Haberton.com ‘da bu haftanın röportaj konuğu genç jenerasyonun başarılı oyuncularından Rojhat Özsoy.
Oyunculuk kariyeriniz nasıl başladı?
Yolculuğum lisede Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenim Mustafa Albayrak’ın kurduğu tiyatro kulübünde rol aldığım amatör rollerle başladı. Bu günlere kadar süregelen oyunculuk sevdamı o zamanlar oynadığım rollere ve öğretmenime borçluyum.
Bugüne kadar hangi projelerde yer aldınız?
Amatör olarak rol aldığım lise dönemi rollerini bir kenara bırakarak tiyatro, dizi, sinema, reklam gibi farklı kulvarlarda roller aldım. Tiyatro oyunu olarak Semaver Kumpanya’da Kuşlar, Cimri oyunlarında oynadım; İstanbul Devlet Tiyatroları’nda halen daha 80 Günde Devr-i Alem, Müzikhaller, Bence Katil Öldürdü oyunlarında rol almaktayım.
Dizi sektöründe Aşk ve Gurur, Emanet, Şevkat Yerim Dar, Hâkim dizilerinde rol aldım. Sinema sektöründe Babamın Kanatları, Martı ve 2 Şubat’ta karşınızda olacak Efsane filminde rol aldım. Reklam filmlerini de Vodafone, Ekici Peynirleri, Media Markt, Yörsan, Eti Zaga, Turkcell, Eti Hoşbeş son olarak da Trendyol-Tarkan olarak sayabilirim.
Oyunculuk çocukluktan beri hayal ettiğiniz bir alan mıydı?
- Küçükken içine kapanık bir çocuktum fakat “Binbir Surat, Olacak O Kadar, Reyting Hamdi” gibi programları izlemekten büyük bir zevk alır ve ayna karşısında taklitler yapmaya çalışırdım. Özellikle annem tarafından desteklenen bu oyunculuk hevesimin kalbime o günlerden miras kaldığını söyleyebilirim. Büyüdükçe oyunculuğun bir meslek olduğunu fark ettim ve bu alana yöneldim.
Tiyatro ve kamera önü oyunculuğu arasında nasıl farklar var? Tiyatro oyunculuğu bir tık daha zor diyebilir miyiz?
Son sorudan başlamak gerekirse hayatımın büyük bir alanını aktif olarak tiyatro sahnesi kaplıyor. Bu nedenle ikisi arasındaki “zorluk” kıyasını şöyle açıklayabilirim; aslında ikisi de eşit derecede zor, tiyatroda seyirciye aktardığın hislerin dönüşünü çok daha hızlı alabiliyorsun. Bu durum da stresi biraz artırıyor. Kamera karşısındaki oyunculuğun karşılığını biraz daha zaman sonra alıyorsun. Biri diğerinden daha zor kıyaslamasını tam olarak yapamam ama tatmini ve yaparken ki hisleri tamamen farklı diyebilirim.
2 Şubat’ta yeni filminiz “Efsane” vizyona giriyor. Çekimler nasıl geçti? Sizin için nasıl bir deneyim oldu?
2 Şubat için çok heyecanlıyım. Filmin çekimleri için Çorum’da tam bir ay geçirdik ve hepimizde ortak bir his vardı. Sanki ikinci bir filmi çekiyormuş gibi birbirimizi tanımış, güzel dostluklar kurarak başlamıştık. Bir aile filminde gerçek bir aile olduk. O yüzden çok heyecanlıyım. Çekim süresince gerçekten çok eğlendik. Benim çok içime sinen bir proje oldu. Selçuk Aydemir başta olmak üzere ekibe dair herkesle öğretici, eğlenceli, samimi bir tecrübe oldu diyebilirim.
Yeni projeleriniz var mı yakın gelecekte?
Şu an için var olduğum üç adet tiyatro oyunu dışında ekran önü için gelen birkaç teklifi değerlendirme aşamasındayım. İlerleyen süreçlerde güzel haberler gelebilir 😊