Algı, insanın anlık yaşantısı sırasında kazandığı çevrede var olan olay ve etkilerin yani duyusal bilgilerin, beyinde organize edilerek yorumlanması ve anlamlandırması sürecidir.
Duyu organlarıyla ilişkili olan algı gerçekliği, bilinç ve muhakeme içerir.
Zihin, gözle görülmeyen ya da fark edilmeyen detaylarla örüntüler kurar. Zihnimiz başka şeylerle meşgulken herhangi bir şeyi algılayamayabilir. Halk arasında bu duruma ‘bakar kör’ deniyor.
Algılama iki grupta incelenir;
- Dış Algılar: Bizim dışımızda gelişen ama etkileşim halinde olduğumuz nesnelere dönük algıdır.
- İç Algılar: Bireyin iç dünyasına dönük, ruhsal durumlarımızın yarattığı iç dünya gerçeklerini konu alan algılardır.
İç algılar ve dış algılar birbirlerine sebep-sonuç ilişkisiyle bağlıdır. Algılamada bütünün algılaması parçaların algılanmasından öncedir. Bütüncül ruh bilim açısından algılama, bütünleşme, düzenleme ve tamamlama işlevidir.
Dünyayı rastgele bir araya gelmiş nesnelerin dizildiği bir çevre olarak görmeyiz. Algılarımız bize gelen duyuları derler, toparlar, organize eder ve anlamlandırır. Algı kendisini oluşturan duyusal girdilerin toplamından fazla anlam ifade eder.
Algısal psikoloji konusunda çalışan ilk Alman Psikologları bu gerçeği gestalt kelimesiyle ifade ettiler. Algısal örgütlenme yasalarıyla ilgili olan Gestalt kuramı şekil zemin ilişkisi yakınlık, benzerlik, süreklilik, tamamlama, devamlılık, basitlik yasaları, algısal örgütleme yasalarını kapsar. Bu kuram bellek, öğrenme, problem çözme, hatırlama, algılama gibi konular da yeni bir bakış açısı sunmuştur. Kuram problemin bütün olarak kavranıp buna bütün hâlinde çözüm aranması, kişiyi hızlı ve özgün buluşlara götürür görüşünü savunur.
Öğrendiklerimiz ne gördüğümüze bağlıdır. Daha iyi görebilmek bizi bilgilendirir, farklı bakış açısı kazanmamızı sağlayarak hayatımızı zenginleştirir. Görsel dünyayı algılama şeklimiz nasıl düşündüğümüze, hareket ettiğimize, hissettiğimize karar vermemizi sağlar. Görsel algılama sürecimizi, sahip olduğumuz kültürel değerler, inançlarımız, hayat felsefemiz, ilgi alanlarımız, yaşama ilişkin beklenti ve deneyimlerimiz belirler.