Kıymetli okurlarım bu hafta sizlerle yine tarih sayfaları arasında yerini almış önemli bir meseleyi konuşacağız. Ecdadımız Osmanlı’nın en zor zamanlarından birisi Fetret Devri’ne neden olan Ankara Savaşı’ndan bahsedeceğim.
Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme devrinde parlak zaferlerin kazanıldığı, devlet yapı ve otoritesinin yerleştiği bir dönemde Sultan I. Murad’ın ardından 1389 yılında tahta, oğlu I. Bayezid çıkmıştır. Osmanlı’nın dördüncü padişahı olan Bayezid Han devletin imparatorluğa doğru gidişini hızlandıran bazı önemli adımları atmıştır.
1395 yılında yapımına başlanan ve boğazın en dar noktasına inşa edilen Anadolu Hisarı, İstanbul kuşatması, Balkanlarda egemenlik, Anadolu’da birlik için yaptığı savaş ve faaliyetleri, Avrupa Haçlılarına Niğbolu Savaşı ile büyük bir ders vermesi en çok bilinenlerdir. Devlete ve İslam’a yaptığı hizmetleri neticesinde kendisine bazı lakaplar takılmıştır.“Yıldırım” lakabıyla birlikte Halife tarafından verilen, “Sultan-ı İklim-i Rum,” Anadolu ülkesi sultanı unvanı bunlardandır.
Orta Çağ’ın son Haçlı Seferi olan Niğbolu Savaşı’nda, Haçlılara karşı beklenmedik hız ve cesaret örneği sergilemesi neticesinde Balkanlarda Osmanlı hâkimiyeti perçinlenmiştir. Bu savaşta Haçlı orduları komutanı Sigismund kaçmış, Korkusuz Jean ise esir edilmişti. Uzunca bir dönem yeniden büyük ordular toplayamayan batı Yıldırım Bayezid’e yeni kapılar açmışsa da, doğu da Timur Devleti’nin Anadolu içlerine kadar ilerlemesi ve iki imparator arasında geçen diplomatik yazışmalar sonucu iki büyük devlet arasında savaş ilanı oldu. Timur ve Bayezid Han’ın savaş kararından sonra ordular Ankara’nın Çubuk ovasında karşı karşıya geldi.
Güçlü iki ordunun savaşı hem muharebe hem de politik oyunlara sahne oldu. İlk başlarda Osmanlı ordusu disiplin ve çevikliği sayesinde galip durumdaydı ancak ordunun içindeki bazı birliklerin savaş esnasında taraf değiştirmeleri savaşın seyrini etkiledi. Savaş disiplininden kopan Osmanlı ordusu beklenmedik biz mağlubiyet aldı. Batı da Avrupa krallıklarına karşı büyük ve kesin zaferler kazanmış ordu Timur İmparatorluğu karşısında gördüğü ihanetlerinde büyük etkisiyle yenilmiş ve Sultan Yıldırım I. Bayezid Han esir düşmüştü.
Timur Han, her ne kadar Sultan Yıldırım Bayezid’i katletmediyse de ona ve ailesine karşı davranışları Sultan Yıldırım Bayezid için elem verici olmuş ve padişah, esaret sırasında vefat etmiştir. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu 11 yıllık Fetret Devri yaşadı. Yönetimin olmayışı, Timur İmparatorluğunun kalıcı olmaması Osmanlı topraklarında büyük yaralar açtı.
Sultan Bayezid Han’ın çocukları Timur Tehlikesinden sonra taht kavgası yapmış ve Çelebi Mehmet 1413 yılında tahta geçerek devleti yeniden toparlamıştır. Dağılması beklenen devletin yeniden ve süratle toparlanması muhtemeldir ki, kültür ve medeniyetin tam olarak yerleşmesi hem de iktidar boşluğu sırasında batıdan darbe alınmayışı gösterilebilir. Fetret Devri batının iştahını kabartsa bile; Varna, Niğbolu gibi büyük mağlubiyetlerden sonra toparlanmak batılı devletler için hayli güç olmuştur.
Sultan Yıldırım I. Bayezid kısa sürede çok iş yapan padişahlar arasında yerini almıştır. Yavuz Sultan Selim Han malumunuz sekiz yıllık saltanatında hayal dahi edilemeyecek başarılarıyla bu konuda ilk sıradadır.
Kıymetli okurlarım, Ankara Savaşı tarihten ders alınması gereken önemli olaylardan biridir. Bu meseleye çok yönlü bakmak ve incelemek gerekliliği tarihçilerin işi olmakla birlikte, bir devletin otoritesinin ne denli önemli olduğu, bir otoritenin var olmasının millet için ne kadar kıymetli olduğu bu dönemde net olarak anlaşılmıştır. İktidar ister saltanat olsun, ister monarşiyle isterse demokrasi fark etmez. Devletine bağlı bir iktidarın varlığı her millet için elzemdir. Günümüzde Suriye örneği bu konudaki en açık delildir diyor ve hepinize esenlikler diliyorum.