Anadolu Eğitim ve Kültür Vakfı, İstanbul Aydın Üniversitesi ve Bağcılar Belediyesi iş birliği ile ‘Özel Eğitim Çocuklarıyla Akademik Çalışma Programı’ düzenledi.
İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ), Anadolu Kültür ve Eğitim Vakfı (AKEV) ve Bağcılar Belediyesi iş birliğiyle “Özel Eğitim Çocuklarıyla Akademik Çalışma Programı” gerçekleştirdi. Down Sendromlu çocuklara yönelik olarak, İAÜ ev sahipliğinde gerçekleştirilen program kapsamında spor, müzik ve gastronomi alanında 4 hafta süren, konusunda uzman akademisyenler tarafından eğitimler verildi.
Eğitim programı, özel gereksinimli bireylerin sosyalleşmesini sağlayarak, farklı alanlarda aldıkları eğitimlerle çocukların birbiri ile yardımlaşmasını ve iş birliği yapmasını sağlamayı amaçlamıştır. Eğitimler kapsamında özel çocuklar, Güzel Sanatlar Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’ne ait mutfakta eğitmenlerle birlikte pizza, waffle ve kurabiye yaptı. Özel çocuklar müzik derslerinde ise eğitim fakültesi müzik öğretmenliği akademisyenleri gözetiminde şarkılar söyleyip dans ettiler. Spor derslerinde ise İAÜ kapalı spor salonunda akademisyenlerin gözetiminde çeşitli etkinliklere katıldılar.
GENETİK FARKLILIK EKSİKLİK OLARAK GÖRÜLMEMELİ
‘Down Sendromu tedavi edilmesi gerekli bir hastalık değildir, genetik bir farklılıktır. Onların bizlerden bir farkı yoktur’ inancıyla böyle bir etkinlik gerçekleştirdiklerini dile getiren AKEV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Elif Aydın, down sendromlu çocuklar bazı yetersizliklerle dünyaya gelseler de onlara sunulacak uygun eğitim programları ile onların en üst seviyede bağımsız yaşam becerileri sergileyebileceklerini söyledi.
Bu çocukların erken eğitim ilkesi ile çeşitli alanlarda uygun eğitim almalarını sağlamanın önemli olduğunu belirten Aydın, özel çocukların normal gelişim gösteren akranları ile benzer özellikler sergilemeleri ve hayata devam etmelerinin büyük önem taşıdığını dile getirdi.
ERKEN YAŞTA EĞİTİM DESTEĞİ VERİLMELİ
Down sendromunu iyileştiren tıbbi bir tedavinin olmadığını, bu konuda yapılacak en iyi şeyin eğitim desteği almak olduğunu ifade eden Aydın, “Down sendromlu bir çocuk doğumdan başlayarak mevcut potansiyelini ortaya çıkarabilmesini sağlayacak, onu hayata hazırlayacak özel desteğe gereksinim duyar. Down sendromlu çocukların normal çocuklara göre en belirgin gelişimsel farkı, gelişim hızıdır. Gelişimsel basamakları daha yavaş ve uzun zamanda tamamlarlar ve gelişimleri bu yüzden geriden gelebilir.
Örneğin emekleme ve yürüme geriden gelebilir, geç konuşabilir. Burada yapılması gereken en önemli şey çocuğun mevcut kapasitesini maksimum düzeyde ve en iyi şekilde kullanmasını sağlamaktır. Hiçbir uzman çocuğun belirli bir düzeye ulaşmasına tek başına yardımcı olamaz. Bu düzeyi yakalamanın birincil koşulu anne ve babanın eğitime katılmasıdır” dedi.