Anne benden sakın vazgeçme (3. Bölüm)… Anne özel bir kelime ruha işlemiş bazen biri seslendiğinde içiniz cız eder.
Annemi kaybedeli dört yıl oluyor. Hala düşünürüm bu olayda annem ne derdi diye gittiğim bir mezar taşı değildi annem beni yetiştiren yol gösterendi. Geleceğimi çizen biriydi. Ama gördüklerim bazen evlatlarını ayıran değer vermeyen onu sömürülecek kasa gibi gören insanlarda anneydi. Böyle bir hikâye oluştu evlatlarını ayıran bir annenin sonu nasıl olmalıydı. Fidan Hatun herkesin tanıdığı biri içimizde yaşamaya devam ediyor.
Hayatta ayırmamak gerekir insanı arkadaşı emeği gücü eğer mayanızda merhamet yoksa siz kolayca değiştirilebilirsiniz.
Fidan Hatun kız evlat diledi Mevla’m sevdi onu yedi yaşında aldı. İkizleri arasında tercihlerde bulundu. En çok sevdiği ayırdığı Erdem kimsenin çözemediği sinir buhranına tutuldu. İkizler aynı anda doğmuşlar aynı karında büyümüşlerdi ama anneleri birini hep farklı büyüttü ezilen horlanan Eren oluyor Erdem bir şekilde sıyrılıyordu.
Kız kardeşlerinin vefatı Erdem ve Eren’in arasını iyice açmıştı. Eren doktor olmuş ve Anadolu’ya atanmıştı. Erdem okulu bitiremedi rahatsızlıkları devam etti . Sonunda bir klinikte tedavi olmaya karar verdi. Anne Fidan Hanım oğlunu hiç yalnız bırakmadı. Evliliği hastalığı yüzünden biten Erdem artık hayatta tek sığınağı sadece annesi olmuştu. Baba Bekir Bey kalp rahatsızlığı yüzünden hayatını kaybetti. İki kardeş Hakan ve Erkan zaman zaman annelerini ziyaret ediyorlardı. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Dört çocuk dünyaya getiren Fidan Hatun sadece Erdem’in annesiydi ve öyle kaldı.
Yıllar ilerledi Fidan Hatun elden ayaktan düştü. Oğlu taburcu oldu çok iyileşemedi ama annesinin yanından ayrılmadı. Bir gün hasta yatağında oğluna Eren dedi onu görmek istiyorum. Eren gelmedi son görevini yapmak istemedi ve annesi Hakkın rahmetine kavuştu.
Eren bir gün annesinin öldüğünü duydu. İçinde büyük bir boşluk oluşmuştu. Ama annesi hep Erdem’i seviyor onu ayrı tutuyordu. Bir anne nasıl vazgeçebilirdi evladından nasıl tercih edebilirdi.
Eren doktorluk yaptığı köyde bir köy öğretmeniyle tanıştı hayatını acılarını her şeyini anlattı birlikte bir yola çıkmaya karar verdiler ve evlendiler. Güzel bir kızları oldu adını Ecesay koydular.
Kızını ve eşini alarak mezarlığa gittiler dua okudular. Annesi Babası kız kardeşi Ecesay aynı yerdeydi. Keşke diye geçirdi içinden Anne benden vazgeçemeseydin.
İstanbul’da Hakan ve Erkan ile buluştular. Okulu bitirdikten sonra herkesi geride bırakıp doktorluk yapmaya tek başına gittiği yerden bir aile ile dönmüştü. Yaşadıklarını düşündüler bir anne yuvayı toplar ya da dağıtır. Çocuk dünyaya getirmek annelik değildir. O çocuğa gelecek vermek sevgiyle büyütme asla vazgeçmeden eşit şekilde büyütülmelidir. Kalan üç kardeş beraber kalan hayatlarını sürdrmeye karar verdiler. Fidan Hatun bu dünyadaki zamanını doldurmuştu.
Erdem kalan hayatını bir yaprak gibi oradan oraya savrularak sürdürdü. Yanında onu koruyan kollayan annesi yoktu. Bir kış günü bir kaldırımda soğuktan donan bedenini buldular kimse sahip çıkmadı kimsesizler mezarlığına gömüldü. Hayatlar bir romandır isteyerek ve istemeyerek yaptığımız tercihlerden oluşur.
Siz asla evladınızdan vazgeçmeyin sevgiyle kalın…