Hepimiz çocukluğumuzu özlüyoruz. Daha saf, sevgi dolu, hayallerimizin incinmediği gerçek hayatın yükünü taşımadığımız zamanlar çok güzeldi.
Dünyamızı çeşitlendiren daha bir başka güzellik ise oyuncaklarımız ile kurguladığımız hayallerimiz. Benim çok oyuncağım yoktu, her gece ailemin okuduğu masalları ertesi gün canlandırırdım. Kardeşim olunca onunla oynadığımız oyunlar nefis tatlar aldığımız zamanlardı. Çağ teknoloji çağı çocuklar küçük yaştan itibaren tablet ve telefonun bağımlısı olup doğal oyuncakların uzağında büyüyor. Çoğu anne baba yeter ki sesi çıkmasın diye çocuklarını sanal ortamlara emanet ediyor. Sanal ortama emanet edilen çocuklar daha öfkeli ve mutsuz okullarında sıkıntı yaşayabiliyor.
Çocukları öz dünyalarından koparmadan büyütelim. Bırakın koşup oynasınlar oyuncakları olsun. Arkadaşları olsun uçurtmayı ekranlarda değil babalarıyla yapsınlar kirlensinler. Sokak hayvanlarını beslesinler gezilere çıksınlar enerjilerini doğaya bıraksınlar. Çocukları çocuk olarak büyütün.
Büyülü bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Sizlere 50 yıllık bir birikimin müzeye dönüşme hikayesini anlatacağım bir oyuncak müzesi her yaşın zevkle gezebileceği bir mekan.
Timur İnçoğlu’nun değerli girişimiyle Balat Oyunca Müzesi hayata geçirilmiş. Her yaş grubuna hitap eden bir dünya oluşturulmuş. 1000m² kapalı alanda oluşturulan oyuncak müzesi 50 yıllık bir geçmişe sahip 13 Haziran 2021 tarihin de açılmıştır. Her dönemin klasiklerini görebileceğiniz oyuncaklar, çizgi film kahramanları, uçak maketler, disney karakterleri lego koleksiyonu gibi oyuncağın her çeşidini bulabilirsiniz.
17.000 parça oyuncak 17 kategori bulunan müzede 3500 parçalık bir kurşun asker koleksiyonu görsel zarafet oluşturuyor. 1950’ler itibariyle pedallı çocuk araçları, Hacivat ve Karagöz tasvirleri unutulmamış. Masal dünyasının kurulmasının bir hikayesi elbette var. Müze bir birikimin sonunda halka açılmıştır.
Müze Müdürü Bekir İnçoğlu ile sosyal medya üzerinden tanıştım. Gönüllü makale yazarı olduğumu büyülü dünyayı anlatmasını rica ettim çok samimi bir şekilde müzenin kapılarını bana açtı. İlk fırsatta gezmeye de gitmek isterim gerçekten herkese tavsiye ederim çünkü çocuklarınız ile gezdiğiniz anlar unutulmayacak bir zaman olacaktır.
Bekir Bey müzenin temellerinin dedesi sayesinde oluşturulduğunu söylüyor. Dedesi bir mekanik tasarım ustası olup bütün oyuncakları kendisi yaparmış. Bu oyuncakların yıllar için de biriktiğini dedesinin tek hayalinin bir oyuncak müzesi kurmak istediğini belirtiyor. Çeşitli ülkelerden gelen oyuncaklar ile belli bir hazırlık dönemiyle alt yapısı hazırlanmış olan müze sonunda halka açılmıştır. Hafta sonu kalabalık olan müzede ayda ortalama 2 bin ve 3 bin civarı ziyaretçi geldiğini de belirtelim.
Müzede etkinlikler olduğunu söylemeden geçmeyelim. Yakın zamanda Hacivat ve Karagöz gösterileri olacağını çocukların her yaş grubuna göre keyifle gereceği zamanları kendilerinden mahrum bırakmayın derim.
Çocuk dünyasında mutlu büyüyecektir. Gelişen teknoloji hepimizin hayatına girerek kolaylaştırıyor. Unutulmaması gereken çocuklar oynayarak hayal kurarak arkadaşlık ederek büyürler. Sağlıklı bireyler, mutlu çocukluk geçiren kişilerden oluşur. Bekir Bey’e çok teşekkür ediyorum kendisine başarılar dilerim. Çocuk müzesini bizlere armağan ettiği için, zaman ayırdığı için, her şey gönlünüzce olsun.