Hataylı fırıncı Muhsin Günenç (63), deprem felaketinin ilk gününden beri, dükkanını açık tutup ekmek ve simit üretimini sürdürüyor. Memleketini terk etmediğini söyleyen Günenç, “İlk günden bu yana buradayız. Bir dakika bile durmadık. Millete hizmet ediyoruz. Evime dahi gidip, bakamadım” dedi.
Defne ilçesinde 12 yıldır fırıncılık yapan Muhsin Günenç, Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerde dükkanını açık tutup, depremzedelerin ekmek ihtiyacını karşıladı, zor durumda olanlardan ise ücret almadı. 2 çocuğu ve 3 torunu kentten ayrılan Günenç, terk etmediği Hatay’da eşi ve bazı iş arkadaşları ile günde 15 bin ekmek ve 2 bin 500 simit üretiyor.
‘EVİME DAHİ GİDİP, BAKAMADIM’
Depremin olduğu günden bu yana fırından çıkmadıklarını dile getiren Muhsin Günenç, “Depremde öyle bir korktuk ki anlatamam. Bir sallandık, sanki binlerce atom bombası patladı, o şekilde sallandık. Evlerimiz yıkıldı. İlk günden bu yana buradayız. Bir dakika bile durmadık. Millete hizmet ediyoruz. Evime dahi gidip, bakamadım. Burada vatandaşlara daha rahat ulaşabilmek adına sadece ekmek ve simit yapıyoruz. İnsanlarımıza istedikleri sayıda ekmek veremiyoruz. Bazen bir kişiye 10, bazen de 15 ekmek verebiliyoruz. Gelen vatandaşlarımızdan bazen para bile almıyoruz, bazen yarısını alıyoruz” dedi.
‘MEMLEKETİMİ BU ŞEKİLDE BIRAKIP, GİDEMEM’
Çocukları ile torunlarının depremin ardından gittiğini, kendisinden de gelmesini istediklerini anlatan Günenç, “2 çocuğum var, birisinin 45 günlük bebeği var. İkisi de ‘Gidiyoruz, sen de gel’ dediler. Ben de ‘Yok gelemem. Halkımız zor durumda, gelemem’ dedim. Eşim de ben kalınca gitmedi. Çocuklarım gitti, onlara da hak veriyorum. Burada bir şey kalmadı. Burada kaldım, çünkü Hatay’da fırın kalmadı. Mecbur ekmek yapmak zorundayız. Yoksa buradan gitmemiz için çağıran çok oldu. Memleketimi bu şekilde bırakıp, gidemem. Burada doğup, burada büyüdüm. Başka yerde yaşayamam. Bırakamam memleketimi. Vatandaşlarımız da mağdur kalmasın diye buradayız” diye konuştu.