Robert Downey Jr 1965 de Newyork’da doğar. Babası henüz o daha çocukken Robert’ı uyuşturucuya alıştırır, Iron Man’in en zorlu düşmanı.
Danscı bir annenin ve yönetmen bir babanın çocuğu olan Robert sinemayla küçük yaşta tanışır ve 6 yaşında bir filmde küçük bir rol oynar. Babası henüz o daha çocukken Robert’ı uyuşturucuya alıştırır. 11 yaşına geldiğinde anne ve babası boşanır. Uyuşturucu bağımlısı olduğu için hiç bir okul onu kabul etmez. Aktör olur. 1984 de Sarah Jessica Parker ile tanışır. Ancak uyuşturucu bağımlılığı yüzünden bu ilişki uzun soluklu olmaz.
Uyuşturucu kullandığı için iki kez tutuklanır ve hapse girer. Kendisi ” Hapiste çok dayak yediğini ve kan gölünün içinde yüzdüğünü ” belirtir. 1992 yılında Charli Chaplin’i canlandırdığı rolüyle Oscar’a aday olur. Ally Mc Beal adlı dizide rol alır. Ancak uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle diziyle ilişkisi kesilir. Uyuşturucunun pençesine düşmüş Robert gelgitli bir hayat sürer ve hayatında bir türlü istikrarı yakalayamaz. 2004 de Susan’la tanışır.
Ona evlenme teklif eder. Ancak Susan ” Uyuşturucuyu bırakmazsa onunla asla evlenmeyeceğini söyler” Bunun üzerine Robert sebat eder, iradesine hakim olur ve uyuşturucuyu bırakır. Evliliğinden üç çocuk sahibi olur. Kendini sinemaya adar. Sherlock Holms, Iron man gibi filmlerle adını unutulmazların arasına yazdırır. Sevgili okurlar Robert Downey Jr‘ı Demiradam filmlerindeki Tony Stark karakteriyle Dünya dışından gelen uzaylı düşmanlara karşı, robotlara karşı savaş verdiğini biliyoruz. Ama anlaşılan Tony Stark’ın hayatındaki en zorlu düşmanı uyuşturucuymuş. Ve o bu azılı düşman karşısında eşi Susan’ın desteğiyle zafere ulaşmış. Sevgili okurlar, ben her zaman Allah iyi insanlarla karşılaştırsın derim. Robert’ın en büyük şanssızlığı onu çocuk yaşta uyuşturucuya alıştıran babası, en büyük şansı ise onu uyuşturucu batağından kurtaran eşi Susan’dır. Ne oldum değil, ne olacağım demeli insan.
Marmara Denizi Ölüyor
Sevgili okurlar bir kaç haftadır Marmara Denizinin her tarafını kaplayan deniz salyası yani müsilaj gündemde. Bunun nedenleri bu yıl ki Marmara denizi sıcaklığının 2.5 derece daha sıcak olması ve uygun atık yönetiminin yapılmıyor oluşu. Marmaraya kıyısı olan yerleşim yerlerinin bazılarından hiç arıtma yapılmadan denize atık deşarj ediliyor, arıtma olan yerlerden ise uygun değerler dışında deşarj yapılıyor. Güzelim Marmara denizi ölüyor.
Denizin yüzeyini kaplayan salya tabakası bir müddet sonra derine çökecek ve burada yaşayan balıkların ölmesine neden olacak. Çok yakın bir gelecekte sofralarda balık bulamayacağız ve Marmara denizi çok kötü kokmaya başlayacak. Marmara denizi ölüyor. Kurtarılabilir mi bilmiyorum. Belki bu saatten sonra onu anca süper kahramanlar kurtarabilir. Iron man, Kaptan Amerika, Batman, Süpermen… Ama devletimizin yapabileceği şeyler de var. O da mevcut arıtma tesislerinin çevreye uygun değerlerde atık deşarj etmesini sağlamak ve yeni arıtma tesislerinin devreye alınmasını sağlamak.
İpek Er
İpek Er’e tecavüz eden ve onu sosyal utanca sürükleyip intiharına neden olan Musa Orhan beraat etti. Allah’ım çıldıracak gibiyim. Bu nasıl adalet? Kaçıncı kez tecavüzcüler, sapıklar hakimler tarafından kurtarılıyor. Bu ülkede halkın adalete güveni kalmadı. Sanatçı Ezgi Mola bu kararı eleştirdiği bir tweet attığı için hakkında hakaret davası açılmış. ” Vicdansızlığınızda boğulun ” demiş. Yalan mı söylemiş? Bu ülkede artık adalet; tecavüzcüleri koruyor ve haksızlığa sessiz kalmayan kadınları susturmaya çalışıyor. El insaf!
#Ezgimolayalnızdeğildir
#MusaOrhanTutuklansın