Antalya’nın Kemer ilçesindeki otel ve at çiftliği izole tatili seçenlerin uğrak yeri haline geldi, tatil seçimleri doğal ortamdan yana kullanılıyor.
Covid-19 nedeniyle yerli ve yabancı turistlerin de tatil seçimleri ve seçenekleri değişmeye başladı. Artık daha huzurlu, doğayla iç içe, izole, sosyal mesafe kurallarının uygulanabileceği bölgeler tatil için tercih edilmeye başlandı. Antalya’nın Kemer ilçesindeki otel ve at çiftliği de izole tatili seçenlerin uğrak yeri haline geldi.
Geçen yıl tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını, yerli ve yabancı turistlerin de tatil seçeneklerinin değişmesine neden oldu. Artık bungalov ya da butik oteller daha çok tercih edilen mekanlar olmaya başladı. Büyük kentlerin kasvetli havasının yanı sıra koronavirüsün yarattığı etkilerden uzaklaşmak isteyenler kendilerini doğal ortamlara atar oldu.
Turizmin başkenti Antalya’da da doğayla iç içe olan ve çeşitli aktivitelerin yapılabildiği tesisler, tercihlerin ilk sırasında yer aldı. Bunlardan biri de Kemer ilçesinde faaliyet gösteren otel ve at çiftliğini bünyesinde barındıran tesis oldu. Bu tesise gelenler sıkı şekilde uygulanan koronavirüs tedbirleri eşliğinde doğayla iç içe hem tatil yapıp hem de at binebiliyor.
‘BU TARZ YERLERE İLGİ ARTTI’
Kemer’de faaliyet gösteren otel ve at çiftliği sahibi Ayberk Bozkurt, “Turizm çok farklılaştı. Mas turizm haricinde izole ve natür otellere de ilgi büyük oranda arttı. Biz zaten senelerdir izole bir şekilde doğanın içinde bungalov tarzı, butik tarzı bir işletme anlayışımız olduğu için aslında bizim için fazla bir şey değişmedi. Ama tabii kitle çok arttı. İlgi çok arttı.
İnsanlar bungalovda izole bir şekilde konaklayabiliyor. Kimileri odalarına servis alabiliyor, orman yürüyüşleri yapıp, at binebiliyor, ormanı kullanabiliyor. Yaşam alanları burada çok genişledi. Evlere tıkılıp kalmıyorlar. Dolayısıyla mutlu bir şekilde pandemi sürecini atlatıyorlar” dedi.
‘GÜVENLİ TURİZM SETİFİKASI KURALLARINA UYUYORUZ’
Turizm tesislerinde ‘Güvenli Turizm Sertifikası’ almanın zorunlu olduğunu hatırlatan Ayberk Bozkurt, “Bütün oteller de küçük ya da büyük almak zorunda. Bununla beraber tabii sosyal mesafe kuralları, masa araları, şezlong araları, hijyen kuralları, odalardaki hijyen düzeyi, raporlama bunlar değişti. Personelin tekrar maske ile korunması, insanların doğal ortam hariç kapalı yerlerde sürekli maske takma zorunluluğu. Yemek haricinde ve açık alanlarda çıkarabiliyorlar tabii ki.
Bu tip şeyler kontrol altına alındı. Bunlarla ilgili eğitimler veriliyor. Sürekli eğitim alıyoruz her ay. Sertifikamız her ay yenileniyor. Bunların eğitiminden geçmediğiniz takdirde sertifika yenilenmiyor. Dolayısıyla da siz hizmet veremiyorsunuz. Sıkı bir tedbir var, yani devletimiz bunu güzel bir şekilde uyguluyor” diye konuştu.
