10 gün önce geldikleri Antakya’da depreme yakalanan Serhan ve Mevsim Sahilli 4 çocuğu ile çadırda kalıyor.
Anne ve babasını küçük yaşta kaybettiği için 19 yaşında evlendiğini dile getiren Mevsim Sahilli, deprem gecesi ve sonrasında yaşadıklarını şöyle anlattı: “Deprem gecesi 1 yaşındaki kızım Sevgi uyumadı. Belki de onun sayesinde hayattayız, hep ağladı. Saat 3 buçuk gibiydi, ben de uyumadım onunla yatakta oturup oyun oynuyorduk. Eşim ve 3 çocuğum da yere yatak atmıştım orada uyuyorlardı. 04.15’te ufak bir sarsıntı oldu, çocuklar yatağa vurdu sandım deprem hiç aklıma gelmedi. Sarsıntı yavaş yavaş şiddetlendi. Kızımı kucağıma aldım, bir elimle de yatağı tutmaya çalışıyorum.
Dolap yarım metre öne geldi. Eşimi kaldırdım, çocukları al diyorum uyku sersemi anlayamadı. Dört çocuğum var hangi birini taşıyacağımı bilemedim. Öyle kendimizi dışarı attık. Çok soğuktu, elektrikler kesildi, yağmur yağıyordu. Arabaya geçtik, 7 gün kaldık. Ondan sonra eşimin kuzenleri bu çadırı buldu, getirdi. Eve girip hızlıca bir şeyler alıp çıkıyorum. Doğru düzgün bir şey yemiyorum daha çok çocuklar için yiyecek getirmeye çalışıyorum. Sağ olsunlar yardımlar gelmeye başladı, yemek verdiler. Eşim tamirciydi, çalıştığı dükkan yıkıldı, işsiz kaldı. Şimdi ne yapacağız bilmiyorum.”
“ÇOCUKLARIMIN OKULU İÇİN DESTEĞE İHTİYACIM VAR”
Çocukların eve hiç girmek istemediğini belirten Sahilli, “Büyük oğlum 2 gün kustu o kadar korkmuştu. Eşimin patronunun Mersin’de dükkanı vardı, 5 ay önce gittik ama geçinemedik. Kira fiyatları çok fazlaydı. Üç çocuğum okula gidiyordu. Şu anda en büyük korkum okulları ne olacak. Çocuklarım derslerinde çok başarılıydı, iyi yerlere gelebilirler. Desteğe ihtiyacımız var. Büyük oğlum futbol okuluna gidiyordu. 1 yaşındaki kızımı kucağıma alıp diğerlerinin peşinden koşuyordum, tek derdim onların kendi ayaklarının üstünde durması” diye konuştu.
“İÇME SUYUMUZ YOK”
Başka şehre gidip yaşamanın zor olduğunu söyleyen Sahilli, “Daha iyi bir hayat için gittik ama kötü oldu. Köyde iyiyiz çünkü komşumun ineği var, bana 5 kilo süt veriyor. Diğeri sebze ekip veriyor, portakal yetiştirip veriyor. Buraya depremden 10 gün önce döndük. Çocuklarım için kendilerini geliştirsinler diye kitap istiyorum. Sevgi’ye mama, bez lazım. İçme suyumuz yok, 2 koli kaldı bitince ne yapacağız bilmiyorum. Komşular un verdiler, tandırda ekmek pişiriyoruz. Kendim için hiçbir şey istemiyorum. Çocuklarımın iyi bir geleceği olsun istiyorum. Okunsunlar, kendi ayakları üstünde dursunlar istiyorum. Vatana, millete hayırlı evlatlar olsunlar. Özellikle 2 kızımın okumasını çok istiyorum” ifadelerini kullandı.