Ticaret Bakanı Mehmet Muş, sağlık hizmeti ihracatında artış hedefiyle hayata geçirecekleri ‘Sağlık Hizmeti İhracatı 5.0’ desteklerine ilişkin, “Sağlık hizmeti ihracat gelirlerimizin, yeni destek mekanizmalarımızın da etkisiyle kısa sürede 5 milyar doları yakalayacağına orta vadede ise 10 milyar dolara ulaşacağımıza inanıyorum” dedi.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde (TOBB) düzenlenen ‘Sağlık Hizmeti İhracatı Zirvesi ve Yeni Destekler ve Portal Lansmanı’na katıldı. Programda Bakan Muş’un yanı sıra TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da yer aldı. Bakan Muş, sağlık hizmeti ihracatı alanında hayata geçirecekleri yeni destek mekanizmalarını ve ‘Heal in Türkiye’ portalını anlattı.
Türkiye’nin hizmet ticaretinde dış ticaret fazlası verdiğine değinen Bakan Muş, hizmet ihracatının da ödemeler dengesi açısından önemine kaydederek, şunları söyledi:
“Bu gerçeklerden hareketle, geçtiğimiz yıl bakanlığımız bünyesinde Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğümüz kurulmuş ayrıca, geçtiğimiz yıl Hizmet İhracatçıları Birliğimiz (HİB) münferit genel sekreterlik yapısına kavuşturulmuştur. Yeni kurulan genel müdürlüğümüz, hizmet ihracatımızın daha da artırılmasını teminen ilk iş olarak uluslararası rekabet gücümüzü artıracak günümüz şartlarına uygun yeni destek programları üzerinde çalışmıştır.
Sağlık hizmeti ihracatımız, katma değer ve uluslararası rekabet gücümüz açısından son derece önemli bir potansiyele sahiptir. Bu doğrultuda, az önce vurguladığım gibi söz konusu sektör, bakanlığımızca 11 yıldır desteklenmektedir. Desteklerin başladığı 2012 yılında ülkemize sağlık hizmeti almak amacıyla gelen ziyaretçi sayısı 216 bin iken bu sayı verilen desteklerin de etkisiyle 1,5 milyon kişiye ulaşmıştır. TÜİK kayıtlarına göre sağlık amaçlı ülkemizi ziyaret edenlerden elde edilen gelirimizin 2021 yılı itibarıyla 1 milyar dolar tutarında olduğu, 2022 yılı ilk çeyrekte ise bu gelirin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 68 artışla 332 milyon dolar seviyesinin üzerine çıktığı görülmektedir.
Ancak, sağlık hizmeti ihracatımızdan elde edilen gelirin, ölçülenin çok daha üzerinde olduğu değerlendirilmektedir. Keza 2021 yılında, sağlık hizmeti ihracat gelirlerimizin 1 milyar doların oldukça üzerinde, 2,5- 3 milyar dolar seviyesinde olduğu, 2022 yılında ise yaklaşık 4 milyar dolarlık bir sağlık hizmeti ihracatına ulaşılacağı tahmin edilmektedir. Bu doğrultuda, sağlık hizmeti almak üzere ülkemize gelen ziyaretçilerin sayısı ve ihracat gelirlerimizin eksiksiz ölçülmesini teminen bakanlığımız ile TÜİK arasında bir çalışma başlatılmıştır.”
6 BAŞLIK ALTINDA YENİ TEŞVİK MEKANİZMASI
Bakanlık tarafından sağlanan sağlık hizmeti ihracat desteklerine ilişkin Muş, şöyle konuştu:
“Bu destekler, ihtiyaca ve amaca uygun, yenilikçi bir bakış açısıyla sürdürülebilir bir sağlık hizmeti ihracat artışını hedeflemekte. İşte bu düşünceden hareketle kurguladığımız yeni desteklerimizi tek bir başlıkta ifade etmek gerekirse o da ‘Sağlık Hizmeti İhracatı 5.0’ destekleridir. Bütüncül ve akılcı bir yaklaşımla, en geniş kapsamda kurguladığımız yeni desteklerimizi 6 başlıkta sıralayabiliriz. 1’incisi komplikasyon ve seyahat, sağlık sigortası desteği.
Bu destekle, tedavi almak üzere ülkemizi ziyaret eden bir kişinin bavulunun kaybından, ziyareti sırasında ihtiyaç duyabileceği acil sağlık hizmetine ve tedavi sonrasında ortaya çıkabilecek komplikasyona varana kadar komple sigorta altına alınması sağlanmıştır. Üstelik sigorta unsurunun önemini göz önünde bulundurarak sadece bu destek kalemine özgü bir pozitif ayrımcılık olacak şekilde destek oranını yüzde 60 değil, yüzde 70 olarak belirledik. 2’ncisi istihdam desteği. Hepimiz biliyoruz ki ülkemizin genç ve dinamik bir iş gücü potansiyeli bulunmakta.
Bu potansiyeli sağlık hizmeti ihracatımıza kanalize ederek sektörümüzün uluslararası rekabet gücünü artırmayı hedefledik. 3’üncü desteğimiz ise sağlık hizmeti ihracatımızda mesleki eğitim ve yabancı dil desteği. Sağlık hizmeti sunumunun; iletişimden pazarlamaya, özel hukuktan hatalı uygulamalara kadar birçok değişkeni içeren kapsamlı bir süreç olduğunun hepimiz farkındayız. Ülkemizde bir sağlık hizmeti ihracatı kültürü ve farkındalığı oluşumuna katkıda bulunmak ve üniversitelerimiz ile sektör arasında bir köprü oluşturabilmek için bu desteği hayata geçiriyoruz.
