Sevgili Haberton okuyucuları sağlıklı ve mutlu olabileceğiniz bir hayat yaşamanız dileğiyle. Bu haftadaki yazar konuğumuz genç yazar Emre Özdemir.
Değerli yazarımız bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba, ismim Emre Özdemir. Çanakkale ye bağlı olan Yenice ilçesinde yaşıyorum. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinde sağlık kurumları işletmeciliği bölümü okudum.
Yazarlığa ve yazma hayatına nasıl başladınız?
Yazmaya 1.5 yıl önce başladım. Yazmaya beni iten en büyük sebeplerden bir tanesi John Ronald Reuel Tolkien’in kitapları oldu, onun dışında diğer büyük etkende coğrafya hocamın yazma yeteneğimi keşfetmesiyle başladı diyebilirim.
Yazmak sizin için ne ifade ediyor?
Benim fikrimce yazmak, başka insanların hayatlarına dokunmaktır. Kimi zaman bir kelime kimi zaman bir cümle kimi zaman da bir paragraf, bir insanın hayata olan bakış açısını değiştirebilir.
Yazarken hangi nelerden ve hangi kaynaklardan yararlanıyorsunuz?
Belirli bir ilham kaynağım yok. Aslına bakarsak, ilhamın bize ne zaman ve nerede geleceğini bilmiyoruz. Belki de bu işi eğlenceli ve heyecanlı kılan şeylerden bir tanesi de budur. Günlerce düşünürsünüz hiçbir şey yazamazsınız, fakat bir an olur sevinçten havalara uçarsınız, çünkü aklınıza bir kelime gelir ve o kelime sayfalarca kelimenin cümleler, sonra da paragraflar oluşturmasına sebep olur. İyi bir gözlemci olduğumu söyleyebilirim. Küçük not defterim bedenimle bütünleşti, görmüş olduğum bazı güzel şeyleri aklıma kazımaktansa yazmayı tercih ederim.
Yazmak ve okumak dışında vaktinizi nasıl geçirirsiniz?
Yazarken aileme ve arkadaşlarıma vakit ayıramadığım için genelde onlarla vakit geçirmeyi tercih ediyorum.
Sizce edebiyat nedir?
Edebiyatın tanımını yapmak zor, fakat nefes almak kadar gerekli olduğunu düşünen bir insanım.
John Ronald Reuel Tolkien’in büyük bir hayranıyım. Onun dışında Agatha Christie, Dan Brown, Ahmet Ümit, Yaşar Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Oğuz Atay ve James Dashner diyebilirim.Franz Kafka ve Fyodor Dostoyevski.
Yazmanın bir yetenek olduğunu düşünmüyorum. Fakat yazmak için iyi bir okuyucu olmamız gerektiğini düşünen bir insanım.
Kitabınızın en etkileyici yönü nedir?
Öncelikle sade ve akıcı bir dil kullanmayı sevdiğimi söyleyebilirim. Kitabım bir çok türü içerisinde barındırıyor. Gerilim, korku, aşk, drama ve gizem gibi. Ve son olarak şunu söyleyebilirim, 19.47 yazmış olduğum ilk seri kitabımdır. Uzun soluklu bir maceranın hazırlandığını dile getirmek istiyorum.
Bir söz olsaydınız ne olurdunuz?
Yunus Emre’nin bir sözü vardır. “Kader gayrete aşıktır.” sanırım bu söz olurdum.
Yazmak isteyen, ve yazarlık hayali olanlara ne gibi öneriniz olurdu?
Çok kitap okumalarını ve hiç bir zaman vazgeçmemelerini öneririm. Sonuç olarak zaman hızlı geçiyor ve böyle bir zaman da yaşarken hayallerimizi ertelemenin kendimize yaptığımız bir saygısızlık olduğunu düşünüyorum. Ve son olarak da disiplin demek istiyorum.
Bu röportaj için sizlere teşekkür ederiz bizlere son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Asıl ben teşekkür ederim. Sadece şunu söyleyebilirim. Bundan 10 yıl sonra ki kendimizin şu an ki kendimize teşekkür etmesini sağlamak için pes etmeyelim. Her ne olursa olsun…