Children Of Men yönetmenliğini Alfonso Cuaron 2006 yapımı film bilimkurgu, dram, macera, gerilim temasına hâkim ödüllü filmdir. Senaryosu P.D. James’in 1992 yılında yayımladığı romanından esinlenerek bu eserden uyarlanmış bir sinema filmidir.
Film 2027 yılında Londra’da geçer. Dünyanın karşı karşıya kaldığı “yeniden doğumun kısırlığını’’ anlattığı, evrensel çöküşün başlangıcını anlatan bir filmidir. Filmde distopik bir dünya vardır. Dünyada yaklaşık olarak 18 yıldır yeni bir doğum gerçekleşmemektedir. Kadınlar doğurganlık özelliklerini kaybolmuştur. İnsanlığın dünyanın yok olacağını düşünceleri git gide oturmaya başlamıştır. Bu yaşananlara karşın bir çözüm yolu aranmaktadır.
Filmin başlangıcında Diego adından dünyada en son doğan kişinin ölüm haberinin çıkması insanların geleceğe dair bütün ümitleri tükenmeye yüz tutmaktadır. Teo enerji bakanlığında memur olarak çalışan biridir. Teo yaşamış olduğu hayattan memnun olmayan, keyif alamayan biridir. Eskiden evli ve çocuk babası olan Teo bu olguları kaybetmenin ardından Teo kendini basit, sıradan bir hayata doğru yönelmiştir. Fakat eşi kendini farklı yollara adamıştır.
Hikâye aslında Teo’nun Kee isminde biriyle tanışmasıyla birlikte başlamaktadır. Teo Kee’nin hamile olduğunu öğrenince Kee’yi bulunduğu konumdan başka bir konuma götürmek için yola koyuluyor ve Teo bu yolculuk sırasında eski eşini kaybediyor ve intikam almak için yoluna devam ediyor. Filmin akışı bu yol üzerinden tam olarak buradan başlamaktadır.
Filmin kendine ait özelliğinden bahsetmek gerekirse bu özelliklerin ilki distopik dünya ile bağlantılı olmasıdır. Distopik toplumlar zulüm, terör, fakirlik, sefalet veya çok ilerlemiş teknolojinin topluma olumsuz yansımasının olduğu kurgusal toplumlardır. Bu tanım ile Children Of Men filmi arasında güçlü bir bağ vardır. Filmin temelinde insanlığın sonu gelmesi, açlık, küresel hava değişikliği, savaş ve göçlerin başlaması bu filmin temelleri olarak işlenmesi distopik bir film olmasına yol açıyor. Diğer bir özelliği ise yol filmi olmasıdır.
Filmin bir noktadan başka bir noktaya gidilmesi aslında Children Of Men filminin bir yol filmi olduğu olgusunu gözler önüne sermektedir. Fakat yaşnan olayların bu yol filmi olması durumun önüne geçmektedir. Bir başka teknik özelliği ise tek kamerayla çekilen sahnenin olması. Children Of Men denilince eminim ki birçok kişi için bu sahne gözler önüne gelmektedir. Yönetmen bu çekimi çok başarılı bir biçimde gerçekleştirmiş ve biz izleyenleri kamera açılarının değişkenliği sıranda büyüsü altına bırakmasına sebep olmuştur.
Filmde işlenen temalar ve yan mesajlar oldukça fazladır. Filmde bizlere anlatılan ve gözler önüne gösterilen göçmen sorunun gelecekte Avrupa ülkeleri için ne derecede ciddi sıkıntılar yaşatacağının bir habercisi olmasıdır. Kafeslere kapatılmış insanların göçmen kişilerin olması filmden bir örnek olarak gösterilebilir.
Siyahi insanların çoğu yerde ikincil sınıf insanlar olarak görülmesi bu filmde yer almamaktadır. Gelecek nesillerin devamını sağlayacak kişinin bir siyahi kadın olması ve Kee’nin bu yeni dönemin baş mimarı olması ten renginin hiçbir öneminin olmadığını bizlere aktarılmıştır. Filmin sonunda çocuk seslerinin gelmesi bizlere gelecek adına umut veren bir mesajdır. Bunun nedeni de Kee’nin doğumuyla birlikte insanlığın doğum sorunu ortadan kaldırdığını bizlere ince bir mesaj olarak vermiştir.
Filmin yönetmenliği ve görüntü yönetmenliği çok başarılı bir çalışma ortaya çıkarmışlardır. Oyuncu kadrosu oldukça güçlüdür. Karamsarlığı bizlere gereçten de o dönemde yaşıyormuşuz gibi hissiyatını verilmesinin temeli oyuncu performanslarının çok kaliteli olmasıdır. Teo’nun içine kapanık bir yapısı vardır. Alkol sorunları yaşayan bir tiptir. Kee’nin hamile olduğunu öğrenince küllerinden yeniden doğan Teo yaşama olan inancı tekrar doğuyor. Julianın ölümü Teo’yu etkilese de Teo bu durumda eşinin hedeflerini gerçekleştirerek intikamını alarak geleceğe ışık tutulmasında önemli rol oynar.
Filmin sinematografi kısmından inceleyecek olursak ilk olarak iç ve dış mekanların kullanımlarından bahsederek başlayalım. İç ve dış mekânın kullan oranların birbiri arasında çok uzaklık yoktur. İç mekân kullanım oranı %45 dış mekân kullanım oranı da %55’dır. Dış ve iç mekân kullanımı filmde başarılı ölçüde kullanılmıştır.
Işıklandırmada ise doğal ışığın kullanımı oldukça fazladır. Kullanılan kamera açılarını oranları %20 genel, %40 göğüs, %15 boy, %15 detay, %5 omuz ve %5 yüz çekim açılarından yararlanıştır. Filmin rengi ise kesinlikle gridir. Filmin konusu, bulunduğu dönem ve koşullarını anlatan ve yansıtan renk kesinlikle gridir. Kıyafet seçimlerine gelecek olursak da film 2027 yılında geçmesine rağmen o dönemde kıyafet seçimleri pek ön planda değildir. Fakat kullanılan kıyafet seçimleri yaşanan bütün sorunları yansıtan seçimlerden oluşmuştur.
Kıyafetlerin renk ağırlığı ise koyu tonlarıdır. Müzik kullanımında ise dikkatimi çeken bir nokta var. Doğan bebeğin savaş ortasında merdivenlerden aşağıya inerken kullanılan müzik şahsım adına çok başarılı buldum. Efektler ise insanların gözünü yormayan ve dönemin teknolojisi göz önünde bulundurulunca başarılı sayılacak husustadır.
Children Of Men Filmini tekrarlarıyla birlikte 3. Veya 4. Kez izlediğimi başta söylemek isterim. İzlemekten sıkılmadığım insanı düşündürmeye, yönlendirmeye ve gözlem olanağı veren bu filmi siz değerli izleyenlerin kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Şimdiden iyi seyirler.