Ben ne zaman büyüdüm? Hepimiz çocuk olduk. Bazılarımızın çok sessiz, bazılarımızın çok yaramaz, bazılarımızın ise deli dolu çocukluğu olmuştur. Ama hepimizin sonuçta bir çocukluğu oldu.
Sokakta akşam ezanına kadar oynadığımız, acıkınca dışarıdan annelerimize seslenip ekmek arası bir şeyler istediğimiz çok olmuştur dimi. Bu ekmeğin arasında yeri geldi haşlanmış yumurta, yeri geldi salçalı patates kızartması konuldu annelerimiz tarafından. Eminim en lezzetli yemekler ayaküstü yediğimiz o ekmek arası şeylerdir. İşler o zaman çok güzeldi. Yani belki de çocuk olduğumuz için bize öyle geliyordu. Bunu büyünce anlayacaktık. Sahi biz ne zaman büyüdük?
Ben gerçek manada büyüdüğümü ne zaman hissettim biliyor musunuz? Bir bayram sabahı. Evet ben büyüdüğümü bir bayram sabahı hissettim. Kaç bayram geldi geçti bilmiyorum. Ben küçükken bayramlar çok güzeldi. Çünkü bol bol şeker yiyordum. Her bayram arkadaşlarla şeker toplamaya giderdik. O zaman bayramın ismi bizim çocukluk lügatında Şeker Bayram’ıydı. Çünkü şekerden başka bir şey gördüğümüz yoktu. Ben köy çocuğuyum. İki mahalle var bizim köyde.
Her bayram, her şeker bayramı gitmediğimiz ev kalmazdı. Ev ev dolaşır şeker toplardık. Ceplerimize doldururduk. Cebimiz dolunca da yanımızda getirdiğimiz poşetlere koyardık. Sonra da o şekerleri karnımız ağrıyana kadar yerdik.
Bayramlar geldi geçti. Bir bayram sabahı uyandım. Hiç keyfim yok. Eski bayramlar gibi gelmedi bana. Dedim bu bayram şeker toplamayacağım. Çünkü ben artık büyüdüm dedim. İlk defa büyüdüğümü bir bayram sabahı içimden şeker toplamak gelmediğinde hissettim. O bayram ile beraber hiç bir bayramda şeker toplamadım. Ama her bayram bir sürü şeker yedim. Bugün de bayram. Yine karnım ağrıyana kadar şeker yiyeceğim.