Bazen içinizde bir boşluk hissi ile uyanırsınız ve bunu tanımlayamazsınız. Ağzınızın tadı olmaz?
Sevgi neydi peki sevgi emek miydi?
Elle tutulan gözle görülen bir şey olsa neye benzerdi?
Sevgi bir ihtiyaç mı ?
Veya neden bu dünyadayım ?
Bazen kendimizi bir boşlukta hissederiz tarif edemediğimiz bir his yerleşir içimize her şey tamamdır oysa ki karnımız tok sırtımız pek her şey yolunda olsa da eksik bir şeyler var gibi gelir insana.
Buna kimi zaman can sıkıntısı deriz, bir anda gelip oturur göğüs kafesimize içimizi bir hüzün kaplar.
Eric Fromm tüm bu soruları bizim için cevaplamış
İnsanın her ne kadar fizyolojik ihtiyaçları da olsa da varoluşsal ihtiyaçlarımız da vardır.
İnsanı motive eden ve hayatta tutan iki ihtiyaç grubu vardır
Fizyolojik ihtiyaçlar ve varoluşsal ihtiyaçlar
Fizyolojik ihtiyaçlarımız açlık susuzluk cinsellik savunma vb dürtülerimizdir
Varoluşsal ihtiyaçlarımız ise güdüsel değildir. Karşılamak için doğuştan getirdiğimiz yeteneklerimiz yoktur
Bunlar ilişki, köklülük, aşmak, kimlik duygusu oryantasyon çevreleri, heyecanlanma ve uyarılma
İlişki ihtiyacı
İnsan kendi dışında dünyayla bağ kuracağı insanlar arar bunu sevgi, teslim olma güç ile yapar.
Bu ilişkiler içinde sevgiyi öyle güzel açıklar ki Fromm evet aşkın da sevginin de tarifi bu diyebilirsiniz Fromm’a göre insanın varoluşsal gereksinimi sevgi ihtiyacı ancak gerçek sevgi ya da olgunlaşmamış sevginin doyurulmasıyla giderilebilir.
İnsanlarla gerçekten ilgilenmek, verici olmak, sevmek, onların istek ve duyularına doğru biçimde tarafsızca öğrenmek tüm insanlığa karşı sevgi beslemek sorumluluk duygusu beslemek gerçek sevgidir. Fromm gerçek sevgiyi ilgi sorumluluk saygı ve bilginin birleşimi olarak tanımlar. Sevgi sevdiğimiz şeyin yaşaması ve gelişmesi için gösterdiğimiz aktif ilgidir. Annemiz sevgisi gibi ya da bir köpeğe kediye bakmak gibi ya da çiçek yetiştirmek gibi.
Sorumluluk ise sevdiğimiz şeyin sorumluluğu almak bir sorun olursa ben buradayım hazırım demektir. Saygı ise sevdiğimiz şeyi olduğu haliyle sevme şeklimizdir oluşumuna saygı duymaktır. Bilgi ise sevdiğimiz şeyi kişiyi tanımak tanımaya çalışmaktır .
Köklülük ihtiyacı doğadan ayrılan insanın yuvasını aramasıdır ana rahminden kopan insan kendine yeni yuva güvende olacağı alanlar arar
Aşmak ihtiyacı insan kendini ve alanını aşmak varoluşunu asmak ister bunu çoğu zaman sanat veya bilimle yapar yaratıcılıkla kendini ifade eder
Kimlik duygusu ihtiyacı doğduğundan beri birey ve tek olma kendi olma ihtiyacından doğmaktadır ailesinden ayrılık tek parça kalma istediği vardır kimliğini oluşturma isteği de diyebiliriz
Oryantasyon çevreleri ihtiyacı ise insan kendini adayacak ben bu dünyada neden varım düşüncesiyle kendine bir ilke edinir bu yardımseverlik de olabilir ölüseverlik de yani yıkıcı duygular güç Servet bağımlılık vb şeyler bu iki oryantasyon karışık da olabilir.
Son ihtiyaç heyecanlanma ve uyarılma insan minimum derecede uyarılmaya ve heyecanlanma ihtiyacı da duyabilir ki bu içgüdüsel olandan farklıdır.
Özetleyecek olursak insan doğadan kopmasıyla birlikte fizyolojik ihtiyaçlarla birlikte varoluşsal ihtiyaçları da vardır fakat bu gereksinimler fizyolojik ihtiyaçlar gibi kolay kolay doyurulmaz ise de dayanılmaz bir durum oluşur ve birçok patolojik hastalığa yol açar yani insanoğlu geçmişten beri fizyolojik ve varoluşsal ihtiyaçlarını karşılamak için uğraşıp durur, karşılanmaması kişiyi zora sokar ve huzursuzluğa iter, peki siz şu an hangi ihtiyacınızı karşılıyor veya karışlayamıyorsunuz ?