Herkesi kendimiz gibi sandık sonrasında üzüldük kırıldık. İnsanoğlunun kendine yaptığı en büyük hatadır herkesi kendi gibi sanmak.
İyi olmak hayatta en kolay meziyet iken kötülerin dünyasında iyi olmak bazen bir eziyet ve zülüm gibi gelir insana, çünkü yaptığın her doğru davranış bir kötü davranışla sınanır.
Ne yapmamız gerekiyor bizde aynısını mı yapalım kalp kıralım, kötü olalım güzel ahlakı terk mi edelim? Çözüm elbette bu değil. İnsan dünyaya kötü gelmez genleri soy bağında kötülük tohumları var ise ister istemez bunu taşır tercihi kendine aittir yani yolunu kendi seçer.
Çocuk ailede başladığı yaşam serüveninde ne aldıysa onu yansıtır. Altı yaşında okul hayatı başlayan çocuk okul eğitiminde ilk arkadaşlık deneyimlerini kazanır yıllar geçer genç bir birey olur. Bazı ahlaki davranışlar aileden geçer yıllar içinde şekillenir. Dürüstlük, iyilik, öfke gibi özellikler kişiye aittir. Tercihler sizin, bencil de olabilirsiniz empati de kurabilirsiniz. Narsist bir kişi de olabilirsiniz kendini düşünen kendini çok seven.
İnsan kendini sevmeli değer vermeli asla kendini ziyan etmemeli ama sizin özelliğiniz yada bir davranışınız karşınızdaki kişiyi kırıyor ve zarar veriyorsa bir dakika diyelim düşünelim.
“Üstada sormuşlar herkesi kendim gibi sandım çok üzüldüm demiş ne yapmam lazım. Üstat iç çekmiş herkesi kendin gibi sanma ziyan olursun demiş.”
Çok ziyan olduk, çok üzüldük, çok kırıldık, çokları yaşadık ama vazgeçmedik. İyi olmaktan doğru yoldan bildiğimizi yaşamaktan vazgeçmedik çünkü insan sınandığı hayatta verdiği imtihanlar ile kendi dünyasını hazırlar.
Akıl ve kalp birlikte yol alan iki arkadaştır bazen ters düşseler de bir orta yolu bulmak gerekir. Güvenmek değer vermek çok anlam yüklemek bazen kişiye üzüntü olarak döner. Sakin kalmak, çoğu zaman her şeyi zamana bırakıp tevekkül etmek en güzeli, ama kendini salmadan hedeflerini bırakmadan kendin gibi sanmanın bir sınanmak olduğunu unutmayın. Sevgiyle kalın ve keyifle okumanız dileğiyle