2023 yılının son akşamında Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde akşam saatlerinde 4.4 ve 4.5 şiddetinde olmak üzere iki tane deprem meydan geldi. Peki Hakkari’de yaşanan depremler büyük depremlerin habercisi mi ?
Aynı yıl içinde ülkemizde on şehrimizi etkileyen ve binlerce can kaybına neden olan deprem hala yüreğimizde derin acılarıyla duruyor. Şüphe yok ki Allah‘ın dediği olur aynı şekilde takdirle yazılan tedbirle de bozulmaz ama kul olarak da yapmamız gereken şeyleri yapmak mecburiyetindeyiz. İşin dini kısmı kısaca böyle. Bu duruma ilmi yönden baktığımızda ise ülke olarak büyük ve küçük depremlere gebe bir ülkeyiz ve ne yazık ki geçmişte olduğu gibi gelecektede büyük depremler yaşanmaya devam edecek. Bilim bize bunu söylüyor, geçmişten gereken dersleri çıkartıp bugün ve yarın için gerekli çalışmaları yapmak zorundayız.
Ülkeyi yönetenler riskli gruba giren şehirlerde deprem için gereken her şeyi yapmalı ivedilikle. Çünkü ertelemek ya da olayları küçümsemek bizlere çok pahalıya mal olabilir ve bu tarz tutumlar bizlere çok büyük bedeller de ödetebilir. Japonya’da Çin’de nasıl ki depremler konusunda başarılı olunduysa bizler de onları örnek alıp bu konuda başarılı olabiliriz. Hem depremi ve depremin getirdiği riskleri inkar etmemiz mümkün değil deprem ülkesi olduğumuzu artık herkes biliyor ki 6 Şubat depremi bunu fazlasıyla bizlere öğretti.
6 Şubat depreminde Adıyaman merkezde iki hafta boyunca sağlık teknikeri olarak görev aldım ve şu ana kadar meslek hayatımın en kutsal göreviydi bu tartışmasız. Ben orda görevimi yapmaya çalışırken depremin korkunç yüzüyle de tanıştım ve inanın gördüğüm şeyler çok ürkütücüydü ve bir o kadar da üzücüydü. Oradaki halkın depremden önce sahte bina diye adlandırdığı binaların tamamına yakını yerle bir olmuştu ve binlerce insanın ölümüne sebebiyet vermişti. Aynı depremler Japonya’da da olurken bırakın yıkılan binaları depremden etkilenen tek bir yapı dahi bulamazsınız. Fakat dönüp ülkemize baktığımızda ise gördüklerimiz hepimizi telaşlandırıyor.
Bir çok şehirde dayanaksız binalarda yaşamaya devam ediyor insanlar. Memleketim Yüksekova olmak üzere deprem riski taşıyan tüm il ve ilçelerde yapılar incelenmeli ve sorunlu yapıların hepsi tez zamanda yıkılmalı. Okullarda ,dershanelerde camilerde ve ama resmi ama resmi olmayan diğer tüm kurumlarda insanlar deprem konusunda bilinçlendirilmeli ve bilgilendirilmeli. Aslında olası bir deprem riskine karşı nelerin yapılması gerektiği konusunda ülkenin neredeyse tüm kanalları yıllardır haber yapıyor. Ben bu yüzden neler yapılmalı diye daha fazla yazmayacağım.
Benim asıl değinmek istediğim ve dikkatinizin yönelmesini istediğim bir başka şey ise Hakkari ve Yüksekovadaki kara yolu ulaşımındaki yaşanan sorunlar. Van iline komşu olan Hakkari merkez ve ilçelerindeki yollar ne yazık ki insanın umutlarını söndüren sorunlarla karşı karşıya. Kış aylarında kar yağışlarının artması ile beraber yollarda kazalar fazlasıyla yaşanıyor ve can kayıpları azımsanmayacak seviyelerde oluyor.
İlk bahar ve son bahar aylarında ise toprak kayması yaşanıyor ve yollar bazen günlerce kapalı olabiliyor. Arabayla giderken başınıza bir kaya parçası düşmesi sürpriz olmaz bahsettiğim bu yollarda. Hem bu zorlu coğrafyada yaşamaya çalışan insanlar Van’a ulaşabilmek için bazen fazlasıyla beklemek zorunda kalıyor. Ki bilmeyenler muhakkak vardır Hakkari -Van ve Yüksekova -Van yolu bazen tek şerite iniyor ve bununla beraber yollar fazlasıyla riskler barındırıyor. Oysaki Türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde bizim yollara benzer yollar var ama o yolların bir çoğunda tüneller var yahut alternatif yollar var aynı şekilde yolların genişletilmesi konusunda başarılı çalışmalar mevcut.
İnsanların uzaya gittiği ve marsta yaşamak için adımlar attığı bir çağda deprem riskinin olduğu şehirler arasında yer alan Hakkari’nin yol sorunu acilen çözülmeli. Yıllardır yapılmaya çalışılan tünellerin artık yapım aşaması tamamlanmalı ve bu tünellerin ulaşıma açılması lazım. Afetlerden sonra keşke şunları yapsaydık demek yerine iyi ki bunları yaptık diyebilmek hepimizi mutlu edecektir.
Bakıldığında afetlerin olup olmayacağını hiç bir insan evladı bilemez. Tahminlerde bulunmak ise gayet kolay böyle bir çağda. Fakat böyle bir çağda ertelemek ya da yavaş hareket etmek normal değil. Gerekli kişilerin ve kurumların çalıştığından şüphem yok sadece bir vatandaş olarak ve depremin insanlar üzerindeki etkilerini görmüş bir birey olarak gerekli çalışmaların yapılması konusunda hızlı ve sağlam adımların atılmasını istiyorum. Sistemli düzenli ve topyekün çalışılarak bu sorunlar minimize edilebilir ve sorunlar çözüme kavuşturulabilir.Umarım ülkemizde ve dünyamızda insanlar güzellikler içinde yaşar sonsuza dek.