Depremzede Vahit Akar “Canlarımız gitti, acılarımız çok taze. Ama Hatay gitti. Binlerce yıllık kültür ve tarih gitti. Bir daha geri gelir mi, bilmiyorum. Benim bütün anılarım, çocukluğumun geçtiği yerler tamamen yok oldu” dedi..
Antalya’nın Manavgat ilçesinde misafir edilen depremzedelerden Vahit Akar (51), “Canlarımız gitti, acılarımız çok taze. Ama Hatay gitti. Binlerce yıllık kültür ve tarih gitti. Bir daha geri gelir mi, bilmiyorum” derken, Kahramanmaraşlı Ümit Bozbayır (24) ise “Kahramanmaraş, çadır kente dönüştü, ‘Kahramançadır’ haline geldi. Binlerce can kaybımız var, acımız çok büyük. Sütçü İmam’ın çocukları bu günleri atlatacak” diye konuştu.
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6 büyüklüklerindeki depremler, 11 ilde yıkıma neden oldu. 38 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği bölgeden 200 binin üzerinde depremzede tahliye edildi. 100 bini aşkın depremzede Antalya’ya getirilip oteller, lojmanlar, apartlar, kamu misafirhaneleri ve KYK yurtlarına yerleştirildi.
KAPALI BİRÇOK OTEL YENİDEN AÇILDI
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 8 Şubat’ta Manavgat’ta otel sahipleri ve yöneticilerle depremzedelerin geçici misafir edilmesi konusunda görüşmesinin ardından kapalı birçok otel açıldı. Planlama dışında acil açılan otellerde, izindeki çalışanlara iş başı yaptırılırken, başta yataklar olmak üzere otel içerisinde de eksikler tamamlandı.
‘SARSINTIYLA UYANDIM’
Manavgat’ta otele yerleştirilen Vahit Akar, depreme Hatay’da yakalandığını söyledi. 3’ü kız, 4 çocuğu olduğunu aktaran Akar, hayatı boyunca böyle felaket görmediğini belirterek, “Bizim kaldığımız bina 3 katlı. Giriş katta babam, orta katta kardeşim, üst katta da ben oturuyordum. Sarsıntıyla uyandım. Eşimle birlikte hemen kalkarak çocuklarımızın yanına gittik. 2 çocuğumu eşim, 2’sini ben aldım. Aşağı inerken kardeşimi ve yeğenlerimi de çıkarmaya çalıştık” dedi.
‘SU DEPOSU ÜZERİNE DÜŞEN KARDEŞİM HAYATINI KAYBETTİ’
Kardeşinin bu sırada aşağı inip babasıyla kapının yanında çatı altında durduğunu anlatan Akar, “Dışarıda yağmur yağıyordu. Biz tam inerken yukarıdan bir su deposu gelip, onların üzerine düştü. Ben yanlarına gittiğimde kardeşim hayatını kaybetmişti. 112’yi aradık ama mümkün olmadı. Kendi arabamıza bindirdim, evimizin yakınında bir hastane vardı, oraya vardığımda yıkılmıştı. Devlet hastanesine gittik, orası da yıkılmıştı. Şehir hastanesine gitmek istedik ama trafik çok yoğundu. Babam da şehir hastanesine ulaşamadan yolda vefat etti” diye konuştu.
‘ÇOCUKLUĞUMUN GEÇTİĞİ YERLER YOK OLDU’
Depremde birçok insanın hayatını kaybettiğini söyleyen Akar, şöyle konuştu:
“Canlarımız gitti, acılarımız çok taze. Ama Hatay gitti. Binlerce yıllık kültür ve tarih gitti. Bir daha geri gelir mi, bilmiyorum. Benim bütün anılarım, çocukluğumun geçtiği yerler tamamen yok oldu. Türkiye’de bir deprem gerçeği olduğunun kabul edilmesi gerekiyor. Bundan sonra yeni yapılan evlerde çelik kafes içinde deprem alanları oluşturulmalı. İçerisinde 1 hafta 10 günlük erzak ve malzeme bulunmalı. Biz bunu ülke olarak düşünmeliyiz.”
Depremin ardından evlerinin hasar gördüğünü ve içeri giremediklerini söyleyen Akar, “Çocuklar da uyuyamıyordu. Psikolojik olarak çok zor bir dönemdeyiz. Biz de Manavgat’a geldik. Sağ olsun otel yönetimi ve bütün personel bizi bir kardeş gibi, aile gibi kabul etti. Bizi rahat ettirmek için ellerinden gelen bütün çabayı sarf ettiler, kendilerine teşekkür ederim” dedi.
‘ZARAR GELMEMESİ İÇİN ÜZERLERİNE KAPANDIM’
Otelde eşi Sema Bozbayır (21), çocukları Fatih (3) ve 8 aylık Ada ile konaklayan depremzede Ümit Bozbayır da Kahramanmaraş’ın tarihinde görmediği felaketi yaşadığını söyledi. Deprem gecesi uyuyamadığını dile getiren Bozbayır, “Sallantı başlayınca eşimi ve çocuklarımı alıp koltukların yanına gittik. Onlara zarar gelmemesi için üzerlerine kapandım. Bir taraftan da avizeye bakıyordum ne zaman duracak diye. Bana 15 dakika gibi uzun bir geldi” diye konuştu.
Depremin ardından evlerinde hasar meydana geldiğini, eşyalarının kullanılamaz halde olduğunu söyleyen Bozbayır, takip eden gün açıkta kaldıklarını, 2 gün ise çadıra sığındıklarını kaydederek, “Kahramanmaraş’a kar yağıyordu, geceleri hava sıcaklığı eksi 12 dereceydi. Mahalleye Manavgat’tan yardım getirmişlerdi. Çocuklarım çok üşüdüğü için bizi götürüp götüremeyeceklerini sordum ve geldik” dedi.
‘KAHRAMANÇADIR’ HALİNE GELDİ’
Kahramanmaraş’ın yaşadığı felaketi kelimelerle ifade etmenin imkansız olduğunu ifade eden Bozbayır, “Kahramanmaraş bir çadır kente dönüştü. ‘Kahramançadır’ haline geldi. Binlerce can kaybımız var, acımız çok büyük ama biz bugünlerin üstesinden geliriz. Sütçü İmam’ın çocukları bugünleri atlatacak” diye konuştu.
Depremzedelerin yerleştirildiği otelin yöneticisi Nuriye Arıtamer, aslında 12 ay açık olan otelde, depremden birkaç gün önce kısmi tadilat için çalışmalara başladıklarını söyledi. Deprem gününün sabahında toplantı yaptıklarını anlatan Arıtamer, bölgeye gelen depremzedeleri misafir etmenin hem milli hem de insani bir görev olduğunu belirtti.
Misafir ağırlayan başka otelin yöneticilerinden Ahmet Eryılmaz da deprem öncesi otelin kapalı ve personelin tatilde olduğunu söyledi. Manavgat’ta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katıldığı toplantıda alınan kararın ardından oteli işletmeye açtıklarını, izindeki personeli geri çağırdıklarını anlatan Eryılmaz, depremzedeler için toplam 200 oda tahsis ettiklerini söyledi.