‘2020 YILINDAN ÇOK DAHA İYİ BİR YIL BİZİ BEKLİYOR’
Son dönemde rezervasyonların ve taleplerin arttığını vurgulayan Ayberk Bozkurt, şöyle devam etti:
“Çünkü daha ziyade pandemi sürecinde spor yapabilecekleri, açık alanda nefes alabilecekleri, kapalı bir alanda olmayacakları ve izole tatil yapabilecekleri yerlere, natür yerlere ilgileri arttı. Yani bunlarda daha çok butik oteller, küçük oteller, orman içinde, doğa içinde olan oteller oldu. Ruslardan talepler arttı. Rus bölgesi geçen sene ağustosa kadar kapalıydı. Bu sene şu anda bir yasak yok. Rusya’dan rezervasyonlar geliyor.
Keza İngiltere yeni pandemi genelgesini yayınladı. İngiltere’den gelmeye başladı. Avrupa ülkeleri de yakında artacaktır. Benim beklentim tabii ki 2020’den çok daha iyi olacağı. Çünkü 2020’de biliyorsunuz ağustosa kadar yurt dışı kapalıydı. Sadece iç pazar çalıştık. 2021’de şu an iç pazar da yurt dışı da açık gözüküyor.”
‘DOĞAL ORTAM DAHA ÇOK TERCİHİMİZ OLUYOR’
Öğrenci olan ve aynı zamanda modellik de yapan Yaren Can (23), “Burada atım var, pansiyoner olarak kalıyor. Hafta sonları veya hafta içi pandemiden dolayı çok yoğun şehir hayatında yaşayamıyoruz ve doğal bir ortam daha çok tercihimiz oluyor. Bu doğal ortamda ben buradaki çiftlikte ihtiyaçlarımı gideriyorum. İsa Hocamdan aldığım eğitimle beraber atımla vakit geçiriyorum. Daha az insan, daha yoğunluktan uzak, daha saf oluyor.
Doğal ortam her zaman daha iyi geliyor bize. Bu sebepten dolayı boş vakitlerimi burada geçirmeyi daha çok tercih ediyorum. Aynı zamanda eğitimimizi alıyoruz, aynı zamanda atımla vakit geçiriyorum. Bu şekilde yoğunluktan ve pandemiden uzak huzurlu bir ortam içerisine giriyoruz” dedi.
‘PANDEMİ NEDENİYLE İSTANBUL BİRAZ KASVETLİ OLDU’
İstanbul’da tercümanlık yapan Aylin Yeğin (44), “Pandemi döneminde alternatif bir şeyler aramaya başladım. Yapmak istediklerimiz şu anda mümkün değil. Aynı şehirde, aynı evde uzun süre kapalı kaldık. Bundan dolayı şehrin de dışına çıkmak istiyor insan. Hani özellikle böyle bir yeri bulmuşken. Şimdi yukarıda kar görüyorsunuz, aşağıda ise doğa var.
İstanbul biraz kasvetli oldu, artık bütün bu pandemi vesaire nedeniyle. O yüzden doğanın içinde olmak ve biraz da tabii ki daha steril bir ortamda olmayı tercih ettim. Burası da muhteşem bir şekilde karşıma çıktı” diye konuştu.
‘HAFTA SONLARINI GENELLİKLE BURADA GEÇİRİYORUM’
Antalya merkezinde oturan, izinli günlerinde ve hafta sonu otelde konaklayan Rubin Zeynep Kumsal da şöyle konuştu:
“Pandemi ile beraber daha çok şehir merkezlerinin hem yoğunluğu hem de birçok şeyin kısıtlı olması sebebiyle daha çok doğa ile iç içe olan otel, bungalov tarzı ya da benzeri olan yerlere yöneldik. Açıkçası at biniş eğitimi, yani binicilik eğitimi ya da daha çok hayvanlarla iç içe olduğumuz, olabileceğimiz yerleri, doğal güzellik yoğunluğunda olan yerleri tercih ediyorum. Birçok insan artık öyle oldu.
Sahil kıyısında olan o büyük otelleri, kapsamlı otelleri artık tercih etmiyorum. Çünkü burada hem doğa ile iç içesiniz hem canlılarla iç içesiniz. Yapmak istediğiniz birçok şeyi yapabiliyorsunuz. Ata binmek çok keyifli. Onu eğitiyorlar, burada kalıyor. Ben de onunla beraber eğitim alıyorum.”