıyor. Bazı odakların zaman zaman yaptığı işler.
Bu ziyaret bağlamının dışında belli bir odağın aklınca Türkiye’ye husumet ürettiği bir şey olduğunu değerlendiriyoruz. O şekilde yorumlandığı takdirde Aynı şekilde burada Irak’la ilgili her gelişme çok önemli. Irak mezhep savaşları, istikrarsız hükümet gibi acı çekiyor. Kardeş ülkemiz. Biz oradan yoğun terör saldırısıyla karşı karşıya kalıyoruz.
Irak’taki her gelişmeyi Irak’ın istikrarı açısından yakın bir şekilde takip ediyoruz. Papa’nın ziyaretini yakın şekilde takip ettik. Ayetullah Sistani çok önemli bir dini liderdir. Dini lider olmanın ötesinde, büyük bir siyasi güçtür orada. Dini liderler arasında görüşmeler her zaman iyidir. Papa ile Sistani arasındaki görüşme de umarız bu açıdan olumlu sonuçlar doğuracak yaklaşımdır. Papa’nın kiliselerle birlikte saldırıya uğrayan camilerle ilgili verdiği mesajın da olumlu olduğunu değerlendiriyoruz” açıklamasında bulundu.