Teorik ve pratik olarak sağlık hizmeti ihracatının içinde bulunan üniversitelerimiz ile sektörümüzü buluşturacağız. Bakanlığımız ile ölçütlerimizi karşılayan üniversitelerimiz arasında protokol yapılacak ve bu eğitim kurumlarından eğitim alan sağlık hizmeti ihracatçılarımızın bünyesinde çalışanlarının mesleki ve yabancı dil eğitimi desteklenecektir. 4’üncü desteğimiz ise ürün yerleştirme desteğidir. Bildiğiniz gibi ülkemizde üretilen filmlerimiz, dizilerimiz ve dijital oyunlarımız yediden yetmişe dünyanın her kıtasındaki pek çok kişi tarafından ilgiyle takip ediliyor.
Bu çerçevede, film, dizi ve oyun sektörleriyle sağlık hizmeti ihracatı sektörümüzün sinerji oluşturarak olumlu Türk hizmeti algısını daha güçlü şekilde yayabilmesi için sağlık hizmeti ihracatçılarımızı yurt dışında yayınlanan yapımlarımızda ürün yerleştirme desteğimizden faydalanmaya davet ediyorum. 5’inci olarak spor sektörü de kapsama dahil edilmiş, böylelikle sağlık ve spor seyahati hizmetleri ihracatımız bir arada desteklenme imkanına kavuşmuştur. 6’ncı ve son desteğimiz ise işte ekranda logosunu gördüğünüz bütün bu destekleri taçlandıran Heal in Türkiye portalıdır.”
’10 MİLYAR DOLARA ULAŞACAĞIMIZA İNANIYORUM’
Bakan Muş, ‘Heal in Türkiye’ portalının önemine değinerek, şunları söyledi:
“Sadece bir portaldan öte, ülkemizin dünyada sağlık hizmeti ihracatında kullanabileceği bir sloganı ve bir destinasyon markası olacaktır. Bu portalın da katkısıyla, ülkemiz sağlık hizmeti ihracatında yeni bir başarı hikayesi yazacağız. Bu portal ile sağlık hizmeti ihracatımızın bir bütün olarak tanıtım eksikliği giderilecektir. Bu portalın hazırlanması ve işletilmesi için Hizmet İhracatçıları Birliğimiz, 5 yıl boyunca yüzde 100 oranında desteklenecektir.
Portal bünyesinde bir çağrı merkezi olacak; yabancı hastaların şikayet ve önerilerinin alınabilmesi imkanı sağlanacaktır. Çağrı merkezi personeli tarafından şikayetlere karşı hızlı aksiyon alınabilecek ve yabancı hastaların ihtiyaçları karşılanabilecektir. Daha da önemlisi, güvenilir destinasyon imajımız sağlamlaştırılacaktır. Ayrıca, bu portala üye olan sağlık hizmeti ihracatçılarımız; reklam, tanıtım ve pazarlama teşviklerinde ilave puan alabileceklerdir. Öte yandan yabancı hastalar için büyük bir değer yaratan sağlık vizesi ve komplikasyon sigortasına dair bilgilere bu portal aracılığıyla ulaşılabilmesi de yabancı hastanın seçim kriterini elbette etkileyecektir.
Portalda ücretsiz tanıtım yapabilme olanağıyla sektör paydaşlarının tanıtım harcamalarının ve bu konudaki hizmet ithalatının azaltılmasını amaçlıyoruz. 6 başlık altında açıkladığım bu yeni teşvik mekanizmamız, biraz önce bahsetmiş olduğum yeniliklere ilaveten önemli güncellemeleri ve dokunuşları da bünyesinde barındırıyor. Hem oran karmaşasını ortadan kaldırmak hem de sektörümüzü daha iyi koşullarda desteklemek adına firmaların destek oranlarını yüzde 60’da eşitledik. Bu noktada, belki de sektörü en çok memnun edecek gelişmelerden biri olarak daha önce desteklenme sürelerini doldurmuş firmalarımızın sürelerini sıfırladık.
Artık bu firmalarımızın sayaçları yeni kararımızla beraber sıfırdan başlayacak. Son olarak, 10 baz puan ilave destek verilen hedef ülke sayımızı 2 katına çıkardık. Uygulama Usul ve Esasları Genelgesi’ni de yürürlüğe koyduğumuz yeni destek paketi ve Heal in Türkiye portalımız sektörümüz için çok büyük fırsatlar barındırmakta. Sağlık hizmeti ihracat gelirlerimizin, siz sektörün kıymetli temsilcilerinin çalışmaları ve yeni destek mekanizmalarımızın da etkisiyle kısa sürede 5 milyar doları yakalayacağına; orta vadede ise 10 milyar dolar rakamına ulaşacağımıza inanıyorum.”
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ise geçen yıl kurdukları ‘Uluslararası Sağlık Turizmi Meclisi’ne ilişkin “Meclisimizde, saç ekiminden fizik tedaviye, plastik cerrahiden organ nakli konularına kadar birçok branşta uzmanlaşmış en yetkin kuruluşlarımız temsil ediliyor. Diğer yandan göz, diş, hasta ve yaşlı bakım gibi hastane ve klinikler yer alıyor. Bu kuruluşlarımızın ortak özelliği, kapasitelerinin çok önemli bir bölümünü sağlık turizmine tahsis etmeleridir.
Bu anlamda sektör meclisimiz, ülkemiz sağlık turizmi sektörünün sancak gemisi olmayı ve ülkemiz bayrağını dünyada en iyi şekilde tanıtmayı hedeflemektedir. ‘Türkiye Uluslararası Sağlık Turizmi Meclisi’miz, bu geniş perspektifle sağlık turizminin markalaşma sürecinde, yol haritasını belirlemek üzere kolları sıvamıştır. Bu hedefin bir parçası olarak da bugün bizleri bir araya getirmiştir” diye konuştu.